“Kandil’de PKK ile mücadelemizi kendi kapa-sitemiz ile yapacağız. Irak’ın zaten yeterince meşgalesi var. Bugüne kadar yaptığımızı Kandil’de de devam ettireceğiz. Sıkıntı yok.”
Başbakan Binali Yıldırım, Suriye’de Fırat’ın batısında da doğusunda da terör oluşumuna izin verilmeyeceğini söyledi. Yıldırım, “Fırat’ın doğusu batısı diye pazarlık olmaz. Tehdit neredeyse orada biz olacağız. ‘Oradan çıktı oraya gitti’, Nereye giderlerse gitsinler. Gittikleri yere kadar askerimiz enselerinde olacak ve gereğini yapacaktır” dedi. Yıldırım geçtiğimiz haftalarda gündeme gelen Kandil’e Irak Hükûmeti ile ortak operasyon yapılabileceği konusunda ise “Orada PKK ile mücadelemizi kendi kapa-sitemiz ile yapacağız. Kapasitemiz yeterli, rahatlıkla yapabiliriz, bir sıkıntı yok” diye konuştu.
Belarus ve Almanya temaslarını tamamlayan Başbakan, dönüş yolunda uçakta medya temsilcilerinin sorularını cevapladı.
Yıldırım’ın sorulara verdiği cevaplar şöyle:
3’LÜ MEKANİZMA
SORU: ABD Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı ile görüşmeler yapıldı. Bir takvimlendirilmiş, sözlerin ötesine geçecek mekanizmadan söz ediliyor. ‘Bazı kararlar alındı’ deniliyor. Mekanizma nasıl işleyecek?
YILDIRIM: Mekanizma 3’lü olacak. Savunma bakanları ve dışişleri bakanları kendi aralarında, istihbarat teşkilatının başkanları da kendi aralarında yakın çalışacaklar. Bu konunun detaylarını, ilgili bakanlarımızla yapacağımız bir koordinasyon içinde, bu görüşmenin içeriğini de gördükten sonra ele alacağız. Amacımız; sınırlarımızın hemen ötesinde bir terör oluşumunu ortadan kaldırmak ve sınır güvenliğimizi tehdit eden bu oluşumlara izin vermemek. Diğer yandan Suriye alanında da şu olmaması lazım; PKK’nın başka bir isimle Kuzey Irak’ta yapmaya çalıştığı sözde bir terör devleti kurma hevesinin bu sefer Suriye’de gerçekleşmemesi lazım. Şu anda Afrin’de yaptığımız çalışma bunun önüne geçmek için. Fırat Kalkan’ı da öyle. Menbiç ve diğer bölümlerle ilgili çalışmalar önümüzdeki günlerde karşılıklı görüşmelerde bir noktaya gelecek. Bizim buradaki duruşumuz çok net. Kararlılığımızdan herhangi bir tereddüt yok. Özetle Suriye sınırının neresinde olursa olsun Türkiye’nin millî güvenliğine, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğine, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne yönelecek her türlü tehdit bizim için önemlidir. Bu tehdidi bertaraf etmek gibi bir sorumluluğumuz mevcut.
İZİN VEREMEYİZ
SORU: Menbiç’ten PKK çıkarsa mesele bitiyor mu?
YILDIRIM: O bir adımdır. En azından orada burnumuzun dibinde hem de Arap nüfusun bu kadar yoğun olduğu bir yerde onların tepesine çökmüş bir terör örgütü var. Bu bizim için tehdit. ABD’liler de onların yanında. O bir kere atılması gereken bir adımdır. Bu şimdinin işi de değil. Geçmiş yönetimden beri verilen sözdür. Ama bizim için Orta ve uzun vadede ne Irak ne de Suriye topraklarında Türkiye’ye karşı bir terör oluşumunun varolmasına ve yaşamasına asla müsamahamız olmaz. Fırat’ın Doğusu batısı diye pazarlık da olmaz. Tehdit neredeyse orada biz olacağız. ‘Oradan çıktı oraya gitti’, Nereye giderlerse gitsinler. Gittikleri yere kadar askerimiz enselerinde olacak ve gereğini yapacaktır. Gerek içeride, gerek dışarıda. Ne zamana kadar… ‘Artık terör yoktur, bizim terörle işimiz yoktur. Türkiye ye herhangi bir zarar verecek değiliz’ dedikleri zamana kadar… Nasıl, ‘DEAŞ’ı hep birlikte yok edelim’ diyorlar. Başkaları için de bekliyoruz. ‘PKK’yı da YPG’yi de beraber yok edelim’ diyorlar ama o konuda istediğimiz iş birliğini göremiyoruz. DEAŞ’ın, niye ise albenisi yüksek. Çok fazla reklamı yapılıyor ama PKK’dan YPG’den en büyük zararı gören, bedeli ödeyen biziz. Irak sahasında 40 yıla yaklaştı neredeyse, binlerce on binlerce insanımızı kaybettik, şehitlerimiz var. Şimdi artık orada PKK ismi eskidi. Bir çok ülkede terör örgütü olarak tanındı. Şimdi bir taktik yapıyorlar. Demokratik oluşum filan. Yersen. Biz bunları biliyoruz, hangi kılığa girerlerse girsinler bunlar sızma terörist.
