28 Mart 2024 Perşembe

BAŞKAN ÖZER’İN 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI

Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri İl Başkanı Ümit Özer, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Başkan Özer, yayımladığı mesajda basının özgür olduğu, hiç bir baskı altında olmadan çalışacabileceği, hiç bir gazetecinin yaptığı görevden dolayı hapishaneye atılmayacağı bir gelecek temenni etti.

Yazılı, görsel ve dijital medyanın temel görevi, gerçekleri tarafsız biçimde kamuoyuyla paylaşmak ve böylece yurttaşların doğru haber alarak, gerçekleri açığa kavuşturanların  gazeteciler olduğunu söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri İl Başkanı Ümit Özer: “Öncelikle bütün gazetecilerimizin  10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü”nü kutlarken basınımızın daha özgür olduğu, baskı altında olmadan işine odaklanabildiği, cezaevindeki tutuklu gazetecilerin bir an önce ailelerine kavuştuğu ve hiçbir gazetecinin görevini yaptığı için hapishaneye atılmadığı bir gelecek diliyorum. 212 Sayılı Basın Yasası’nın yürürlüğe girdiği gün olan 10 Ocak, 1961 yılından bu yana “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlanıyor. O dönemde yaşanan “9 patron olayı” ise dönemin gazete sahiplerinin gazetecilere verilen haklara “mesleki sakıncalar” doğuracağı gerekçesi ile karşı çıkması ve ortak bildiri imzalayarak 3 gün boyunca gazetelerini kapatması olayıdır. Gazete sahiplerinin bu kararına, o dönem aktif olarak gazetecilik yapanların yanıtı ise “Basın” adlı bir gazete çıkarıp, üç gün boyunca yayınlamak olmuştur. Yazılı, görsel ve dijital medyanın temel görevi, gerçekleri tarafsız biçimde kamuoyuyla paylaşmak ve böylece yurttaşların doğru haber alarak, gerçeklere ulaşması için çalışan verimli kullanabilmesini sağlamaktır. Gelişmiş ülkelerde medya, parlamento ve yargıyla birlikte yürütme erkini denetleyen ve saydamlığı sağlayan en temel denge mekanizmalarından biridir. Bir başka deyişle medya, çağdaş demokrasilerde yasama, yürütme ve yargının faaliyetlerini sağlıklı bir biçimde ulusal kamuoyuna ulaştıran bir kuvvettir. AKP iktidarında ise, Türkiye’de güçler ayrılığı ortadan kaldırılırken, medya da otoriterleşen yürütme erkinin kontrolü altına alınmıştır. Her konuda insanlarımızı “benden” ve “benden değil” diyerek ayrıştıran AKP Hükümeti, kendisine yakın olan medya gruplarının her türlü haberi yapmasına olanak sağlarken görevini bağımsız yapmaya çalışan medya gruplarına ise büyük cezalar kesmektedir. Medya gruplarına ve basın mensuplarına verilen bu cezalarla aslında halkımızın haber alma özgürlüğü kısıtlanmakta, doğru ve gerçek bilgiye ulaşması engellenmektedir” ifadelerine yer verirken sözlerine şöyle devam etti: “Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün hazırlamış olduğu 2020 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 180 ülke arasında 154. sırada yer almaktadır. Türkiye AKP Hükümetiyle gazetecilerin tutuklandığı, medya kuruluşlarının siyasi baskılar sonucunda kapatıldığı, bir ülke haline gelmiştir. Yaşadıkları zorluklara rağmen görevini yapmaya çalışan ve görevini yaptığı için tutuklu bulunan tüm basın mensuplarımızın haklarına kavuştuğu bu özel günü yine değerli basın mensuplarımızın aracılığıyla tekrar kutluyorum.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.