DEAŞ’ı kimin kolladığı ortaya çıktı!

Ekim ayında yüzlerce DEAŞ’lı terörist, ABD ve PKK/PYD ile anlaşarak şehri konvoylar hâlinde terk etmişti. Yayınlanan görüntülerde DEAŞ’lı teröristlerin ABD ile PKK/PYD koruması altında şehri terk ettiği görülüyor.

ABD: SAYGI DUYUYORUZ

İngiliz yayın kuruluşu BBC tarafından yayınlanan kanlı ittifakın görüntülerinin ardından ABD, 350 DEAŞ’lının “gizli anlaşma” ile tahliye edildiğini kabul etti. ABD Savunma Bakanlığından (Pentagon) sözcülerinden Eric Pahon, gizli anlaşmanın parçası olmadıklarını ancak buna saygı duyduklarını bildirildi. Anlaşmayı “yerel bir probleme bulunan yerel bir çözüm” olarak tanımlayan Pahon, “Rakka’da sivil sayısı fazlaydı. Koalisyon hava saldırısı düzenlemekte zorlanıyordu ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) anlaşmayı DEAŞ ile yapan taraf. Ortaklarımızla her zaman tam mutabık olmayabiliriz ama onların kendi meselelerine çözüm bulmasına saygı duyuyoruz” dedi. Terör örgütü PKK/PYD daha önce Menbiç’te de DEAŞ ile tahliye anlaşması yapmıştı.

CEPHANELERLE AYRILDILAR

Ailelerini de yanlarına alan DEAŞ’lı teröristler, silah ve cephane yüklü 10 kamyonla şehri terk etmişti. Şehirden konvoylarla ayrılanların sayısının 4 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Uydu görüntüleriyle bu teröristlerin Suriye içine dağıldığı, bir kısmının Irak ve Türkiye sınırına kadar ulaştığı belirlenmişti. BBC muhabirine konuşan kamyon şoförlerinden Ebu Fevzi “12 Ekim’de SDG, Tabka şehrinde savaştan kaçan sivil aileleri kuzeydeki bir kampa götürmemizi istedi. Ancak bizi Rakka’ya götürdüler ve şehre girdiğimiz andan itibaren korkmaya başladık. SDG ile birlikte girmemiz gerekiyordu ama yalnız başımıza girdik. Şehre girer girmez, üzerlerinde bomba yüklü intihar yelekleri ve silahları olan DEAŞ savaşçıları gördük. Kamyonlarımıza bubi tuzakları kurdular. Anlaşmada ters giden bir şeyler olsaydı bütün konvoyu havaya uçuracaklardı. Çocuklarının ve eşlerinin üzerinde bile intihar yelekleri vardı” dedi.

ABD, DEAŞ’LILARI VURMAYI REDDETTİ

Rusya Savunma Bakanlığı, kilometrelerce uzunluktaki DEAŞ konvoyunun 9 Kasım’da Suriye’nin Deyrizor kentine bağlı Ebu Kemal’den, Suriye’nin Irak sınırındaki Sabha Vadisi’ne doğru ilerlediğinin tespit edildiğini belirtti. Konvoya yönelik ortak askerî operasyon yapılması için iki defa ABD öncülüğündeki koalisyona başvuru yaptıklarını ifade eden Rusya Savunma Bakanlığı, “ABD’liler, DEAŞ’lıların gönüllü olarak teslim oldukları gerekçesiyle herhangi bir askerî operasyon yapılmasını mutlak suretle reddetti” bilgisini paylaştı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “ABD’nin DEAŞ’lıları koruması ilk değil. Daha önce de Irak’ta Rakka ve Musul’un ele geçirilmesinde DEAŞ’lıların kaçması için nasıl yeni kapılar açtığını görmüştük” dedi.

YILDIRIM’DAN RAKKA YORUMU

Başbakan Binali Yıldırım, BBC’nin haberiyle ortaya çıkan, Suriye’nin Rakka şehrinde ABD’nin desteklediği YPG ile DEAŞ arasındaki anlaşmayı ‘rezalet’ olarak tanımladı.

Partisinin grup toplantısında konuşan Yıldırım, özetle şunları kaydetti:

PKK’nın Suriye şubesi YPG ve koalisyon güçleri, sözde ABD ve koalisyon güçleriyle beraber Rakka’yı DEAŞ’tan temizleyecekler ve o bölgenin insanları gelip yerleşeceklerdi. Ancak gel gör ki neler olmuş neler. Rakka’dan DEAŞ’lıları temizlemek yerine bunların, silahlarıyla birlikte Rakka’dan çıkmaları için destek olmuşlar. 50 tır, 13 otobüs, 100 araçtan oluşan, bu 50 tırın da 10 tanesi her türlü ağır silahlarla yüklü vaziyette eskort yaparak, konvoy oluşturarak sağ salim DEAŞ’ı çıkarmışlar. Biz ne dedik ABD’ye? Bir terör örgütü ile başka bir terör örgütünü yok etmek için mücadele, devletlerin yapacağı iş değildir, akla ziyan bir iştir. İşte sonuçları ortaya çıkıyor. Şimdi oradan çıkan silahlarıyla serbest bırakılan bu DEAŞ mensupları başta Türkiye olmak üzere Avrupa, Amerika, dünyanın her tarafında kim bilir yeni masum insanların katline sebep olacaklar.
Geldiğimiz noktada ne oldu? DEAŞ’la mücadele ettik, hesapta… Türkiye bir kere daha haklı çıktı…

BRE AHMAKLAR!..

Birileri bütün Türkiye’nin ortak değeri olan Atatürk’ü hâlâ tekellerinde görmeye devam ediyor. Ne yazık ki bazı medya çevreleri de Atatürk tekelleşmesine çanak tutarak, toplumda bir ayrışmayı körüklemeye çalışıyor. Bazı basın yayın organlarına bakarsanız akıl almaz ifadeler var: ‘AK Parti Anıtkabir’de. AK Partililer Anıtkabir’de…’ Bre ahmaklar, AK Parti, kurulduğu günden beri Anıtkabir’e gidiyor, 10 Kasım törenlerine de katılıyor. Ellerinde sanki Atatürkçülük dedektörü varmış gibi ortalıkta gezinen siyaset hafiyeleri, milleti fişlemeye, sosyolojik bir çatlak oluşturmaya gayret ediyorlar.