Adalet Bakanlığı, Astsubay Musa Özalkan’ın Zeytin Dalı Harekatı’nda şehit olmasından bir gün sonra emekli ikramiyesine ve aracına haciz konulmasını talep eden Avukat Emine Gün hakkında suç duyurusunda bulunurken, icrayı başlatan personel hakkında da inceleme başlattı. Davacı Serkan Saçan, icra takibinin kendi bilgisi dışında başlatıldığını söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin’deki Zeytin Dalı Harekatı’nda 22 Ocak’ta şehit olan Piyade Astsubay Üstçavuş Musa Özalkan’ın 2009 yılında Yozgat’ta karıştığı bir trafik kazası sonrası maaşına konulan icranın yenilenmesi için davacı Serkan Saçan’ın avukatı Emine Gün, müvekkilinin söylemleri doğrultusunda icranın yenilenerek tazminatlardan tahsis edildiğini belirtmişti. Konuyla ilgili açıklama yapan davacı Serkan Saçan ise icra takibinin kendi bilgisi dışında başlatıldığını söyledi. Avukatı Emine Gün’ün kendisinin bilgisi dışında şehit Astsubay Musa Özalkan’ın arabasına ve şehitlik maaşına icra koyduğunu söyleyen Saçan, “Benim arabam da, Musa’nın arabası da kiralıktı. Musa kendi arabasının masrafını karşıladı, ben kendi arabamın masrafını karşıladım. Ondan sonra benim masraflarım karşılanmadığı için tazminat davası açtık. Dava 21 ay önce tamamlandı. 21 aydır da avukatım Musa’nın maaşına icra koydu. Benim maaşıma da Musa’nın avukatı icra koydu. 21 aydır maaşımızdan icra kesiliyor. Ben Musa’yla sürekli konuşuyordum. Musa ’anlaşalım’ diyordu, ’anlaşalım’ diyordum bende. Musa’ya dava açtım ama her zaman telefonda internetle görüşüyordum. 21 ay önce dava bitti. 21 aydır avukat parayı alıyor. Bu parayı avukat kendi dosya masrafı olarak kullanıyor. Ben oradan bir kuruş bile almadım. Musa şehit olmuş, sonradan öğrendim. Ben onun Bolu’da olduğunu biliyordum. Afrin’e gitmiş, şehit olduğunu 1 gün sonra öğrendim. Avukatımın yanına gittim. Musa’nın ailesiyle de, avukatıyla da görüştüm. Yalnız benim sonradan öğrendiğim bir şey var, benim vekaletim avukatımda olduğu için avukatım şehit olduğunu duyar duymaz icra dairesine gitmiş, arabasına ve ailesine verilecek şehit parasına icra koymuş benim bilgim dışında. Bundan benim hiç haberim yoktu, sonradan öğrendim ben bunu. Abisi aradı şehidin. Yanıma helallik için geldiler. Ben helalleştim. O zaman da avukatımın parasını da verdiler. Çekip geri Ankara’ya gittiler. Abisiyle konuştum ben. Yerköy savcısı da buna şahit. Çünkü benim bilgim yoktu. Avukat hanım sabah Musa’nın şehit olduğunu öğrenmiş, sabah erkenden icra dairesine yazı yazmış. Benim bundan herhangi bir haberim yoktu. Bana danışmadı, direkt icra dairesine gidip şehidin ailesine verilecek şehitlik parasına ve aracına icra koydurmuş” dedi.
Saçan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Benim karşı taraftan geçen hafta Perşembe günü şehidin ağabeyi yanımdaydı, Yerköy’e geldi. Savcılıkta buluştuk. Bana dedikleri siz bu masrafı yapmışsınız. Zaten benim kazandığım tazminat 100 küsür. Avukat 18 binini almış. Şehidin abisinin dediği ’Şu kadar para senin, kul hakkın, ben bunu sana vermek zorundayım. Yalnız beni avukatınla muhatap etme’ dedi. Ben istemedim, verseniz de vermeseniz de o bu vatan için şehit oldu dedim. Abisi kul hakkı diyerekten bana ettiğim masrafı verdi. Ayrıca avukatımın 5 bin lirası vardı, onu da verdi. Avukatım sonradan olay dışında tutulduğu için 5 bin lirayı istemedi, şehidin ağabeyine geri göndermek istedi. Şehidin ağabeyiyle telefonda görüştüm. Avukatta yanımdaydı, kendisi de duydu. ’O avukat beni ne arasın ne de benim hesabıma para yatırsın’ diye konuşma geçti. O parayı istemiyorsan Serkan Saçan’a verebilirsin, anamın ak sütü gibi helal olsun’ dedi. Avukatta 5 bin lirayı bana verdi, ben de bu paranın bir kısmını Musa’nın yaptığı yardım gibi ben de gittim yardım yaptım.”