Radyo Türkiyem, Mızrak Duruşlu Kadınlar Derneği ve Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube başkanlığı ile birlikte düzenlediği ortak basın açıklamasıyla İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan’ın şehit yakınına küfür etmesine tepki gösterdi. Kartal Şehitliği’nde toplanan grup Türkkan’ı protesto etti.
Türkiye’nin dört bir yanında Lütfü Türkkan’a tepkiler çığ gibi büyüyor. Kayseri’de Radyo Türkiyem ve Mızrak Duruşlu Kadınlar Derneği de Kartal Şehitliği’nde düzenlediği basın açıklamasıyla Türkkan’ın yakınına küfür etmesini protesto etti. Grup adına konuşma yapan Asuman Yiğitoğlu, açıklamasında; “Makus bir talihtir ki, gazilerimizin şehitlerimizin ödediği bedel, cansiperane fedakarlık ve feragatla ayakta dirayetle duran bu devletimizin uhdesinde ne yazık ki, şehidin ve gazinin ne olduğunu, ne anlama geldiğini bilmeyen, idrak edemeyen, kendileri fiziken bu vatan topraklarında yer alıp, ruhu vatan topraklarına bağlı olmayan, aile ve devlet terbiyesinden yoksun, devlet umuruna haiz olmayan hainler ve aymaz tavırlarla hareket eden sözde “milletin vekili” olduğunu iddia eden ve gazi düşmanları bulunmaktadır. Bu nasıl bir cürettir ki, bizim gibi nezih ve naif bir hanımefendi olan bir şehidin bacısına yani kız kardeşine, yani bir Türk kadınının ırzına, namusuna galiz küfürlerle hadsizce sinkaflı mahiyette üst perdeden ağız dolusu hakaretler savurabilmektedir? Soyadı Türkkan olan İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan, şehit bacısına yani ezel ebet kıymetli bir hanım kardeşimizin namusuna ettiği bu ırzcı galiz küfürlerle, bu vatan toprakları için bedel ödemiş, kan ve can vermiş gazi ve şehitlerimize hiçbir önem vermediği gibi, bizim başımızın tacı olan milli ve manevi değerlerimizin ve kutsallarımızı nasıl da ayaklarının altına aldığını tüm kamuoyunun önünde hunharca sergilemiştir. Soyadı Türkkan olan Lütfü ön isimli, soyadının tam aksine Türk kanı taşıyacak nitelikte olmayan, bu sözde vekil, bırakın milleti temsil etmeyi, kendini bile temsil edemeyecek statüde olup; aymaz ve had yoksunu tavırlarıyla yüce Türk Milleti’nin ayranını kabartmış; şehidimizin ailesinin namusuna ettiği ırzcı ve ağır küfürlerle, yüce Türk vatanına, yüce Türk Milleti’ne ve yüce Türk Devleti’ne olan o başkaldırısını sergilemiştir ama, Lütfü Türkkan gibiler bilmelidir ki, Türklük öyle bir deniz, öyle derya, öyle bir kaynaktır ki, bu kaynaktan içenin yürekleri tunç olur, Türk’e kefen biçenin ölümü korkunç olur” ifadelerine yer verdi.
“ŞEHİTLERİMİZ BU VATAN TOPRAKLARINDA BİZİMLEDİR”
Şehit ailelerinin de aralarında bulunduğunu belirten Yiğitoğlu; “Gördüğünüz üzere bir yanımda gazilerimiz, diğer yanımda gazi ve şehit adaylarımız, her tarafımızda ise, manevi ve uhrevi alemimizi kaplayan şehitlerimiz bu vatan topraklarında bizimledir. Lütfü Türkkan gibi bozuk zihniyetli şahıslar her türlü bilmelidir ki, bizler şehitler ve gazilerimizle birlikte bir ölürüz, bin diriliriz ve bu ülkenin manevi sahipleri ile birlikte düşmana her daim haddini bildirdiğimiz gibi yine bildiririz. Ama, yoldaşı ve işbirlikçisi ayrılıkçı/bölücü siyasal kürtçü terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP olan İYİ Partili Lütfü Türkkan gibi şehidimizin bacısına ırzcı ağır galiz küfürlerle saldıranların yeri, yurdu ve kardeşi de, aynen devamlı birlikte olmaktan gurur ve haz duydukları PKK’lı vatan haini teröristlerdir.” dedi.
“SEN BU VATAN TOPRAKLARININ EVLADI OLAMAZSIN!”
