Hat sanatı hakkında bilgiler veren Hat Sanatçısı Mustafa Demir, “Hat sanatı yazıldığı kalemin noktası ile ölçülür. Kendine özgü ölçüleri ve kuralları ve İcazet esası vardır. Bir üstadın izni alınarak başlanır ve devam edilir. Bu sanatı öğrenmenin yolu bir hattata gelerek onun çalışma sistemine uyum sağlayarak zaman zaman onun verdiği dersleri uygulayarak kendi yeteneği ölçüsünde öğrenebilir. Öğrenmek isteyen kişinin kabiliyetine göre 3 yıl, 5 yıl veya 10 yıl içerisinde öğrenilir” dedi.
30 yıldır hat sanatıyla uğraşan Hat Sanatçısı Mustafa Demir, geleneksel sanatın inceliklerini yeni nesillere aktarmaya devam ediyor. Kendi atölyesinde düzenlediği derslerle, genç sanatseverlere ve öğrencilere bu eşsiz geleneğin kapılarını aralayan Demir, hat sanatının sadece bir yazı biçimi değil, aynı zamanda derin bir estetik ve kültürel değer taşıdığını vurguluyor.
Hat sanatı hakkında bilgiler veren Hat Sanatçısı Mustafa Demir, “Ben Emekli İlkokul öğretmeniyim. Uzun zamandır, hüsn-i hat ve ney gibi öz sanatlar ile ilgileniyorum. Şu anda Kayseri’de Belediye’nin bize sağladığı imkanlarla beraber Hunat Kültür Merkezi’nde insanlara hattatlığı öğretmeye çalışıyoruz. 30 senedir bu işle uğraşıyorum, asıl işim resim sanatıydı. Sonraları resim sanatının yerini düşünerek hat sanatına başladım. Hüsn-i hat sanatı Kuran harfleri kullanılarak yazılan bir kaligrafi veya güzel yazı sanatıdır. Ancak diğer yazı sanatlarından temel de bir farkı vardır, Hat sanatı yazıldığı kalemin noktası ile ölçülür. Kendine özgü ölçüleri ve kuralları ve İcazet esası vardır. Bir üstadın izni alınarak başlanır ve devam edilir. Bu sanatı öğrenmenin yolu bir hattata gelerek onun çalışma sistemine uyum sağlayarak zaman zaman onun verdiği dersleri uygulayarak kendi yeteneği ölçüsünde öğrenebilir. Öğrenmek isteyen kişinin kabiliyetine göre 3 yıl, 5 yıl veya 10 yıl içerisinde öğrenilir” şeklinde konuştu.
Öte yandan Hat sanatını öğrenmek isteyen bir kişinin nelere dikkat etmesi gerektiği hakkında bilgiler veren Hat Sanatçısı Mustafa Demir, “Belli bir süre hat sanatı eğitimi almış birisi herhangi bir kelime veya söz yazarken uygun kağıt, mürekkep ve bu sanata uygun bir İran kamışı hazırladıktan sonra kendi üstadından öğrendiklerine göre yazısını yazar. Yazdıktan sonra yazının etrafı müzehhipler tarafından süslenir. Buda ayrı bir sanattır. Hat sanatı sadece kağıt üzerine yapılan bir sanat değil. Mürekkep, kağıt ve kalem gibi kullanılan bütün malzemelerin hazırlanması ayrı bir incelik istiyor. Hattat bunları kullanarak bir yazı yazar. Daha sonra onlar müzehhipler bu yazıyı düzenler. Bu sanat günümüze uymadığı için insanlar bu sanata geçmişte kalmış gözüyle bakıyor. Hala Türkiye ve bütün dünyada öğretici ve sanatçı alanında İstanbul başkentimizdir. Ben de bu sanatı öğrenmek amacıyla 7 yıl İstanbul’a gittim” ifadelerinde bulundu.