İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven, Kadir Gecesi nedeniyle yayımladığı mesajında, “Rabbimizin engin rahmetiyle umut, bağışlanma ve huzur kapılarının açıldığı Kadir gecesi, derin bir tefekkür ve samimi bir muhasebe ile bizi değerli kılan inanç ve ahlakı yeniden kuşanma zamanıdır” dedi.
İl Müftüsü Prof. Dr. Şahin Güven, “Sevgili Peygamberimizin (s.a.s.) dilinde evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş olarak ifade edilen mübarek Ramazan-ı Şerifin son günlerine yaklaşırken bu gece yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı Kadir gecesine bir kez daha kavuşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşayacağız” ifadesinde bulundu.
Prof. Dr. Güven, “Bu geceyi diğer bütün zamanlardan üstün kılan en önemli özellik; “Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifa ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’an) geldi” (Yûnus, 10/57) ayetiyle âleme tanıtılan, 14 asırdan beri insanlığın ufkunu aydınlatan hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’in bu gece nazil olmaya başlamasıdır. Zira o Kitap, bizi birbirimize yaklaştıracak, kardeş kılacak, hayatı güzelleştirecek, sorunların çözümüne ışık tutacak, umutla geleceği inşa edecek en büyük değer ve en önemli hazine olarak Rabbimizin insanlığa son vahyidir” dediği mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Yüce Kitabımızda “bin aydan daha hayırlı” olduğu bildirilen Kadir gecesi, Kur’an’ın getirdiği tevhit, adalet, merhamet, sevgi gibi insanı ve toplumu yücelten değerlerle buluşarak huzurlu ve onurlu bir hayata kavuşmayı ifade etmektedir. Bu gece bizlere, yeryüzüne Rahman’ın merhametinin en büyük nişanesi olarak indirilen Kur’an’ın, insana verilen en büyük imkân zamanın, iman ile yüklenilen emanetin, bahşedilen nimetlerin, aziz vatanımızın, kardeşliğimizin değerini ve kıymetini bildirmektedir. Bu manada, varlık gayesini gerçekleştirmek isteyen insan, kendisine sunulan ikram ve lütufların kıymet ve değerini anladığı oranda kendi kadrini ve değerini de yükseltecektir.
Rabbimizin engin rahmetiyle umut, bağışlanma ve huzur kapılarının açıldığı Kadir gecesi, derin bir tefekkür ve samimi bir muhasebe ile bizi değerli kılan inanç ve ahlakı yeniden kuşanma zamanıdır. Gafletle geçen yıllarımızın affı ve günahlarla kirlenen kalplerimizin arınması için bizlere verilen eşsiz bir fırsat olan bu gece, kıymetini bilmeden tükettiğimiz ömür için tövbe imkânıdır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bu mübarek gece ile ilgili olarak; “Kim inanarak ve sevabını Yüce Allah’tan umarak Kadir gecesini ihya ederse onun geçmiş günahları bağışlanır” (Buhari, İman, 26) buyurmuş ve bu gece; “Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet” (İbn Mace, Dua, 5) şeklinde dua etmemizi tavsiye etmiştir.
Müslümanların Allah katındaki değerini yücelten, kadrini kıymetini yüce kılan da Kur’an-ı azîmüşşandır. Bu gece biz müminlere düşen en büyük vazife kalbimizin semasına Kur’an-ı Kerim’i yeniden
indirmektir. Bu gece vesilesiyle bir kez daha hatırlatmak isterim ki, Kadir gecesini, ancak Kur’an’ın kadrini, kıymetini bildiğimiz oranda hakiki anlamda ihya etmiş oluruz. Kur’an’ın hak, hakikat, ahlâk ve adalet ilkelerine sarıldığımız ölçüde bu gecede bir ömre bedel manevî gelişmeler yaşayabiliriz. Kur’an’ın barış ve esenlik mesajlarına değer verdiğimiz nispette Allah’ın meleklerinin, yeryüzüne barış ve esenlik getirmek üzere indiklerinin idrakine varabiliriz. “Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bil!” şuuruyla hayatımızı sürdürdüğümüz müddetçe Kadir gecesinden hakkıyla istifade edebiliriz.
Bu itibarla, Kadir gecesini kapsamlı bir tefekküre vesile kılarak bütün hayatımızı, Kur’an ve sünnet ölçüsüyle gözden geçirelim. Rabbimizle, kendimizle, çevremizle, bütün varlık ve kâinat ile ilişkimizi tevhit, kulluk, adalet, merhamet, sorumluluk ve güzel ahlak üzere muhasebeye tabi tutalım. Allah’ın rahmetinin yeryüzünü kuşattığı bu esenlik gecesinde bütün hata ve günahlarımıza tövbe ederek bir daha aynı yanlışlara yaklaşmamak azmi ve bilinciyle af dileyelim. İçten ve samimi dualarımıza bütün insanlığı dâhil ederek kin, haset, nefret, korku, ümitsizlik ve ötekileştirmenin olmadığı; güven, sevgi, saygı, kardeşlik ve dayanışmanın hâkim olduğu bir hayatın ve dünyanın inşası için çalışma azmimizi yenileyelim. Bunu başarabildiğimizde, kalbimizde dargınlık, kırgınlık kin ve nefret yerine sevgi, dostluk ve kardeşlik hâkim olacak; ellerimiz, yetimlere, kimsesizlere, fakir ve muhtaçlara yardım için buluşacak, Allah’ın yardımı ve rahmetiyle yeryüzü esenlik olacaktır.
Kadir gecesini idrak ederken Müslümanlar olarak bilmeliyiz ki bizlerin tüm insanlığın barış ve huzuru için hayrın anahtarı şerrin kilidi olmak gibi bir vazifesi vardır. Dünyanın neresinde olursa olsun topyekûn açların, yoksulların, mahrumların, mağdurların, zayıf bırakılmışların, zulme uğramışların, mültecilerin yaralarını sarmak, aziz şehitlerimizin emaneti olan ailelerine sahip çıkmak, terör mağduru insanımıza kol kanat germek, toplumdaki yetimlerin, yaşlıların, engellilerin ve ihtiyaç sahiplerinin gönüllerini yapmak, kısacası tüm dünyaya sevgi ve merhamet taşımak, bu vazifenin en önemli unsurudur. Bu vazife, bu gece yeryüzüne inen meleklere ve Cebrail’e (a.s.) eşlik edecek maneviyata uygun bir kulluğa sahip olmak için de yerine getirilmesi gereken bir ödevdir.
Bu duygu ve düşüncelerle başta ülkemiz ve gönül coğrafyamız olmak üzere tüm İslam âleminin mübarek Kadir Gecelerini tebrik ediyor; Kadir Gecesinin feyz ve bereketinden en güzel bir biçimde nasiplenmeyi, dua ve niyazlarımızın kabul olmasını, huzur, güven ve barış içinde Ramazan Bayramına kavuşmayı, topyekûn insanlığın ve bilhassa İslam dünyasının geçmekte olduğu zorlu süreçten bir an evvel kurtulmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.”