Kira artış oranı konusunda ev sahipleri ile kiracılar karşı karşıya gelirken, fahiş kira artışları sonrasında hükümet harekete geçti. Kiralık konut fiyatlarının aşırı yükselmesi ile kiracılar ev bulmakta zorlanırken, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, taraflar arasındaki uyuşmazlığı arabulucular aracılığıyla çözmeyi hedeflediklerini söyledi. Hukukçu Niyazi Ünalmış, konu ile ilgili yaptığı açıklamasında “Yargının iş yükünü azaltmak adına kiracılarla kiraya verenlerin uyuşmazlıklarını daha hızlı ve daha pratik çözmek adına arabuluculuk sistemi getiriliyor” dedi.
Pandemi ile birlikte artan kira fiyatları, enflasyonla birlikte yükselmeye devam ediyor. Ev sahipleri konutları yüksek bedellerle kiralamak için kiracıları konutlardan çıkmaya zorlarken, artan kiralar sonrasında kiracılar ise konut bulmakta zorlanıyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, taraflar arasındaki uyuşmazlığı arabulucular aracılığıyla çözmeyi hedeflediklerini söyledi. Arabuluculuk sisteminin Yargının iş yükünü hafifletmek ve kiracılarla kiraya verenlerin uyuşmazlıklarını daha hızlı çözüme kavuşturmak adına getirildiğini söyleyen Hukukçu Niyazi Ünalmış; “Son günlerde en fazla şikayet gelen konulardan biri de belirtmiş olduğumuz üzere kiracılar ile kiraya verenler arasındaki uyuşmazlıklar. Bu konuda Adalet Bakanlığı’nın bir hazırlığı var. Yargının iş yükünü azaltmak adına kiracılarla kiraya verenlerin uyuşmazlıklarını daha hızlı ve daha pratik çözmek adına arabuluculuk sistemi getiriliyor. Kira bedellerindeki ya da tahliye konusundaki uyuşmazlıklarını arabuluculuk önünde hallederek daha hızlı bir şekilde şikayetlenmelerin önüne geçilmek için zorunlu hale getiriliyor. Şu anda zorunlu değil, isteyen başvurabiliyor. Yeni düzenleme ile arabuluculuk zorunlu hale getiriliyor” dedi.
KİRA ÖDENMEMESİ VE İHTİYAÇ HALİNDE TESPİT VE TAHLİYE DAVASI AÇILABİLİR
Konutlarda tespit ve tahliye davasının kiracının kira ödememesi ve ev sahibinin ihtiyacı doğrultusunda açılabileceğini söyleyen Ünalmış; “Tahliye davalarının en çok görülenlerinden bir tanesi kira bedellerinin ödenmemesi. Birincisi kişi kira ödemediği takdirde kiraya verenin tahliye davası açmaya hakkı var. Tahliye davası açmak için ise 2 kira ödememe koşulu vardır. İkincisi ise ihtiyaç sebebiyle tahliye davası açabilir. İhtiyaç sahipleri ise kişinin, eşi, alt soyu, üst soyu ya da bakmakla yükümlü olduğu kişilerin o konutu kullanacağı gerekçesiyle mevcut kiracıyı çıkartma ya da tahliye etme gerekçesi kullanılabiliyor. Tabii ki bu ihtiyacın samimi olması gerekiyor. Samimiyetten kastımız gerçekten o evi kullanacak kişinin ya da bakmakla yükümlü olduğu kişinin gerçekten o evi kullanacak olması gerekiyor. İhtiyaç sebebiyle bir tahliye gerçekleştirebilmek için ise kira döneminin sonundan en az 15 gün öncesinde eline geçecek şekilde bir tahliye ihtarnamesi kiraya verenin göndermesi gerekiyor. Bu koşulu gerçekleştirdikten sonra kira dönemi sonundan itibaren 1 ay içerisinde tahliye davasını açmak zorunda. Yine taşınmazın el değiştirmesi sebebiyle bir tahliye davası açılabilir. Yeni malik, kendi ihtiyacı bulunduğu ya da yine alt soyu, üst soyu, eşinin ihtiyacı ya da bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ihtiyacı sebebiyle bir tahliye davası açabilir. Bunun için de taşınmazı edindiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde kiracısına bir ihtarname göndermesi gerekiyor ve bundan sonra 6 ay içerisinde tahliye davası açmak zorunda. Gerçekleştirmez ise kira dönemleri uzamış sayılıyor. Sözleşmenin süresine göre 1-2 yıl uzamış sayılıyor. Buna da dikkat etmek gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
KİRACILAR, EV SAHİBİNDEN TAZMİNAT ALABİLİRLER
Konut sahibinin ihtiyaç gerekçesinde samimiyetin olmaması ve ispatlanması halinde kiracıların ev sahibine dava açarak tazminat alabileceklerini belirten Hukukçu Niyazi Ünalmış; “Belirtmiş olduğumuz bu ihtiyaçların samimi olması ve ispatlanması halinde kiracı, kiraya verenden tazminat isteyebilir. Borçlar Kanunu’na göre, eğer ihtiyacın samimi olmadığı anlaşılır ise tazminat isteyebilir. Yine ihtiyaçlar doğrultusunda bir yakınının oturacağını söyleyerek kiracıyı tahliye ettikten sonra oraya bir yakını oturmaz ise kiraya verenin taşınmazına 3 yıl kiraya verme yasağı konur. O süre içerisinde kiraya verilir ise yine kiracı tazminat davası açabilir” dedi.
BELİRLENMEMİŞ KİRA ARTIŞLARINDA KİRA TESPİT BEDELİ DAVASI AÇILABİLİR
Kiracı ve ev sahipleri arasında yaşanan belirlenmemiş kira artışlarıyla ilgili uyuşmazlığın giderilmesinde kira tespit bedeli davası açılabileceğini söyleyen Hukukçu Ünalmış, sözlerini şöyle noktaladı; “Bu konuda öncelikle tarafların iradelerine üstünlük tanınıyor. Eğer taraflar kira sözleşmesinde bir artış ya da bir kira bedeli belirlenmiş ise öncelik onlara veriliyor. Bir sonraki kira döneminde nasıl bir artış uygulanacağı sözleşmede belirlemişler ise taraflar bunlara göre belirleniyor. Borçlar yasamız bir üst sınır belirlemiş, üretici fiyat endeksinden de daha fazla artış belirlenemiyor. Ama uygulamada en çok karşımıza çıkan ve ülkede yaşanan çok ciddi enflasyon artışları, ekonomik krizler nedeniyle ortaya çıkan kira uyuşmazlıkları, kira bedel tespit davaları ile çözümleniyor. Kişiler eğer, herhangi bir artış belirlememişler ise ya da belirlenen artış oranının güncelde artık çok yetersiz kaldığını düşünüyorlar ise kira bedel tespiti davası açabilirler. Açtıkları davalarda, açtıkları dönem için uygulanmıyor. Bir sonraki dönem için uygulanıyor. Dolayısıyla bir hukukçudan destek almalarını tavsiye ederim. Doğru yola ancak o şekilde ulaşabilirler. Uyuşmazlıklarını bu şekilde daha sağlıklı giderebilirler.”