6 Kasım 2024 Çarşamba

BAŞKAN ÇOLAK, TÜRK DİL BAYRAMI’NIN 743. YILINI KUTLADI

Türk Eğitim Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Muharrem Çolak, Türk Dil Bayramı’nın 743. Yılı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Çolak, Türkçe’nin güzel kullanılmasının toplumun varlığı açısından  önemine değindi.

Türk Dil Bayramının 743. Yılı dolayısıyla Türk Eğitim Sen Kayseri 1 Nolu Şube Başkanı Muharrem Çolak bir mesaj yayımladı. Karamanoğlu Mehmet Bey’e, Abdülhamid Han dönemine ve son olarak TDK’nın açılmasına değinen Çolak: “Türk dili, Türk milletinin kalbidir; beynidir diyor Mustafa Kemal Atatürk. Herhalde bu ülkede en çok saldırıya uğrayan değerlerden birinin de dilimiz olması bu sebeptendir. Bu öyle bir saldırı ki, asırlardır sürüyor. Saldıranlar, saldırtanlar değişiyor; Türkçenin maruz kaldığı saldırı ve gösterdiği direniş değişmiyor. 743 yıl önce Karamanoğlu Mehmet Bey bu durumu görüp de önlem alanlardan… Daha sonra 2. Abdülhamit Han Kanun-i Esasi hazırlanırken “Devletin resmi dilinin sadece Türkçe olması” konusunda direniyor. Son olarak da Atatürk’ün TDK’yi kurması ve dil çalışmaları var.  Dilimizin iki düşmanı vardır: Türk gibi görünüp de gizli gündemleri hiç bitmeyen devşirmeler ve dilin en yüce bayrak olduğunu anlayamamış içimizdeki özenti tipler… Bu özenti tiplerin etkisi hepsinden fazladır. Her yabancı dile balıklama atlarlar. Türklerin İslamiyet’e yeni girdiği yıllarda Arapçaya, o kesmeyince de Farsçaya özenmişler. Özenti Arapça, Farsçada kalmamış. Fransız ihtilalinden sonra Fransa’ya gönderilen öğrencilerimiz aracılığıyla bu kez de Fransız özentisi olmuşuz. 50-60 yıllık kısa bir sürede “pardon, mersi, polis, otel, kuaför, bisküvi, ceket…” gibi yaklaşık 5 bin Fransızca kelime Türkçeye girmiş. Hem de hepsinin Türkçe karşılığı varken…” dedi.

Mağazalarda yabancı sözcük kullanımının yanlış olduğunu ve kendi dilimizde markalarla yaşamamız gerektiğini vurgulayan Çolak: “Gelelim günümüzün kanayan yarasına… Işıklı gökdelenlerimizin tepeleri, televizyonlarımız, hatta köylerimizin giriş-çıkışındaki tabelalara kadar her tarafta İngilizce özentisi… Kırtasiyeden defter al, en sadesinin üzerinde “Notes, School Book…” mağazadan bir tişört al, “crazy, boss, free…” Kayseri’de mobilya üretirsin markası İngilizce olur. AVM açarsın, Türkçe isim koyarsan batmaktan korkarsın ki ya tamamen İngilizce isim verirsin ya da sonuna -MALL, -PARK, -CENTER yapıştırırsın. Bunları pırıp pırıl ışıklarla kocaman puntolarla yaza yaza gençlerin gözünde elin dilini yüceltir, kendi dilini kenara atarsın. Sonra da her 13 Mayıs’ta ülkece dil bayramını kutlarız.  Diller canlı birer varlık gibidirler. Doğarlar, büyüyüp gelişirler, yaralanırlar, incinirler ve ölürler. Diller ne nasıl ölür peki? Aslında dili konuşanlar ölmez. Anadilini bırakıp başka dilleri konuşmaya başlayarak kimliklerini yok ederler sadece.  Diller yaşamları boyunca diğer dillerle etkileşip, kelime takası yapabilirler. Bu durum dile zarar vermez fakat kontrol elimizden giderse dil düşer. Düşen bayrak olsa belki tekrar dikilir ama dil bir kere düşerse tarihten silinir gidersin. İkinci şansın olmaz!” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.