Kayseri’de genç kadının eşi ile tartışması sonucu 5. kattan düşerek hayatını kaybetmesinin ardından ‘eşini kasten öldürme’ suçundan tutuklu yargılanan kocaya müebbet hapis cezası verildi.
Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanık F.B., tutuksuz sanıklar baba R.B. ile anne G.B., hayatını kaybeden S.B.’nin şikayetçi ağabeyi S.B. ile ablası Z.B. ve avukatlar hazır bulundu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da duruşmaya katıldı.
Duruşmaya pencere ile gelmişlerdi
10 Ağustos 2017 günü Melikgazi ilçesinde bir apartmanın 5. katında meydana gelen olayda gece yarısı pencereden düşerek ölen S.B.’nin şikayetçi ailesi önceki celse duruşmaya numune bir pencere çerçevesi getirmişti. Şikayetçi tarafın avukatı, gelen bilir kişi raporunu kabul etmediklerini belirterek, “Maktulün boyu 1.59, evin penceresi yerden 90 santim yüksekliğindedir. Pencerenin sol alt kısmında maktulün avuç içinin izi var başka bir iz yok. Kendisini atabilmesi için yukarı ve yanlardan da tutması gerekir. Biz arkadan başkası tarafından atıldığı ve maktulün düşmemek için pencerenin sol alt kısmından tuttuğu kanaatindeyiz” diye konuşmuştu.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında sanık F.B. hakkında tanık beyanları, ev içerisindeki izler, deliller ve komşuların tartışma seslerini duyması ve sanığın eşini pencereden iterek ölümüne sebep olması gerekçeleriyle ‘eşi kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmasını, tutuksuz sanıklar R.B. ile G.B.’nin ise delil yetersizliğinden beraatlarını talep etti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı sanığın tutuksuz yargılanan anne ve babasının da cezalandırılmasını istedi. ‘Eşini kasten öldürme’ suçundan cezalandırılması istenen tutuklu sanık F.B., “Bir senedir yapmadığım şeyden dolayı tutukluyum. Böyle bir şey yapacak olsam niye onu kaçırıp, evleneyim. Eşimi öldürmedim, suçsuzum” dedi. Tutuksuz sanıklar da R.B. ile G.B. de suçsuz olduklarını söyledi.
“Diğer kızlardan gelen mesajlar yüzünden eşim beni kıskandı”
Tutuklu yargılanan sanık F.B. ilk celse görülen mahkemede yaşanan olayı şöyle anlatmıştı:
“Emniyet’teki ifadelerim doğru değildir. Burada doğruları anlatacağım. Eşim S.B. ile olaydan 6 ay önce kaçarak evlendik. Evlilikten 2 ay sonra bana ‘selam, evlenmişsin’ diye mesaj geldi. Ben de ‘tanıyamadım, sağolun’ dedim. Kendisini tanıtınca benim eski kız arkadaşım olduğunu öğrenmiş oldum. Bana whatsapp’tan gelinlikli fotoğraflarını attı, ‘Nasıl yakışmış mı?’ diye yorumlar attı. Eşim bu mesajları gördü, izah etmeye çalıştım, anlamadı, dinlemedi. Dışarı yansıtmasak da eşimle aramızda böyle bir sıkıntı vardı. Birkaç kızdan da mesajlar geliyordu. Bunları silmemiştim. Olay günü dayımın kızı Ö.K. ile eşi Ö.K. biz de misafirdi. O gece dayımın kızı rahatsızlandı, hastaneye götürdük. Geldiğimizde babam uyumuştu, misafirlerimizin yatağını yaptık, biz de odamıza çekildik. Yattık, uyurken ben bir an da eşimin sesini duydum. Gözümü açtığımda odada ayakta benim cep telefonumu almış, mesajları okuyarak kendi kendine konuşuyordu. Ben ne yaptığını sorduğumda ‘Biliyorsun ne yaptığımı’ dedi. Ben de kendisini kaç defa uyardığımı söyledim, ‘istesem onlardan biri ile olurdum’ dedim, bizim bağrışmalarımıza annem ile babam geldi. Bu sırada eşim S.B. salona fırladı. Annem peşinden gitti, babam ne olduğunu sorunca ben anlatmadım. Babam da annemin peşine gitti. Annem bir anda çığlık attı, babam ‘ocağımız söndü oğlum’ diye bağırdı. Annem pencereden bakarak ‘derdin neydi yavrum’ diye bağırıyordu. Pencereden baktığımda eşim aşağıda yatıyordu. Eniştem Ö.K. ile aşağı indik. Elimi başının altına koydum, hemen ambulansa haber verdik. Biz de ambulansın peşine araç ile gittik. Eşim telefona format attığı için mesajlar silindi.”
Mahkeme heyeti yapılan yargılama sonucu tutuklu sanık F.B.’ye ‘eşi kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası ile tutukluluk halinin devamına, tutuksuz sanıklar R.B. ile G.B.’nin ise delil yetersizliğinden beraatlarına karar verdi.