Hunat TV Kayseri'nin Ekranı
Kadına şiddet, maalesef hayatta hiçbir vasfı olmayan erkeklerin kendini bilek kuvvetiyle var ettiği ve herkese kabul ettirdiği bir olay…
Her zaman revaçta olan ve hiçbir zaman modası geçmeyen bu iğrenç gösteri de fiziksel zarar gören kadınlar, psikolojik olarak yıprananlar ise çocuklar iken, burada kendini kanıtladığını düşünen her zaman olaydan sorunsuz bir şekilde çabucak sıyrılan ise erkekler olmuştur. Aslında uyguladıkları şiddette asıl cezayı hak eden taraf elini kolunu sallayarak gezerken, şiddete maruz kalanlar ise ya ailesine sığınıyor ya devletten yardım bekliyor ya da en üzücü olanı bu duruma belli sebeplerle katlanmak zorunda kalıyor.
Dünyanın her yerinde günden güne artan kadına şiddet olayları Türkiye’de de artarak devam ediyor. Haberlerde her gün kadına yönelik bir şiddet olaylarıyla karşılaşıyoruz. Bu arada şiddeti kategorize etmek istemiyorum. Tek kelime ile de zaten bütün kadınların kanayan yarasına tuz basmaya yetiyor.
Dün “Antalya’da iki çocuğu ve sevgilisiyle birlikte yüzmek için sahile inen adam, sevgilisiyle arasında çıkan tartışmada talihsiz kadını demir çubukla bayılana kadar darp etti.” Haber aynen bu şekildeydi… Çıkan bir tartışma kendini kanıtlamak isteyen zavallı zihniyetlerin hangi yollara başvurmasına neden olduğunu görüyoruz. Bir başka olay Konya’da yaşandı. Yine alıntılıyorum; “Konya’da, çocuklarının gözleri önünde karısını 20 yerinden bıçaklayarak öldüren cani, “Pişman mısınız?” sorusu üzerine “Namus için pişman mı olunur?” dedi.” Bu olayın altında yatan sebep kadının şiddet görmesi, eşini savcılığa şikayette bulunması ve eş hakkında uzaklaştırma kararının çıkmasından ibaret. “Namus” kavramından bahsetmiş, altına sığınmış ve şiddet uygulamış. Şimdi haberi izleyen, okuyan ya da duyan birçok erkek “Haklı, ben olsam bende aynısı yapardım” gibi sözler söylemiştir. Unuttukları bir şey var Hz. Muhammed, Veda Hutbesi’nde “Kadınlar size Allah’ın emanetidir” demiştir. Allah’ın emanetine sahip çıkamayan zavallılar zihinlerindeki utançlarını ‘namus’ adı altında kapatıyor.
Hal böyleyken devletten kadına şiddete yönelik daha caydırıcı politikalar izlemesini, şiddet oranlarının azalmasını değil hiç olmamasını umuyorum.
Naçizane ufak bir öneride bulunayım büyük küçük bütün erkeklerin kulağına küpe olsun;
“Sana ruh üflendiğinde bir kadının karnındasın, ağladığında bir kadının kucağındasın, aşık olduğunda bir kadının kalbindesin. ONA GÜZEL DAVRAN!”
SERAP KAYHAN