Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kdz. Ereğli mitinginde ‘idam’ tezahüratları yapan halka, “Şu anda tabi yargı devam ediyor. Bu yargı süreci içerisinde biz bir hukuk devleti mensubu olarak daha önce de söyledim. Yargı böyle bir konuda parlamentonun verdiği karar bu olursa bana geldiğinde ben bunu onarım dedim. Çünkü biz değerler silsilesi içerisinde kanı yerde bırakmayız” diye yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zonguldak’ta madencilerle iftar programının ardından helikopter ile Kdz. Ereğli’deki miting alanına hareket etti. Sahil bandında toplanan on binlere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni bir dönüm noktasındayız. Artık Türkiye’de 24 Haziran’dan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yeni bir dönem başlıyor. Bunu milletçe beraber yapacağız. Benim sizden çok önemli bir isteğim var. Bir kardeşiniz, evladınız olarak diyorum ki birilerinin fitnesine, fesadına asla yüz vermeden şu Rabiamız var ya. Bu bizim her şeyimiz. Onun için öyle bir seslenin ki başı rahmet, ortası mağfiret sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan’ı Şerif’in son on günündeyiz. Bunu biz bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Bu milleti bölemeyecekler. Bu vatanı parçalayamayacaklar. Yeri geldiği zaman biz Gabar’a, Cudi’ye, Tendürek’e F16’lar ile ineriz. Bunların inlerine gireriz mi? Girdik mi? İşte bak, her ne kadar CHP’nin adayı gidip bir tanesini cezaevinde ziyaret ediyor. Demek ki Sayın Muharrem’in türbesi orası, oradan ziyaret edip de ne alacak. Kim bu adam benim 53 kardeşimi öldürenlerin faili değil mi? Onu ziyaret ediyor. Normaldir çünkü bunlar Ankara’dan İstanbul’a kol kola gitmediler mi? Şimdi de çıkmış milletin karşısında ne diyor, oy istiyor. Bay Kemal de aynı Bay İnce’de aynı” ifadelerine yer verdi.
“Apoletleri ben sökmedim, yargı söktü”
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin, apolet sökme açıklamalarına yanıt veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şimdi ince ince bir şeyler yapmak istiyorlar. Benim şu anda Afrin’de terör örgütlerine karşı mücadele veren o kahraman komutanımıza kalkıp da edepsizce ahlaksızca saldıran bu kişiyle bunlar el ele verdi. ‘Apoletlerini sökeceğim’ dedi. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış. Benim milletim bakalım sana yol verecek mi? Dur bakalım sen bir defa bu ülkede bu hukuk devletinde bu işlerin nasıl yapıldığının farkında bile değilsin. ‘Sen apoletleri sökersin de ben sökemez miyim’ diyor. Bay Muharrem ben sökmedim apoletleri yargı söktü. Biz bu millete ihanet edenleri tuttuk yargıya teslim ettik. 15 Temmuz gecesi benim Kdz. Ereğli’deki kardeşlerim meydandaydı. Ne oldu. Bunları tuttuk, yargıya teslim ettik. Kararı yargı verdi. Yargının verdiği kararla şu anda bunlar içerideler. Ödeyecekler bedelini, 251 şehidimizin bedelini ödeyecekler. Gazilerimizin bedelini ödeyecekler. Şu anda yapılan budur” diye konuştu.
‘İdam’ tezahüratına ‘Kanı yerde bırakmayız’ yanıtı
Erdoğan, ‘idam’ seslerinin yükselmesi üzerine “Şu anda tabi yargı devam ediyor. Bu yargı süreci içerisinde biz bir hukuk devleti mensubu olarak daha önce de söyledim. Yargı böyle bir konuda parlamentonun verdiği karar bu olursa bana geldiğinde ben bunu onarım dedim. Çünkü biz değerler silsilesi içerisinde kanı yerde bırakmayız. İşte bak Afrin’de 4 bin 500 teröristi etkisiz hale getirdik mi? Ne oldu kaçtılar mı? Şimdi sıra Kandil’de, Sincar’da. Benim ülkemi taciz eden, tehdit eden kim olursa olsun onların üzerine üzerine gideriz. Gideceğiz. Artık o CHP’nin Türkiye’si yok. Artık AK Parti iş başında olduğu bir Türkiye var. Biz beşer planında kimsenin önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Allah’ın huzurunda, rükuda ve secdede eğildik. Ve şimdi diyorum ki biz Türkü ile Kürdü ile Lazıyla, Gürcüsüyle, Abazası, Boşnak’ı, Romanı ile velhasıl 81 milyon tek milletiz. Bizim bayrağımıza eş bayrak yok. Tek vatan, 780 bin kilometre kare. Vatanımızı bölemezler. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devlet yok. Yok paralel devletmiş, şu devletmiş bu devletmiş. Dimdik ayakta durarak yola devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Sandıkları demokratik bir şekilde CHP’nin ve o yanındakilerin kafasına geçirmemiz lazım”
