Hunat TV
Moda ile köleleştiriliyor muyuz?
KONTROLSÜZ ‘MODA’, ‘MODA’ DEĞİLDİR…
Uzman Psikolojik Danışman İbrahim Güngör, medya araçları ile pekiştirilen moda kalıpların, sorgulamanın önünü keserek, toplumlarda köleleşmenin yolunu açtığını söyledi.
Uzman Psikolojik Danışman İbrahim Güngör, gençlerin modaya yaklaşımını değerlendirdi. Özellikle ergenlik çağında daha baskın görülen, ‘modaya uyma eğilimi’nin, ilerleyen yaşlarda daha az görüldüğünü dile getiren Güngör, medya araçlarıyla bu eğilimlerin şekillendirildiğini ifade etti. Güngör, “Bireyler bu yaşlarda kendilerine verileni kabul etme eğiliminde oluyorlar. Ama bu, ilerleyen yaşlarda daha az görülüyor. Bu nedenle medya ile kendilerine verilen moda davranış kalıplarını ya da imajı kolaylıkla benimsiyorlar.” diye konuştu.
MEDTA TARAFINDAN YAYGINLAŞTIRILIYOR
Medya araçları ile moda olan giyim ve davranış kalıplarının yaygınlaştırılmasını tüketim toplumu olmanın sonucu olarak değerlendiren Güngör, bu durumun sakıncaları ile ilgili şunları söyledi:
“Sadece tüketen, belirli markaları tercih eden, piyasayı takip eden, fazla sorgulamayan, magazini takip eden, sportif müsabakaları takip eden, yani tırnak içinde etliye sütlüye dokunmadan yaşayan insanlar, gençler hedefleniyor. Amaç sadece insanları sürekli tüketen ve para harcama ihtiyacı hisseden toplum haline getirmek. İnsanların nasıl köleleştiğini anlamadan bunları yaşaması ve benimsemesi gerekiyor. Bu bizim gençlerimizi kontrollü bir şekilde yetiştirmediğimizi, onları moda algısı içinde yalnız başına bıraktığımızı gösteriyor.”
“OYUNCULAR GİBİ GİYİNMEYE ÇALIŞIYORUM”
Konuyla ilgili yaptığımız sokak röportajları Uzman Psikolojik Danışman İbrahim Güngör’ün görüşlerini pekiştiriyor. Gençlerin çoğu moda algılarını, medya ile oluşturduklarını itiraf ederken, bazıları da modaya uymayı saçma buluyor.
Büşra Balcı- Lise Öğrencisi: Bence tarz, kişinin kendini nasıl beğeniyorsa o şekilde giyinmesi ve saçını, görüntüsünü o şekilde oluşturması. Ben her zaman bana nasıl yakışıyorsa o şekilde giyinirim. Okula giderken bile, okul üniforması giymeyi sevmiyorum. Üniformamın üzerine istediğim başka kıyafetler giyiyorum. Özellikle bu yıl ne modaysa ona uygun giyinmeye çalışıyorum. Televizyon dizilerinden beğendiğim oyuncular var. Bazen onlar gibi giyinmeye çalışıyorum. Sürekli marka giymek gibi bir takıntım yok. Bana yakışanı, hoşuma gideni giydiğim zaman da mutlu oluyorum.
“FAHRİYE EVCEN’İN TARZINI BEĞENİYORUM”
Kübra Şahin – Lise Öğrencisi: Tarz, belli bir şekilde giyinmek demektir. Mesela Hadise gibi, Fahriye Evcen gibi. Ben özellikle Fahriye Evcen’in tarzını çok beğeniyorum. Onu hep dizilerinden takip ediyorum. Onu giyim tarzını ve saçını örnek alıyorum. Mümkün oldukça marka giyinirim. Hep aynı markadan giyinmem ama giydiğim elbisenin veya ayakkabının üzerinde markanın adı olduğu zaman daha havalı oluyor. Kendimi mutlu hissediyorum. O benim tarzım oluyor. Arkadaşlarım da genelde marka giyer. Hatta bazen pişti olacak olsak da gidip aynı markadan aynı ürünü alırız.
“ÇAKMA KIVANÇ TATLITUĞ BENİM”
Ali Öztan- Lise Öğrencisi: Herkesin bir tarzı olmalı bence. İlla kendi tarzın olacak diye bir şey yok. Mesela erkek oyunculardan Kıvanç Tatlıtuğ çok beğeniliyorsa, ben onu örnek alırım. Çünkü o tarz konusunda adını duyurmuş bir insan. Okula giderken Kıvanç Tatlıtuğ gibi giyinirim. Benim için moda Kıvanç Tatlıtuğ modasıdır. O ne giyerse benim için moda odur. Arkadaş arasında bazen sorun oluyor benim bu davranışım. Çakma Kıvanç diye lakap taktılar ama ben yine de onu örnek almaktan vazgeçmem.
“SAÇMALIĞIN DANİSKASI…”
Serkan Yıldız- Lise Öğrencisi: Bence tarz herkesin kendine özgü olmalı. Mesela başkaları gidip bir ünlünün tarzını örnek alabilir. Bence bu çok saçma. Başkalarını taklit ederek bir tarza bürünmemeli insan. Her şeyden önce kendisi gibi olmalı. Benim de televizyonda beğendiğim kişiler var ama ben onlar gibi olmaya çalışmam. Herkes kendi tarzını yaratmalı bence. Moda denen saçmalığı da anlamıyorum. Bir insan çıkıyor, bu senenin modası bu diyor ve milyonlarca insan onun belirlediği şekilde giyiniyor. Moda hayatımda duyduğum en saçma şey. Asla modayı takip etmem. Arkadaşlarımdan biri sürekli marka giyen biri olsa, gelip bana kıyafetleriyle hava atsa, bir daha onunla arkadaşlık etmem. Çünkü ben öyle birisi değilim.
“CANIM NASIL İSTERSE O BENİM TARZIM”
Hüseyin Dağ-Lise Öğrencisi: Ben tarza bürünmeye çalışmam genelde. Belli bir tarzım da yoktur. Kafama göre takılırım. Canım nasıl isterse öyle giyinirim, canım nasıl isterse saçıma o şekli veririm. Belli bir tarzım yok yani. bir gün farklı, bir gün farklı. Televizyondaki adamlar da umurumda olmaz. Onlar gibi olmaya çalışmam. Neden herkes onlar gibi olsun ki. Moda da bana göre çok saçma şey. Yaz modası, kış modası, bahar modası. Sürekli değişen bir şey. Ben modaya ayak uyduramam. Arkadaşlarımın da benim gibi modadan uzak olmasını isterim. Çünkü moda arkadaşlar arasına mesafe ve sınır koyan bir şey.