ÖLÜ MÜYÜZ, DİRİ Mİ?

Son günlerde yine gündemimizde kadın cinayetleri, tecavüzler, istismar ve şiddet haberleri var. Yurdun dört bir köşesinden bugün bu haberlere tanıklık ediyoruz. Bugün ah, vah, tüh derken yarın bize ahlar vahlar gelebilme ihtimali de her geçen gün artıyor.

Eski Türklerde Kadın, erkeğin biricik yoldaşı ve çocuklarının anası olmak gibi önemli bir vazifeyle görevlendirilmiştir. Daha da önemlisi Türk Milleti’nin tek bereket kaynağıdır. Kendisine verilen birtakım haklardan dolayı hanların, hakanların, cengâverlerin önünde saygıyla eğildikleri bir şeref abidesidir. Şimdi ise genelinde eziyet edilen, hor görülen ve ölmeye layık görülen bireyler halini aldı.

Geçtiğimiz günlerde Malatya zihinsel engelli kız çocuğuna istismar haberiyle anılırken İstanbul’da Nisa Hemşire de ablasının eski sevgilisi tarafından bıçakla tehdit edilerek ölümle burun buruna geldi. Peki gerçekten Feyzanur Saydam’a ne oldu? Feyzanur, sosyal medya hesabından Duygu Delen’in öldürülmesinin ardından “Bana bir gün ulaşılamazsa kaçmamışımdır kaybedilmişimdir, ben bir yerden aşağı atlamam. Allah korkum var benim ama biri atmıştır, uyuşturucu kullanmam zorla verilmiştir. Bir gün etiketlerden biri olursam bulunacak kılıfların hiçbirini yapmam, hakkımı arayın” paylaşımını yaptı.

Şimdi gerçek şu ki hepimiz birer birer kadın cinayeti haberlerinin ardından sıra hangimize gelecek korkusu ile yaşıyoruz, -tabi buna yaşamak denirse.-  Her gün gerçekten birimizin adına gündem oluşturuluyor ve bunun yankısı da birkaç güne geçiyor. Şimdi biz bu halde her gün korku ile yaşarken sıramızı beklerken ölü müyüz, diri mi?

Birilerinin ‘dur’ demesi gerekiyor artık bu olaylara ve en büyük görevde ebeveynlere düşüyor. Lütfen kızlarınızın her konuda yanında olun, ilk hatasında sırtınızı dönmeyin o iğrenç insanlarla tek başına mücadele etmek zorunda bırakmayın. Geleceğimiz için güçlü kız çocuklarına ihtiyacımız var! Erkek ailesine denilecek tek bir söz var; erkek çocuklarınızı İNSAN gibi yetiştirin!

Tenzih etmem gereken bilinçli aileler ve kadın- erkek ayırt etmeksizin birbirine değer veren insanlar var, ne mutlu! Sayı azınlıkta fakat insanlığa olan ümidin biraz var olması da yine bir nebze rahatlamamıza neden oluyor.

Gerçekten zor günlerden geçiyoruz. Kimin iyi kimin kötü olduğunu anlayamadığımız şu dönemde en büyük aynamız ebeveynlerimiz olacak. Bu ayna sizi yansıtır, İnsan kendi izdüşümünden başka nedir ki? Siz kendinizi yetiştirin, çocuklarınızın iyi örneği olun lütfen. Bundan sonra ki gündemimizin kadın cinayetleri, kadına şiddet vs değil, kadının başarı dolu öyküsü olması dileğiyle…

Kadın cinayetleri, kadına şiddet son bulsun!

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı göreve!

SERAP KAYHAN