24 Haziran seçimlerine az bir süre kaldığını da hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013’te IMF’ye olan borcun kapatıldığını, Merkez Bankası’ndaki döviz rezervinin ise 27.5 milyar dolardan 111 milyar dolara yükseldiğini ifade etti. Erdoğan, “Şurada 18 gün kaldı. Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Evleri ziyaret ederek bilmeyenlere bildiklerinizi anlatacak mısınız? Gençler sizler de liseli ve üniversiteli gençlere bütün bildiklerinizi anlatacak mısınız? Biz göreve geldik. IMF’ye olan borç 23 milyar dolardı. Biz bunu 2013’te sıfırladık. Bitirdik. Şimdi borcumuz var mı? Yok. Merkez Bankamızın döviz rezervi 27.5 milyar dolardı. Şimdi 111 milyar dolar. İhracatımız 36 milyar dolardı. Şimdi 162 milyar dolar. Çalışıyoruz. Durmak yok yola devam. Ama bunları bilmeyen var. Düşünebiliyor musunuz biz kitap bulamazdık. Şimdi okullar açılırken sıraların üzerine kitapları koyuyor muyuz? Düşünün üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Türkiye’de şu anda 81 vilayetin tamamında üniversitemiz var. Üniversite sayısı son açılanlarla 205’e ulaştı. Yani biz üniversiteyi artık en batıdan en doğuya en kuzeyden en güneye vatandaşımızın ayağına götürdük. İstiyoruz ki Türkiye’de tüm evlatlarımız üniversitelerde rahatlıkla okuyabilsinler. Derslik sayıları benim sınıfımda 75 kişi vardı. Ama şimdi 30’un üzerinde sınıfların sayısı yok denecek noktaya geldi. Niye kaliteli bir eğitim öğretim yapalım. Bunu da başardık. Asıl cevap 24 Haziran’dan sonra. Benim sizden isteğim şu madem ki tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik. O zaman şimdi Cumhur ittifakı var. Bu ittifakla beraber sandıkları biz bu CHP’nin ve o yanındakilerin kafasına geçirmemiz lazım. Demokratik bir şekilde, buna hazırız değil mi?” diye konuştu.
“Mor beyin, Bylock bunların hepsi yargı meselesi”
Bir vatandaşın ‘mor beyin ve Bylock’a ilişkin sorusuna yanıt veren Erdoğan, “Mor beyin, Bylock bunların hepsi yargı meselesi. Yargıda verilen karara bizim müdahale yetkimiz yok. Müdahale yetkimiz yok. Eğer yargı böyle bir karar vermişse vermiş. Vereceğimiz bir karar yok. Bunlar Mor beyin, Bylock bütün bunlar tasarrufumuzun dışında. Yargının elinde olan şeyler. Ben yargının alanına giremem. Yargının da benim alanıma girmesini istemem. Şimdi buradan size bir haber daha veriyorum. Kandilli Alacaağzı kömür sahasının ihalesi de yarın yapılacak. Bunlar ne demektir. Bu tür şeyler yeni istihdam alanları demektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Kdz. Ereğli il olsun’ tezahüratı üzerine ise, “Bu tür şeylerden çok buraya gelen hizmete bakarım. İnşallah 24 Haziran buradan çıkacak sandıklardaki oylar bizim istikametimizi de belirleyecektir. Aslında açılışını yaptığım bir tersanemiz vardı. Bunları yeniden hareketlendirmek ve güçlendirmemiz lazım. Gemi inşa sanayisinde yeni bir adım atacağız. Çok daha ileri noktaya bunu taşıyacağız. 79 senede bu ülkede 6 bin 100 kilometre yol yapıldı. Biz bunu şimdi 16 yıllık iktidarımızda buna yaklaşık 20 bin kilometre yol ilave ettik. Bu iş bizim işimiz. Ya bu güzellikleri görmüyor musunuz? Şurada Düzce’ye giderken olan yollar ne durumda? Ereğli-Devrek yolları bizim iktidarımızda yapılır. Bunlar kalmaz. Sanki bize güveniniz yokmuş gibi konuşuyorsunuz. 16 seneye 20 bin kilometre yol ilave eden bir iktidarız. Bunlar CHP’ler şunlar bunlar Bolu Dağı tünelini patates deposu yapmayacaklar mıydı? Biz o tüneli açtık, biz buyuz. Biz yaparız, onlar yıkar. Bay Muharrem ‘Ben yıkarım’ diyor. Yahu siz hiçbir zaman yapmadınız ki” şeklinde konuştu.
“CHP’nin ağalarından İnönü uçak fabrikasını hazmedemedi”
Nuri Demirağ’ın uçak fabrikasının gaz ocağı fabrikasına çevrildiğini hatırlatan AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
“Nuri Demirağ Türkiye’de ilk uçak yapan insan. CHP’nin ağalarından İnönü bunu hazmedemedi. Daha sonra bunlar bunun uçak fabrikasını gaz ocağı fabrikasına çevirdiler. Bunlar bu. Şimdi çıkmışlar konuşuyorlar. Ne konuşuyorsunuz ya sizi biz tanırız. İnce, ‘1. Köprüyü Demirel yaptı, 2.’yi Özal yaptı, 3.’yü tabi benim ismimi veremiyor tabi Erdoğan yaptı. 4.’yü de ben yaparım’ diyor. Ya sen yapamazsın, senin aklın bunlara basmaz. Sen çırak bile olamadın çırak. Kendi genel başkanına, ‘Bir girdin olmadı, iki girdin olmadı, üç girdin olmadı, dört girdin olmadı, beş girdin olmadı, olmadı, olmadı olmadı. Ya çekil’ diyor. Bay Kemal’de ne yaptı. Ona ‘Gel bakalım Muharrem’ diyor. Niye çünkü bunu kendi başına bela olmaktan defedip ondan sonra yola daha rahat gitmek istiyor. 24 Haziran’da benim milletim ikisinin de biletini kesecek. Ben buna inanıyorum.”