25 Kasım 2024 Pazartesi

DİYETİSTEN SARAÇ’TAN KURBAN BAYRAMINDA BESLENME ÖNERİLERİ

Kurban Bayramının gelmesiyle birlikte tatlı ve şeker tüketimi bunun yanında kırmızı et tüketimi de artıyor. Diyetisyen İrem Saraç, bayram süresince kırmızı et tüketiminde özellikle haşlama buğulama ve ızgara gibi yöntemlerle pişirmemiz gerektiğini belirtti.

Sindirimi zor olan kırmızı etin tüketilirken kuyruk yağı ve beyaz yağlarından ayrılması gerektiğini vurgulayan Diyetisyen İrem Saraç, pişirirken sağlıksız yağlardan kaçınılması gerektiğini belirtti. Kırmızı et tüketirken dikkat edilmesi gereken hususları anlatan Saraç: “Toplum olarak yağlı kısımlarını tüketiyoruz ve kızartma ve kavurma pişirme yöntemlerini tercih ediyoruz. Bu da kişilerin özellikle kalp hastalığı, diyabet hastalığı, hipotiroidi hastalığı varsa hastalığının ilerlemesine neden olabilir. Bu yüzden et tüketirken özellikle etin kuyruk yağı veya eti pişirirken tereyağı gibi yağlardan sağlıksız yağlardan kaçınmamız gerekiyor. Eti yağlardan ayıracağız, ayırdıktan sonra eti özellikle haşlama buğulama ve ızgara gibi yöntemlerle pişirmemiz gerekiyor. Bir ana öğünde etin 90 gramı geçirmememiz gerekiyor. Mutlaka kuyruk yağlarından beyaz yağlarından ayırmalıyız, fazla et tüketimi sindirim problemlerine neden olabilir. Etin lif oranları düşük olmasından dolayı yanına mutlaka taze sebze ve meyveleri eklememiz gerekiyor. Özellikle kayısı hoşafı, erik hoşafı kuru kuru incir gibi meyveler sindirim sıkıntılarına iyi gelecektir, fakat biz pirinç grubu, makarna grubu, ekmek grubu da eklediğimiz için kişilerde sindirim ve hazımsızlık rahatsızlıkları yaşayabilirler” dedi.

Kurban kesiminden sonra kurban etinin saklama koşullarını anlatan Saraç: “Öncelikle kurban etini kestiğimiz tahtayla diğer tahıl ürünlerini kestiğimiz tahtayı ayırmamız gerekiyor. Çünkü kurban etinden gelen mikro organizmalar diğer yiyeceklere bulaşabilir, sonrasında eti saklarken oda sıcaklığında durmamalı. Et çok hızlı bir şekilde bozulan bir gıda kestikten sonra direk dolaba atmamız gerekiyor. Dolapta özellikle kıyma gibi sakatat gibi etin küçük parçalı kısımları dolapta 4 santigrat derecede bir iki gün dayanabilir. Buzlukta yani -18 santigrat derecede ise bir iki ay içerisinde tüketilmesi gerekiyor. Diğer büyük et grupları dolapta 4 santigrat derecede 3 ile 5 gün süreyle saklanabilir. 5 gün süresinin geçmemesi gerekiyor. Buzlukta ise 6 ay ile 12 ay arası kadar saklanma potansiyeline sahiptir. Buzluğa et attığımız zaman en az 12 ay içerisinde tüketilmesi gerekiyor. Büyük parçalı etler buzlukta daha dayanıklı oluyor” ifadelerine yer verdi.

Etin yanında tüketilmesi gereken besinlerden bahseden Diyetisyen İrem Saraç: “Etin toksin etkileri olabileceğinden dolayı C vitaminine yer vereceğiz. Yani taze meyve ve sebzeler yer alması gerekiyor, bununla birlikte soğuk bir tat istiyorsanız doğal sıkım soğuk şekilde meyve suyu tüketebilirsiniz. Et başlı başına ana protein kaynaklarından birisidir ve karbonhidrat içermez. Bu yüzden örüntülü bir öğün oluşturmak istiyorsak karbonhidrat grubu da ekleyeceğiz. Doğal meyve suları veya çorba grupları yoğun miktarda karbonhidrat içeriyor, bunları daha sağlıklı pişirme yöntemleri de sunarsak tereyağlı çorbalar, kremalı çorbalar yerine; daha çok mercimek çorbası, az yağlı yayla çorbasına yer verildiğinde daha sağlıklı bir örüntü oluşturmuş oluruz. Bununla birlikte meyveleri de arttırabiliriz, sindirim sıkıntısına iyi gelmesi için kuru incir, kuru erik, incir ekleyebiliriz. Yağ olarak etin ağırlıklı bir kısmı doymuş yağ içeriyor, bizim doymamış yağ asitlerine ihtiyacımız var. Bu yüzden sebze yemeklerine ve salatalara zeytin yağı eklersek daha sağlıklı olacaktır” ifadelerini kullandı.

HABER: SERAP KAYHAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.