Kurtuluş mücadelesi verilen yıllarda öğrencilerinin de savaşa katıldığı 5 lisenin idareci ve öğrencilerinin katılımı ile yapılan Destanlaşan Liseliler Kongresi’nin sonuç bildirgesi açıklandı.
Tarihi Kayseri Lisesi’nde düzenlenen Destanlaşan Liseliler Kongresi’ne katılmak üzere kente gelen Kayseri, İzmir Atatürk, Sivas, Galatasaray ve Trabzon Merkez Fen Lisesi idarecileri ve öğrencileri, İl Milli Eğitim Müdürü Ayhan Teltik’i makamında ziyaret etti. Kurtuluş mücadelesi verilen yıllarda öğrencilerinin de savaşa katıldığı 5 lisenin idareci ve öğrencilerinin katılımı ile yapılan Destanlaşan Liseliler Kongresi’nin sonuç bildirgesi açıklandı. Ziyarette konuşan Kayseri İl Milli Eğitim Müdürü Ayhan Teltik, “Ticaretin başladığı yer olan, İpek Yolu’nun kalbi, zenginlikler şehri, alimler yurdu, köklü bir kültürle yoğrulan insanların yurdu olan, medreseleri ile eğitim tarihi olan kadim şehrimiz Kayseri’mize hoş geldiniz. Şehrimize karşı övgümüz fazla oldu ama az bile yaptık. Kayseri’miz gerçekten eğitim şehridir. Bu yönü bizde pek ön plana çıkmaz. Genelde ticaret, pastırma ve sucuk ile ön plana çıkar ama geçmişimize baktığımızda 7-8 tane medresemiz var. O tarihlerde eğitime bu kadar önem verilmiş bu topraklarda insanlarımız eğitilmiş. Bu programda çok güzel düşünülmüş bir organizasyondur. Emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi.
“TARİH ŞUURU; MENSUBİYET VE KİMLİK DUYGUSU DEMEKTİR”
Bir süre Teltik ile sohbet eden öğrenciler, ardından kongrenin sonuç bildirgesini okudu. Öğrenciler adına bildirgeyi okuyan Galatasaray Lisesi 10. sınıf öğrencisi Hakan Hasşerbetci, “Tarih şuuru; mensubiyet ve kimlik duygusu demektir. Bu şuuru milletlerin hafızasında canlı tutmak milli kültürle beslemek gerekir. Bu sebepledir ki insanlarımıza çok iyi şekilde tarih şuurunu kazandırmak gereklidir. Böylece kendine güven duygusu kazanan insanımız sosyal hayat içerisinde önemli başarılara imza atarken vatana ve millete hizmet etmenin şuurunu da kazanmış olur. Milli bilinci uyanık tutmak, onu yükseltmek, toplumumuzun müşterek sorumlulukları arasındadır. Öyle ki dilimizin, dinimizin, tarihimizin ve kültürümüzün bütün kökleriyle barışık olmak ve onları tanımak, hayatımızın temel değerleri haline getirmek gereklidir. Bugün bir kez daha vatan müşkül durumdayken kendilerine yapılan çağrıya uyarak ya da gönüllü olarak cepheye gidip de dönemeyen büyüklerimizi andık ve hikâyelerinden ders çıkardık. Onların kahramanlıklarından ve fedakarlıklarından yüzyıllarca daha gururla bahsedilecektir. Bugün burada tarihin üzerlerine yüklediği sorumluluğun altına girmekten kaçmamış büyüklerimizi torunları olarak bulunuyoruz. Bizim yapacaklarımız, onların yaptıklarıyla kıyas edilemez ancak eminiz ki onların fedakarlıklarını anlamlı kılacaktır. Biz ilim peşinde, ilerleme peşinde, vicdanlı ve insanca yaşadıkça, yaşatmak için yaşadıkça, onların kaybının ve bizim varlığımızın bir anlamı olacaktır. Onlar kendilerine yapılan çağrıya yanıt vermekte gecikmemişti, bizlere yapılan çağrı ise yüzyıldır yankılanıyor. Onu daha fazla bekletmeyelim. Vatan savunmasında destanlaşan liseliler, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde birlik ve beraberliğin, vatan sevgisinin, fedakarlığın anlamını, liseli şehitler destanını yazarak bizlere öğretmişlerdir. Bu çalışmamızla mazideki sıkıntılı günleri unutmadığımızı göstererek, ülkemizin kurtuluşunda emeği geçen şehitlere, gazilere layık olmaya çalıştık. Ülkemizin kalkınması ve daha güzel günlere ulaşması için yılmadan çalışmaya azimli, fedakâr gençlerin gazi liselerden yetişmeye devam edeceğini vurgulamak istedik” ifadelerini kullandı.