AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından İsrail’in Gazze ve Lübnan’da yaptığı insan hakları ve ihlaller konulu basın toplantısı düzenlendi. AK Parti Kayseri İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda konuşan AK Parti İl Başkan Yardımcısı Durdu Mehmet Yalçın, “İsrail 1930’ların Nazi Almanyası’ndan farksızdır. Tıpkı Nazi Almanya’sı gibi soykırımcı, saplantılı ve ırkçı bir ideolojiye sahiptir. Yine tıpkı Nazi Almanya’sı gibi saldırgan, şımarık, küstah davranışlar sergilemektedir. İsrail bugün Ortadoğu’da etrafına bulaşan ve tüm bölgenin düzen ve istikrarını tehdit eden bir yapıdır. Nazi Almanyası’nın durdurulmamasının dünyanın başına açtığı dertleri tarihten biliyoruz” dedi.
AK Parti Kayseri İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısında konuşan AK Parti Kayseri İl Başkan Yardımcısı Durdu Mehmet Yalçın İsrail’in Gazze ve Lübnan’a uyguladığı soykırım hakkında açıklamalarda bulundu.
İsrail’in soykırım suçunu örtbas etmek için 7 Ekim’i bahane ettiğini dile getiren İl Başkan Yardımcısı Yalçın, “İsrail, işlediği soykırım suçunun üzerini örtmek için 7 Ekim’i bahane etmektedir. Bu noktada çok önemli bir gerçeğin altını çizmek istiyoruz: 7 Ekim’i, meselenin sanki sıfır noktasıymış gibi ele alan bir yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyoruz. Hiçbir şey 7 Ekim’de başlamadı! Süre giden soykırıma 7 Ekim sebep olmadı! 77 yıllık bir işgal, zulüm ve katliam tarihinden bahsediyoruz. Topraklarından edilmiş; hakları ve malları gasp edilmiş, öldürülmüş; katliama uğramış milyonlardan bahsediyoruz. Böyle bir gasp ve hırsızlığın üstüne kurularak, uluslararası hamilerinden yüz bulup günümüze kadar gelen bu suç şebekesinden zaten ne hak ne hukuk ne de adalet beklenebilir. İsrail 1930’ların Nazi Almanyası’ndan farksızdır. Tıpkı Nazi Almanya’sı gibi soykırımcı, saplantılı ve ırkçı bir ideolojiye sahiptir. Yine tıpkı Nazi Almanya’sı gibi saldırgan, şımarık, küstah davranışlar sergilemektedir. İsrail bugün Ortadoğu’da etrafına bulaşan ve tüm bölgenin düzen ve istikrarını tehdit eden bir yapıdır. Nazi Almanyası’nın durdurulmamasının dünyanın başına açtığı dertleri tarihten biliyoruz” şeklinde konuştu.
Filistin’e yapılan yardımların birçoğunun Türkiye tarafından yapıldığına dikkat çeken Yalçın “Türkiye, yalnızca diplomatik yollarla değil, aynı zamanda insani yardımlar ve kalkınma projeleriyle de Filistin halkının yanında olmuştur. Filistin’e yapılan insani yardımların büyük çoğunluğu bugün ülkemiz tarafından yapılmaktadır. İsrail saldırganlığının ülkemize de yönelebileceği riskini tüm bölge ülkeleri gibi biz de görüyoruz. Vadedilmiş topraklar safsatasının içine ülkemiz topraklarını da katan bu suç şebekesinin planlarının farkındayız. Fakat aynı zamanda toplumsal istikrarın da hayati olduğunu bildiğimizden iç cepheyi güçlü tutmak için vatandaşlarımızı ülkemizin karşılaşabileceği uluslararası tehditler konusunda siyasi ve ideolojik tutumlarından bağımsız olarak tek bir cephede birleşmeye davet ediyoruz. Bu anlamda güçlü bir Türkiye’nin ve siyasi iradenin öneminin hem bölgemiz hem de insanlık için ne denli hayati olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Filistin davasına sahip çıkan Cumhurbaşkanımızın küresel çeteler ve onların yerli işbirlikçileri tarafından yıllardır neden hedef alındığını bugünlerde yeniden idrak ediyoruz. Filistin, sadece bir coğrafi bölge ya da bir halkın mücadelesi değildir; Filistin, tüm insanlığın vicdan davasıdır. Filistin’in bağımsızlık mücadelesi, aynı zamanda evrensel insan hakları mücadelesidir” dedi.