Abdullah Gül Üniversitesi’nde Sürdürülebilirlik Konulu panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak; Büyükşehir Belediyesi Çevre mühendisi Koray Kök, KAYSO Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Nebi Doğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda Şehir Bölge Planlamacısı Yasin Arık katıldı.
Kök: “Ülke ölçüsünde sürdürülebilirlik konusunda yeni bir akım çıktı. Bu akıma göre planlama her şeyden önemli ama planlama yanlış yapılıyor. Planlama başta güzel yapılırsa ülkemiz başta olmak üzere başka alanlarda para harcayabilir. Daha değişik alanlarda ekonomik kalkınma sağlayabiliriz. Uzman kişilerle çalışmak çok önemli. Hangi kurumda olursanız olun iyi, kaliteli insanlarla çalışmanız önemli” ifadelerini kullandı.
KAYSO olarak tek derdimiz sanayi değil biz Kayserinin gelişmesi için her şeyi yaptıklarını ifade eden Doğan: “WhatsApp iş hayatında çok etkili, herkesin işini kolaylaştırıyor fakat rakiplerinizin de işini kolaylaştırıyor. Eskiden biz fiyatı kendi istediğimiz gibi belirliyorduk, teknoloji yokken. Faks çekiyorduk fiyat almak için ve faksın gelmesi günler alıyordu, biz de istediğimiz gibi fiyat belirliyorduk. Ama şu an öyle bir söz konusu değil herkes WhatsApptan sorup anında cevap alabiliyor. Tüketici için çok rahat ama rakiplerimiz için çok zor hale bürünmeye başladı. Rekabet arttı. (Ya hammaddeye ya da bir şeye yakın olman lazım diyor) Kayseri bunların hiçbirine yakın değil. En yakın liman bile 300km ötede. Buna rağmen Kayseri Mobilyada çok önde. Türkiye de beyaz eşyada 2., Mobilyada 3. Sıradayız. Türkiye olarak Kayseri olarak piyasa ve ekonomi olarak kötü bir yerde değiliz ama iyi bir yerde de hiç değiliz” dedi.
Arık: “Sürdürülebilirlik hayatımıza 80’li yılların sonunda girdi. Çevre ve Şehircilik bakanı imar barışını çıkardı. Meslek odası olarak çoğu yere bu konuda dava açmışlar. Yani hem kendi çalıştığı kuruma hem şehircilik bakanlığına. Kendi çalıştığı kurumun oda başkanı olarak dava açıyorlar. İmar barışının getirilmesine karşılar. Çalıştığım kurum bile mükemmel değil, hataları var. Mekanla ilişki kurarsanız Ancak o zaman sağlam iş yaparsınız. Doğrudan bağlantılı işer yaparsınız. İmar barışı plansız yapılaşmanın teşviki demektir. Kabul edilemez. Ruhsatsızlar senin gözünde yok gibi bir yerdeyken adam kendi cezasını kendi çekiyordu. Elektriği suyu toplu taşıması yoktu. Ama şimdi bunlara yolu açtın adamları bir nevi teşvik ettin. 3-5 hanenin olduğu yere otobüs gitmek zorunda kalıyor. Planlamacı olarak böyle şeylerin önemi olmazsa hayatı sürdürülebilir kılamazsınız. Ülkemizde en çok konuşulan konulardan biri kültürel sürdürülebilirlik. İmar planlarıyla birlikte bütün şehirler birbirine benzemeye başladı. Erzurum’a git Kayseri’ye gel her yer birbirine benzemeye başladı. Mesela iğde sokak denince orada iğdelerin olduğunu anlıyorduk ama şimdi bu yok. 1. Cadde 2. Cadde oldu. Adamlar artık cadde ve sokağı doğru dürüst bilemiyor. Hani bir öyküsü kalmadı. Kayseri’nin en büyük sorunlardan bir tanesi buradaki inşaların dışarıya çıkamaması ve çıkmak istememesi” diye konuştu.