Antalya’da çok sayıda kişiyi “Sende ölüm büyüsü var” deyip, ‘cin çıkarma’ seansları düzenleyerek, dolandırdığı, 4 kişiye de cinsel saldırıda bulunan sanığa 75 yıl hapis cezası verildi. Mağdurlardan birinin avukatı, verilen cezayla ilgili “Türkiye’de verilen en yüksek cezalardan biri” yorumunu yaptı.
Antalya’da, ‘Sende ölüm büyüsü var’ yalanı söylenerek, yüksek miktarda parası alınan ve cinsel saldırıya uğrayan E.O., sanık Tali Yüksel Yeşilot’a verilen 75 yıl hapis cezasının yüreklere su serptiğini söyledi. Avukat Fatih Kalelioğlu ise “Türkiye’de benim bildiğim kadarıyla verilen en yüksek cezalardan biri” dedi.
Antalya’da çok sayıda kişiyi “Sende ölüm büyüsü var” deyip, ‘cin çıkarma’ seansları düzenleyerek, dolandırdığı, 4 kişiye de cinsel saldırıda bulunduğu suçlamasıyla tutuklu yargılanan Tali Yüksel Yeşilot, Antalya 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde 7 Şubat günü görülen karar duruşmasında hakim karşısına çıkarıldı. Yeşilot, şikayetçiler S.O., F.G., S.O., İ.O., E.O., E.O., H.Ş., H.Z.G. ve F.U.’yu milyonlarca lira dolandırmaktan ‘dini inanç ve duyguları istismar etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık’ suçundan 19 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Yeşilot ayrıca E.O., H.Ş., F.U. ve H.Z.G.’ye yönelik nitelikli ve basit cinsel istismar eylemlerinden 56 yıl hapis aldı. Tutuksuz yargılanan eşi Öznur Yeşilot ise ‘dini inanç ve duyguları istismar etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık yapmak’ suçundan 19 yıl hapis cezası alarak, tutuklandı.
“BİZDEN MADDİ MANEVİ YARARLANDI”
İngiltere’de yaşayan şikayetçilerden E.O., Antalya’da avukatıyla birlikte gazetecilere, yaşadıklarını anlattı. Tali Yüksel Yeşilot ile 2015 senesinde ailesi tarafından tanıştırıldığını anlatan E.O., “O dönemlerde tıbben açıklanamayan sağlık sorunlarım ve öksürüklerim vardı. Sanık, aileme bende ölüm büyüsü olduğunu söyleyerek, onları panikletti. Bunun üzerine Antalya’ya gelerek ailemin baskısıyla, sanığın düzenlediği seanslara dahil oldum. Bu seanslar sürecinde, dualı sular vererek, beni manevi anlamda tedavi ettiğini açıkladı. Bu süreçlerde ilk başta kendini iyi hissetmeme rağmen, sonra daha şiddetli sağlık sorunları yaşamaya başladım. Sağlık sorunlarının tıbben açıklaması yapılamadı. Beynen ve bedenen ciddi bir uyuşma sürecine girdik. Bu süreçte sanık bizden maddi manevi yararlandı. Biz bu süreci tam olarak algılayamamıştık. Akrabaları tarafından yapılan uyarılar sonucunda, öyle bir tuzağın içerisine çekildiğimizi öğrendik” diye konuştu.
“MAHKEMENİN KARARI YÜREKLERE SU SERPTİ”
İnsanların “Nasıl inandınız?” gibi sorularıyla karşılaştığını aktaran E.O., “Bu öyle bir süreçti ki inandırmak için aşama aşama, büyük bir organizasyon olarak ilerlediler. Bize verdikleri sulardan dolayı açıklanamayan halüsinasyonlar, bedensel ve ruhsal acılar çektik. Suların içinde kimyasal olduğunu düşünüyoruz. Sanığın adliye geçmişi olduğunu, Konya Ermenek’te birçok kadına bu şekilde rahatsızlık vererek maddi ve manevi istismar ettiğini öğrendik. Bu dava sürecinde benim dışımda birçok kadına aynı suçları işlediğini ortaya çıkardık. Türk adaletini tebrik ediyorum. Mahkemenin kararı yüreklere su serpti. Ben çok şanslıyım ki kendinden emin, sağlam duruşu olan bir mahkeme heyeti karşıma çıktı. Mahkemenin verdiği karardan çok memnunum” dedi.
“TÜRKİYE’DE VERİLEN EN YÜKSEK CEZALARDAN BİRİ”
Avukat Fatih Kalelioğlu ise müvekkilinin yaklaşık 1,5 yıldır devam eden zorlu süreç yaşadığını belirterek, “Sanıklar hakkında, dini inançları istismardan kaynaklı dolandırıcılıktan, bizi manevi olarak tatmin eden ciddi bir ceza verildi. Gerek benim müvekkilime gerekse diğer şikayetçilere karşı sanığın işlediği cinsel saldırı suçundan dolayı tatmin eden hapis cezası verildi. Hukuk mücadelemiz 1,5 yıldan fazla sürdü. Güzel sonuçlandı. Türkiye’de benim bildiğim kadarıyla verilen en yüksek cezalardan biri” diye konuştu.