“Milliyetçilik ve vatanseverlik, sonradan olmaz; sonradan öğrenilmez” diyen Yiğitoğlu; “Ey şehid bacısına küfretme cüretinde ve beyin hücrelerine sahip olan soyadı Türkkan olup da Türklükle hiçbir alakası olmayan Lütfü Efendi…!!! Sen bu vatan topraklarının evladı olamazsın… Türklük ve İslamiyet gibi kaygın olmadığı, bir şehit bacısının ağabeyinin boğazına yapışıp, kulağına eğilip hunharca namusuna saldırmandan bellidir. Bizim kanımız hamdolsun gerçek ve asil Türk kanıdır. Birileri gibi asla çakma soyadlı değiliz. Taşıdığımız cevher-i asliyenin hakkını verir, her daim kutlu Türk devleti için bedel öder; can alır, can veririz; Mehmetçiklerimizle, şehit ve gazilerimizle birlikte bu vatanı kutlu Türk vatanı ve bu devleti de kutlu Türk devleti kılmak için de her daim terörist PKK ve PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP’nin, siyasi yoldaşı İYİ Partili Lütfü yegane tavsiyemiz ve uyarımız, kendilerini ait hissetmedikleri yollara lütfen girmesinler. Milliyetçilik ve vatanseverlik, sonradan olmaz; sonradan öğrenilmez. Lütfü Türkkan gibiler, işte aynen böyle rol yaparak sözde milliyetçilik yaptığı için, ortaya koyduğu bu ırzcı galiz küfürler, şehidin bacısının namusunu aymaz tavırlarla hedefe oturtmuş olup; tam anlamıyla bölücü ve ayrılıkçı zihniyete sahip bir PKK’lının ya da PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP’linin ağzından çıkması muhtemel ağır o şehidin bacısı, bizim öz bacımız; öz kardeşimizdir. Derdi derdimiz, tasası taşasımızdır. Nasıl ki, ailemizden bir bacımızın namusuna sahip çıkarız, bu şehit bacısının namusuna da ırzcı söylemlerde bulunan, namus düşmanı sözde vekil Lütfü Türkkan’a karşı durarak da her türlü şehit bacımızın namusunu, ırzını korumak bizim asli vazifemizdir” şeklinde konuştu.
“HEPİMİZ KARŞINDAYIZ!”
Türkkan’ı milletvekilliğinden istifaya etmeye çağıran Yiğitoğlu; “Şehitlik mertebesi, dinimizde en yüce mertebedir ve her gazimiz de şehit adayıdır. Sizler milletvekilliği yapabilin diye bu yüce gönüllü insanlar bedel ödedi. Can, kan verdi. Ayrımsız herkes ama herkes, şehit ve gazilerimize saygı, sevgi duymalı ve hürmet etmelidir. Şehit ve gazilerimize edepli davranmak, her Türk’ün kutsal vazifesidir. Yüce Türk milleti hem Türk’tür hem de Müslümandır. Biz hepimiz de Müslüman Türk’üz. Bir milletvekili, her daim birleştirici olmalıdır. Bingöllü şehit yakınına yöresinden dolayı ayrımcılık yapması, çok hadsiz bir hezeyandır. İşte tüm gazilerimiz, Türk bacılarımız ve şehitlerimizin ruhlarıyla, hepimiz karşındayız. Ey Lütfü Türkkan. O zehirli ve kirli beyninle bizlere de küfürler savursana… Bizlere de hadsizce sözler etsene… Şunu unutma ki Lütfü Türkkan, şehitlerin ve gazilerin vatan topraklarına karışmış kanı seni boğar… Seni haddini bilmeye ve ivedi mahiyette, milletvekilliğinden istifa edip, gazi meclisin kutsal ortamını artık, namus düşmanı ve ırzcı bir mahlukat olarak kirletmemeye davet ediyoruz. Seni savunan ve haklı çıkarmaya çalışan genel başkanın Meral Akşener’i de aklı selim davranmaya ve evlat sahibi bir anne olarak da şehit bacısının namusuna ve ırzına sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bu ağır hadise ne Lütfü Türkkan ne de böylesine haksız ve ağır bir hadiseye umarsızca sahip çıkan Meral Akşener, politik kıvraklık ve sözde sebeplerle bu işi kapatamaz; topu taca atamaz ve hiçbir şey yokmuş gibi davranamazlar. Lütfü Türkkan ve onun zihniyetindekileri koruyan Meral Akşener gibilerin karşısında, vatanımızı, devletimizi ve milletimizi her daim korumaya ve savunmaya devam edeceğiz. Türk Devleti’nin azametini her daim her yerde göstermeye devam edeceğiz. Şehidimizin namus abidesi bacısının ırzına sen saldırmazsın Lütfü Türkkan. Senin haddine değildir; cüret edemezsin. Herkes tekrar ve tekrar bilsin ki, şehitler ölmez, vatan bölünmez. Bayrak inmez, ezan dinmez. Ey Lütfü Türkkan ve onu hadsizce koruyan Meral Akşener. Şehitlerimizin ruhları, gazilerimiz ve şerefli, namuslu Türk, Türk vatandaşları olarak, gözlerinizin içine baka baka hep beraber haykırıyoruz: Biz, bir ölür, bin diriliriz… Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Ne mutlu Türk’üm diyene” dedi.