Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Edoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın 2012 Yılı’nda Vali eşleriyle birlikte başlattığı Gönül Elçileri Projesi ile ivme kazanan koruyucu ailelik gün geçtikçe daha çok çocuğun güzel bir ortamda yetişmesi için onlara ortam hazırlıyor. Kayseri Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Nevzat Özer, anne demenin çocuğu karnından ziyade gönülde büyütmek olduğunu ve koruyucu ailelerin bunu başardığını dile getirdi.
Emine Erdoğan’ın öncülüğünde Gönül Elçileri Projesi kapsamında hızlanan koruyucu aile hizmeti, ülkemizin çeşitli yerlerindeki çocukların sağlıklı bir aile ortamında yaşamasını hedefliyor. 2019 Yılı koruyucu aile hedefleri baz alındığında Türkiye birincisi olduklarını ifade eden Kayseri Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Nevzat Özer: “Koruyucu aile noktasında bizlerden desteğini esirgemeyen vefakar Kayseri Halkı’na çok teşekkür ederim. Bizim çocuklarımıza kalplerini, evlerini açıyorlar. Kayseri, koruyucu ailede Türkiye’de dördüncü sırada, 2019 Yılı’nda ise 81 il arasından Türkiye birincisi olduk. Bu çok önemli bir başarı. Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Bakanımızın nezaretinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir toplantı yapıldı. 81 ilimizde görev yapan valilerimizin eşleri katıldı. Gerçekten koruyucu aileliğin önemi anlatıldı. Bizim kurumumuzdan da bir personelimiz ve bir koruyucu ailemiz katıldı. Biz koruyucu aileliği, önce bir gönüle dokunma olayıdır. Anne olmak, çocuğu karnında büyüten değil, gönlünde büyütendir. Koruyucu aileler, çocukları kalbinde büyütüyor. Hız kesmeden çalışmalarımıza devam edeceğiz. Çocuğun ana vatanı ailesinin yanıdır. Fakat devletimiz, ailesine ulaşamadığımız ya da uygun olmayan çocukları koruması altına alıyor. Bizler devlet olarak, kurum odaklı değil aile odaklı bir yapı içerisindeyiz. Temel prensibimiz çocukların aile yanında büyümesi. Bu konuda da bir hayli yol kat ettik. Bu konuda emeği olan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.
Koruyucu aile olmanın şartlarından bahseden Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Koruyucu Aile Birim Sorumlusu Müzeyyen Gizem Tanı: “Biyolojik ailesinin yanında bakımı çeşitli nedenlerden dolayı sağlanamayan çocuklarımızın süreli bir şekilde, çocuklu ya da çocuksuz ailelerce bakılmasına koruyucu aile diyoruz. Koruyucu aile olmak için; 25-65 yaş arasında, en az ilkokul mezunu, düzenli gelire ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak gerekiyor. Evli-bekar olması ya da çocuklu- çocuksuz olmak fark etmiyor. Herkes şanslı doğmuyor. Ailelerinin yanında bakımı sağlanamayan çocuklarımız kurum bakımında da ailenin yanındaki kadar şefkat olmadığı için eksik büyüyorlar. İşte tam da bu evrede koruyucu ailelerimiz devreye giriyor. Çocuklarımıza evlerine açıyorlar, sofraya bir tabak daha koyuyorlar ve çocuklarımıza aile oluyorlar. Şuan Kayseri’de 285 çocuğumuz 259 ailenin yanında bakılıyor. Bunun güzel bir sayı olduğunu söyleyebiliriz. Başvurularımız da devam ediyor. İnsanlarımız yoğun bir şekilde koruyucu aile olmak istiyorlar. Biz, Türkiye’de koruyu aile sayısı olarak dördüncü sıradayız. Geçen yıl bizim bir çalışmamız olmuştu. 2019 yılı için 40 çocuğumuzu ailelerin yanına yerleştirmeyi düşünüyorduk. Hedefimizi iki katına çıkarttık ve 80 çocuğumuzu ailelerin yanına yerleştirdik. Bu durum da bize Türkiye birinciliğini getirdi” dedi.
Koruyucu aile kavramının evlat edinmeden farklı olduğunu ve koruyucu aile hizmetiyle çocukların öz aileden koparılmadığını ifade eden Tanı: “Kurumlarda çocukların bütün ihtiyaçları karşılanıyor. Bir çocuğun aylık maliyeti devlete ortalama 8 bin lira. Fakat çocuk yere düştüğünde yavrum başın acıdı mı? Ya da bugün günün nasıl geçti? Diyecek bir aileye çocuklarımız her zaman ihtiyaç duyuyor. Çocuklara, memleket olabilmek için bütün ailelerimiz Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüze bekliyoruz. Bizlerin öncelikli hedefi çocukların öz ailesinin yanında büyümesi. İlk etapta aileye destek sağlayarak çocukların aile yanında büyümesini amaçlıyoruz. Ancak, kimi zaman bu mümkün olmuyor. Eğer ailenin bakımı çocuk için yetersiz geliyorsa, korunmaya muhtaçlık kararı alınarak çocuğumuzu kurum bakımına alıyoruz. Devletimizin görevi her zaman çocuklarımızın üstünde. Koruyucu aile, evlat edindirme olayından farklı. Koruyucu aile hizmetinde öz aileyle bağları koparmıyoruz. Koruyucu aileye verilen bir çocuk, biyolojik aile tarafından tekrar istenebiliyor. Fakat bir çocuğun, öz ailesinden alınması ne kadar zorsa, biyolojik aileye dönüşü de o kadar zor diyebiliriz. Ailenin ekonomik durumunu iyileştirmiş olması, çocuğuna sosyal ve psikolojik anlamda yetebilmesi ve aile bağlarının sıkı olması gerekir” ifadelerini kullandı.
HABER: SALİH ZEKİ ÇETİN