25 Kasım 2024 Pazartesi

‘İŞ YÜKÜ PAYLAŞIMI-BİRLİKTE ÜRETİM’ İŞ MODELİ İLE HEDEF 2023

Askeri Fabrikalar Eski Genel Müdürü Murat Akkaya, Savunma Sanayi ile ilgili bir makalesinde, ülke kaynaklarını daha verimli kullanıp ekonomik krizden çıkış yolu olarak benimsenen ve birçok milletin kullandığı yöntem olan ‘İş Yükü Paylaşımı-Birlikte Üretim’ iş modeli ile nitelikli ürüne ve sürdürülebilir ihracata giden güvenli bir yol olduğunu belirtti.

Rekabetçi ürünleri üretmenin sadece kabiliyetimizi artırmayacağını ifade eden Askeri Fabrikalar Eski Genel Müdürü Murat Akkaya: “Hepimizin ortak gayesinin ülkemizin kaynaklarını daha etkin ve verimli kullanarak katma değeri yüksek, kritik teknoloji içeren ürünler ortaya çıkarmak olduğu konusunda hemfikiriz.  Rekabetçi ürünleri üretmek sadece kabiliyetlerimizi artırmayacak, istihdam alanlarını geliştirecek ve ihracat olanaklarını artırarak ekonomimizi refah seviyesine taşıyacak. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. İngiltere’nin 1660 yılından bu yana deneyimleyerek ekonomik krizden çıkış yolu olarak benimsediği, birçok ulusun benzer yöntemlerle uyguladığı ve özel sektör ve devletin birlikte ellerini taşın altına koyduğu ‘İş Yükü Paylaşımı-Birlikte Üretim’ iş modeli ile bu gayeye ulaşmak mümkün. Burada amaç kamunun eksik yanlarını özel sektör ile özel sektörün eksiklerini kamu gücü ile tamamlayarak nitelikli ürüne ve sürdürülebilir ihracata giden güvenli bir yol açmaktır. Kısacası Türkiye’nin âli menfaatlerini gözeten bir yaklaşım, bir anlayıştır” dedi.

‘KAZAN-KAZAN MODELİ TEKNOLOJİK GELİŞİMİN VE KALKINMANIN ÖNÜNÜ AÇACAKTIR’

Devletin askeri alanda özel sektörle iş birliğine gittiğinde ‘Kazan-Kazan’ modeli ile teknolojik gelişime katkı sunacağını söyleyen Akkaya: “Askeri Fabrikalar Genel Müdürü olarak meşakkatli görevi üstlendiğimde ülkemizdeki askeri fabrikaların potansiyelini inceleme ve hangi alanlarda geliştirme ihtiyaçları bulunduğunu tespit etme fırsatını buldum. Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü olarak yaptığımız çalışmalar; askeri fabrikaların gerek bilgi birikimi, gerekse de tecrübe ve altyapı olarak stratejik öneme sahip olduğunu ve potansiyeli tam olarak kullanıldığı takdirde savunma sanayinde kazanılan bu deneyimin ülkemizin ekonomisini iyileştirmede kaldıraç olarak kullanılabileceğini ortaya koydu. Devletimizin sadece denetiminde değil, kontrolünde doğru yönlendirme ile içinde olduğu bu çalışma modeli, mevcut yapıyı koruduğu gibi gelişimine katkı sağlayacak ve nitelikli ürünlerin gerçekleşmesini hızlandıracaktır. Devletin özellikle askeri alanda kamu hizmeti vermekten finansal veya teknik eksiklikler yüzünden çekindiği alanlara ilişkin olarak; özel sektörle uzun vadeli yapacağı bir sözleşme, şüphesiz ki hizmet inşası ve sunumunda paylaşıma gittiği bir kazan-kazan modeli teknolojik gelişimin ve kalkınmanın önünü açacaktır” ifadelerine yer verdi.

Özel sektör, bu çalışma modeli ile devlete ait mevcut altyapıda proje bazlı çalışarak benzer altyapılara yatırım yapmak yerine, kapasitenin artırılması için finansman sağlayarak iş birliği yaptığı kritik teknoloji ürünlerde dünya pazarında söz sahibi olabileceğini belirten Askeri Fabrikalar Eski Genel Müdürü Murat Akkaya: “Özel sektör, tekrarlayan yatırıma girmemesi neticesinde sermayenin ve iş gücünün sektör içerisinde kalmasını sağlayacaktır. Ekonomik kalkınmanın sağlanması ve yatırım projelerinin gerçekleştirilebilmesi için özel sektör-kamu ortaklıklarındaki dinamizm, etkin kaynak kullanımı ve hızlı hareket kabiliyeti sayesinde verimliliğin ve etkinliğin artırılması sağlanacaktır” dedi.

“DEVLET-İ EBED MÜDDET FİKRİ ASLA BİR TESADÜF DEĞİLDİR”

Askeri Fabrikalar Eski Genel Müdürü Murat Akkaya, ABD Savunma Bakanlığı’nın uygulamada başarılı olmuş örneklerinde olduğu gibi KÖİ anlaşmaları ile kamuya ait tesislerin ve personelin devri yapılmadan, kamu ve özel sektörün ‘Birlikte üretim iş modeli’ ile ortaklık içerisinde çalışması sağlanarak verimlilik ve sürdürülebilirlik sağlanacağını söyleyerek: “Bulunduğumuz coğrafya; nesilleri aşan, süreklilik arz eden ve devamlılığı stratejik zorunluluk ile beslenen bir süreçte uyanık kalmamızı zorunlu kılıyor. Batının, NATO’nun geleceğinin ciddi ve ileri bir şekilde tartışıldığı, Avrasyacılığın ise henüz nasıl şekillenip gelişeceği konusunda esaslı bir kalıcı ittifakın söz konusu olmadığı çerçevede ülkemizin yeni gündemini oluşturan Doğu Akdeniz gerçeği, Libya meselesi, Suriye’nin geleceği, Irak’ta iç savaş aşamasına gelmiş gelişmeler, değişmeye aday Karadeniz ve Kafkaslardaki süreç bırakın kısa vadedeki gelişmeyi, orta ve uzak planlamaları dahi bir kuyumcu titizliği ile değerlendirmeyi ve hazırlıklı olmayı emrediyor. Dolayısıyla “Devlet-i ebed müddet” fikri ve felsefesi asla bir tesadüf değildir.Bu bağlamda; İleri  teknoloji ve Yerli  üretim bütünlüğü ve gerekliliği eşzamanlı olarak kırmızı çizgimiz olmalıdır” ifadeleriyle sözlerine son verdi.

HABER: SERAP KAYHAN

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.