Türk Eğitim Sen Kayseri 1 No’lu Şube Başkanı Muharrem Çolak, eğitim sistemi içinde yer alan bazı eğitimcilerin liyakatten uzak bir tavır sergilediğini ifade etti. Başkan Çolak, bazı eğitim kurumlarının personel listesinin akrabalardan oluştuğunu iddia ederek sert bir dille eleştirdi.
Kayseri’de başarılı sendikal faaliyetler yürüterek yapılan çalışmalarda gördüğü yanlışları çekinmeden ifade eden Türk Eğitim Sen Kayseri 1 No’lu Şube Başkanı Muharrem Çolak, bazı sendikaların çalışmalarında liyakatsizlik olduğunun altını çizdi. Bazı eğitim kurumlarında personel listesinde akrabaların yer aldığını da iddia ederek kurumların soy ağacına döndüğünü belirtti. Bugünün eğitim sisteminin geleceği belirlemede büyük rol oynadığını da ifade eden Başkan Çolak şöyle konuştu; “Milletler geleceğe eğitimle bakar. Gelecekte bir milleti nelerin beklediğini görmek için de bugünkü eğitimine bakmak gerekir. Yükselen ve tarihe adını yazdıran milletler incelendiğinde ise temel sağlam ise uzun ömürlü medeniyetler yükselttikleri görülür: adalet ve eğitim. Başkalarına bakmaya hiç gerek yok. Kendi tarihimize bakalım. Selçuklu ve Osmanlı sağlam eğitim sistemiyle büyük bilginler, devlet adamları ve askerler yetiştirerek var ve bugünkü Türk varlığının temeli olmuşlardır. Nizamülmülk’ün Nizamiye medreseleri, daha sonraki Enderun ve Sahn-ı Seman medreseleri devrinin en güçlü bilim merkezleriydi. Buraları üstün kılan bugün bazı sendika görünümlü menfaat yuvaları yüzünden mumla aradığımız ehliyet ve liyakat esasıydı. Fatih’in elçi olarak İstanbul’a geldiğinde bin bir hürmetle kalmaya ikna ettiği Ali Kuşçu bugün yaşasa bir sendikanın üyesi olmadığı için değil Sahn-ı Seman medresesinde müderris olmak okul müdürü!!! bile yapılmazdı. Nitekim bugün personel listesi soy ağacı gibi olmuş üniversitelerimizde Ali Kuşçu’lara değil kayınço, bacanak, enişte ilişkisiyle yer işgal eden … rastlıyoruz. ‘İlim Çin’de bile olsa gidip alınız ‘ Sözünün sahibi bir Peygamberin ümmetinden, ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’ Sözünün sahibi bir liderin milliyetindeniz… Kurtuluş Savaşı sırasında Maarif Kongresi yaparak asıl savaşın eğitim olduğunu bilenlerdeniz! Kendilerine ait bakkal dükkanını bir beceriksize emanet etmeyecek olanlar devletin milyonlarca liraya mal olmuş okullarını liyakatsizlerin eline bırakmak için çaba gösterebiliyorlar. Yüzde 1’lik dilimle öğrenci alan proje okulları bu çocukları yüzde???’lik dilimlere kadar geriletmişler, 9. sınıfta 120 öğrenci kontenjanıyla başlayan nitelikli bir okul 80 öğrenci mezun etmiş… Bu başarı nasıl bu kadar geriledi, 40 öğrenci nereye gitti diye soran yoksa…Biz atalarımıza layık bir eğitim öğretim anlayışına sahip değiliz demektir. Sendikacılığı makam kovalamak, idareciliği kafa dinlendirme yeri sananlar; zararınız bugünden çok yarınlara… Bilseydiniz vebali, korksaydınız Allah’tan, utansaydınız kuldan bunları yapmazdınız herhalde…”