COVİD-19 salgını tüm dünyayı etkisi altına almış durumda. Toplum içindeki kısıtlamalar ise insanlara alışmadığı bir yaşam sunuyor. Bu kısıtlamaların halka ekonomik, fizyolojik, sosyolojik ve psikolojik olumsuz etkilerinin de kaçınılmaz olduğunu belirten Psikolog Mehmet Tarık Çay, COVİD-19 salgının halka yansıyan psikolojik etkilerini değerlendirdi.
Ruh Hali Bulaşıcıdır
Toplum içindeki kişisel önlemlerine değinen Psikolog Mehmet Tarık Çay “elbette kaygı yapmamız gerekiyor. Bu salgın hepimizin tedirgin olması gereken ve önlemler alması gereken bir durum. Özellikle sosyal medya üzerinden bir bilgi paylaşımı var fakat bilgilerin doğruluğu konusunda bir kanıtımız yok. Aksine bilgi kirliliği kişileri korkuya sürüklüyor.” dedi. Ruh halinin bulaşıcı olduğuna aktaran Psikolog Çay “Duygudurumlarımız yansıyıcıdır. Yani bulaşıcıdır. Bu süreçte herkes bir şekilde kaygı halinde yaşıyor. Fakat bu kaygıyı daha yoğun yaşayan kişiler çevresindeki kişilere de yoğun kaygı yaşatabiliyorlar. Yani COVİD-19 nasıl bulaşıcıysa inanın kaygı da o kadar bulaşıcı” dedi.
Bu Süreçte Paniğe Dikkat
Psikolog Çay “ Kaygı olmazsa önlem olmaz. Kaygı Motivasyondur, kaygı önlemdir, kaygı bizi tehditlerden koruyan duygudur. O yüzden düzeyinde kaygı iyi bir şey. Lakin bunu panik haline dönüştürmemiz önce kendimize sonra kendimize vereceğimiz en büyük zarardır. Örnek vermemiz gerekirse, tam evden çıkarken telefonumuzu unuttuk. Eve girip panikle telefonu ararsak göremeyiz. Gider kilerde, banyoda ararız ve vestiyerde duran gözümüzün önündeki telefonu göremeyiz. İşte kaygı tam da budur. Vestiyerdeki telefonu, kilerde aramaktır” diyerek sözlerini tamamladı. HABER MERKEZİ
Psikolog Mehmet Tarık Çay’a aşağıdaki linke tıklayarak ulaşabilirsiniz.