KAPASİTEMİZ VAR
SORU: Kandil’e operasyon konuşuluyordu?
YILDIRIM: Orada PKK ile mücadelemizi kendi kapasitemiz ile yapacağız. Bugüne kadar yaptığımızı bundan sonra da devam ettireceğiz. Irak’ın bu noktada zaten yeterince meşgalesi var. Kapasitemiz yeterli, gerek Kandil gerek başka yerlerdeki mücadeleyi rahatlıkla yapabiliriz, bir sıkıntı yok.
SORU: O zaman hava harekâtları devam edecek?
YILDIRIM: Gerekirse hava, gerekse kara. Orada bir kısıtlamamız yok. Şartlar neyi gerektiriyorsa o operasyonu yapabilme kapasitemiz var. Buna hakkımız da var. Irak’ın herhangi bir itirazı söz konusu değil. Benzer şekilde İran da bu operasyonlarla ilgili olumsuz bir tutum içinde değil. Irak Başbakanı İbadi, Afrin operasyonunu sordu. Yapılan faaliyetleri anlattık.
ABD İLE İLİŞKİLER
SORU: ABD’yle ‘FETÖ ile mücadele’ konusu ne aşamada?
YILDIRIM: Tillerson’ın ziyaretinde konu kapsamlı olarak ele alındı. Sayın Cumhurbaşkanımızla telefonla değerlendirdik. Kapsamlı heyetler kurulmasının amacı; sadece Suriye’deki YPG konusu değil aynı zamanda ABD ile ilişkilerimizin bozulmasına sebep olan konular bir bütün hâlinde ele alınacak. Diyelim ki biz Suriye alanında iş birliği yaptık, bunlar YPG ile iş birliğinden vazgeçtiler, ABD ile ilişkilerimiz düzelmiyor ki başka konularımız var. FETÖ konusu var, devam eden dava var. Onların burada devam eden vatandaşlarının davası var. Bizim Halkbankası, daha doğrusu Zarrab davası var. Bunların hepsinin bir bütün olarak ele alınması gerekiyor.
En keskin fikirler söyleniyor ülkemize haksızlık etmeyin
Başbakan Yıldırım bir gazetecinin, “Bugün çok demokrasi vurgusu yaptınız. Benzer adımların Türkiye’deki gazeteciler için de atılması gerektiğini düşünüyor musunuz?” sorusu üzerine şunları söyledi: “Biz bir 15 Temmuz’u yaşamışız. 40 yıldır beka mücadelesi veriyoruz. Bütün bunlar ortada iken, ayrıca bunların bir çoğunda da asıl meselenin gazetecilik olmadığını hepimiz biliyoruz. İnsanlar fikirlerini söyler, eleştirilerini de yapar. En keskin şekilde yapanları da görüyoruz. Bunlara herhangi bir şey oluyor mu? Olmuyor ama, siz gidip terör örgütü ile haşır neşir olursanız, terör örgütünü cesaretlendirecek ona lojistik destek faaliyetlerine girerseniz, bu gazetecilik değil. Bu başka birşey. Dolayısıyla ülkemize haksızlık etmeyelim.”
Almanya ile ilişkiden rahatsız olanlar var
Başbakan Yıldırım, Alman Başbakan Merkel ile yaptığı görüşmenin detayları şöyle açıkladı: Adil Öksüz ve diğer FETÖ elemanlarının yakalanması konusunda kendisinden destek vermesini istedik. Aslında Almanya son zamanlarda bölücü terör örgütüne karşı tutumunu sertleştirdi. Bu iyi bir gelişme. Aynı şeyi FETÖ teröristlerine karşı da yapmasını bekliyoruz. Bunu da bizatihi Merkel’in kendisine söyledim. Kendisi tutuklu Almanlardan bahsetti, biz de ‘tutuklu Türklerden bahsettik. ‘Terörle mücadelede ortak çalışmaya varız’ dedi. Sürekli iletişim kanallarını açık olması gerektiğini söyledi. Biz de aynı düşündüğümüzü söyledik. Arkadaşlar; Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyi yönde gelişmesinden rahatsız olan çevreler var. Maalesef PKK’lılar burada aktif rol oynuyorlar.
Yıldırım, Deniz Yücel’le ilgili sorulara karşılık da şu açıklamalarda bulundu: Medya üzerinden, bir takım sol siyaset üzerinden, sivil toplum örgütleri üzerinden ilişkileri müspet yönde etkileyecek bu durumu bozmak, baltalamak için gayret ediyorlar. Olayı böyle görmek lazım. Almanya ile Türkiye arasında bu adamdan başka bir mesele yok mu yani. Bu kadar basite indirgenecek bir ilişki değil.