Kayseri Şeker’in 66. Olağan Genel Kurulu yapıldı. Hijyen ve mesafe kuralları dikkate alınarak gerçekleşen Genel Kurulda 7 kişiden oluşan Yönetim Kuruluna 5 yeni isim girdi.
Kayseri Şeker 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen genel kurul saat 10’da başladı. Genel Kurul’a Kayseri Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Özer ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay ve Kooperatif Yönetim Kurulu Üyeleri, Pankobirlik’i temsilen Murat Akar, Varlık Fonu Temsilcisi Murat Uluğ, Elbistan Pancar Kooperatifi adına Muhsin Yılmaz, Elazığ Pancar Kooperatifi adına Mesut Özdemir ile Bağımsız Denetçi ve Yeminli Mali Müşavirler katıldı.
Divan Başkanlığını Kayseri Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Turan Özer, kâtip üyelikleri Halis Lektemur ve Ümit Korkmaz’ın üstlendiği genel kurul saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Genel Kurul daha sonra gündem maddelerinin görüşülmesi ve ibrası ile devam etti.
YÖNETİME 5 YENİ İSİM GİRDİ
Genel Kurul’da, Kayseri Şeker’in 7 kişilik yönetim kurulu üyeliğine 5 yeni isim girdi. Bağımsız Üyeler Prof. Dr. Mehmet Arslan ve Şaban Güner görevine devam ederken, 8 yıl 2 ay süreyle Kayseri Şeker Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Turhan Özer ile birlikte, yönetim kurulu üyeleri Abdulkadir Akdeniz, Abdullah Borazan, Mustafa Kulak ve Varlık Fonu’nu temsilen yönetimde yer alan Murat Akgüç veda ederken; Hurşit Dede, Gökhan Güzar, Adem Öner, Metin Demircan ve Varlık Fonu’nu temsilen de Murat Uluğ, Kayseri Şeker Yönetim Kurulu’na katıldı.
Genel Kurulda söz alan Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, Kayseri Şeker’in faaliyetlerinin yanı sıra şeker sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulunarak şu görüşlere yer verdi:
‘VERİMLİ BİR YILDI’
Bu faaliyet dönemi Kayseri Şeker açısından tabi bir takım başarıların ortaya çıktığı ama bunun yanında önemli sorunların yaşandığı bir faaliyet dönemi. Sadece Kayseri Şeker açısından değil Türkiye’deki şeker sektörü açısından bu şekilde olduğunu değerlendirmek gerekiyor. Geçen yıl bedele esas pancar miktarı 3 milyon 604 bin ton gerçekleşti. Tabii bu çok önemli bir rakam ve Kayseri Şeker için büyük bir rekor ifade ediyor. 3 milyon 91 bin ton sözleşme yapılmış ama bunun karşılığında 3 milyon 604 bin ton pancar alınmış. Bunun sonucunda da 1 milyar 350 milyon lira gibi bir pancar bedeli ödemiş ki bu da bir rekor. Pancardaki verim artışı doğrultusunda toplamda 528 bin 500 ton şeker üretimi gerçekleşti. Yani şeker kotamızın 99 bin ton fazlası bir üretim gerçekleşmiş oldu. Bütün bu yönlerine bakıldığı zaman oldukça verimli bir yıl yaşandı.
‘ŞEKER STRATEJİK BİR ÜRÜN’
Bütün bu yönlerine bakıldığı zaman oldukça verimli bir yıl yaşandı. Bu verimlilik başarısının yanında sorunlarında çok derin bir şekilde yaşandığı bir yılı geride bıraktık. Sektörel bazlı sorunların, büyük sorunların yaşandığı bir yılı geride bıraktık. Biz 2011 yılında burada göreve başladığımızda sektör açısından olmasa bile Kayseri Şeker açısından büyük travmalar söz konusu idi. O dönemden sonra belki en fazla krizin hissedildiği yıl bu geçtiğimiz kampanya dönemi geçtiğimiz üretim dönemi oldu. Bunun mutlaka altının çizilmesi gerekiyor. Türkiye’de son 3 yılda özelleştirmenin yapıldığı 2018 yılından sonra sektörde bir takım problemler ortaya çıkmaya başladı. Bunlar net bir şekilde görülmeye ve yaşanmaya başlandı. Çözüm konusunda yeterli adımlar ortaya çıkmayınca Türk Şeker’in politikalarının sektör üzerindeki olumsuz etkileri, bunun yanında nişasta bazlı şekerin kontrolsüz kota fazlası üretim ve satışının yeterli denetlenmemesi sonucunda şeker satışlarında sorunlar yaşandı. Bu durum fiyata da maalesef bu şekilde yansımış oldu. Fiyata yansımış olması, yani baskı olarak yansımış olması sektörü tabi büyük zararlar içerisinde bıraktı. Sektörün büyük kuruluşları biz tabi raporlarını bir şekilde takip ediyoruz izliyoruz veya görüyoruz ki aslında onlarında büyük zararları söz konusu. Bu nedenle bizler sektörün içerisinde bir kuruluş olarak işimizi ne kadar ciddiye alsak da, ne kadar disiplinli yapsak, ne kadar başarılı olsak, ne kadar verimliliği öne çıkartsak da sonuçta bu fiyatlardan fiyat politikalarından bizde etkileniyoruz.
Şeker sektörü, Türkiye’de stratejik bir sektör. Orta Anadolu’da 58 tane ilde, 100 bin civarı çiftçi ailesi bu ürünle geçimini sağlıyor. Belki de bundan daha önemlisi şeker pancarı sayesinde tarımsal faaliyetini sürdürüyor. Eğer şeker pancarı olmayacak olursa Orta Anadolu’daki çiftçilerimizin, tarımsal faaliyetini sürdürmesinde büyük sorunlar ortaya çıkar. O nedenle şeker pancarı hem stratejik bir ürün hem de mutlak ve mutlak sahip çıkılması gereken bir ürün. Bunu biz her şekilde her platformda anlatıyoruz, dilimiz döndüğünce gücümüz yettiğince elimizden geldiğince anlatıyoruz ve çözüm bulunmasına uğraşıyoruz Şuana kadar olmadı ama hala umudumuz da kesilmedi’