Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketi içinde yer alan “mücbir sebep” hükümlerinden faydalandırılacak sektörlerin kapsamının genişletilmesi çağrısında bulundu. Gülsoy, “Üyelerimizden yoğun bir şekilde talepler geliyor. Birçok sektör mücbir sebep dışında kaldığını görüyoruz. Bu durum ticaret erbaplarımızı zor durumda bırakıyor. Üyelerimiz mücbir sebep kapsamının genişletilmesini ve tüm sektörlerin kapsama alınmasını bekliyor” dedi.
KTO Başkanı Gülsoy, Son yüzyılın en büyük salgını olan ve tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüsle mücadele sürecinin Türkiye’de başarılı bir şekilde yönetildiğini söyledi. Bu süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında birçok önlemler alındığı belirten Başkan Gülsoy, belli konular içinde çözüm beklediklerini ifade etti.
Koronavirüs salgınının küresel ölçekte ekonomik sonuçlar doğuracağını kaydeden Başkan Gülsoy, bu süreci en az hasarla atlatmamız, üretim ve istihdamı koruyabilmemiz için mücbir sebep hükümlerinden faydalanılması gerektiğini ifade etti.
Hükümetimiz tarafından alından tedbirlerle hızlı ve etkili adımlar atıldığına dikkat çeken Gülsoy, salgından en fazla etkilendiği düşünülen sektörlerin mücbir sebep kapsamına alındığını ancak ticari hayatın yapısı gereği tüm sektörlerin birbirini etkilediğini belirtti.
Aynı işi yapan şahıs işletmeleri ile sermaye şirketlerinin farklı uygulamalara maruz kaldığını belirten Gülsoy, “Üyelerimiz, reel sektörümüzün süreci kolay atlatabilmesi için başlatılan bu uygulamanın ayrımcılık oluşturduğunu ve vergide adalet ilkesini zedelediğini belirtiyor” dedi.
‘Mücbir sebep’ uygulamasında NACE kodlarının dikkate alındığını hatırlatan Gülsoy, Bu uygulamadan dolayı birçok üyemiz sıkıntı yaşıyor. Ana faaliyet konusunun yanına sonradan farklı sektör faaliyeti ekleyen şirketler, faaliyet kodu nedeniyle hak kaybına uğradığını belirtiyor. Tedarik zincirinde birbirinin lokomotifi olan sektörlerin de ayrı değerlendirildiğine dikkat çeken Gülsoy, şunları söyledi:
“Uygulamanın belirli sektörlerle sınırlı olması, sınırı olmayan bir rekabet içeren ticaret hayatını olumsuz etkiliyor. Baz işletmelerimiz mücbir sebep kapsamından faydalanırken bu işletmelerimize hizmet veren ve süreçten aynı oranda etkilenen tedarikçi firmalar uygulamanın dışında kaldı. Bu konularda çok fazla talepler gelmekte. Eğitim Kurumları, sürücü kursları, tedarikçi gıda firmaları yetkilileri mücbir kapsamına alınmalarını bekliyor” dedi.
Gülsoy sözlerine şöyle devam etti: “Üyelerimizle sürekli iletişim ve istişare halindeyiz. Ekonomimizi ayakta tutmak için çalışırken, bu sürecin önündeki küçük engellerin kaldırılması için üyelerimiz destek talep etmekte. Salgın sonrası iş dünyamızın çarklarının dönmesi, eskisi gibi işleyebilmesi ve istihdam kaybı yaşanmaması için bugün alınan önlemlerin tam ve eksiksiz değerlendirilmesi ve mücbir sebep kapsamının genişletilmesi gerekiyor. Sahadan gelen talep ve sıkıntıları raporlayarak Birlik başkanımıza gönderiyoruz. Çözüm aşamasında canla başla çalışan Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’na teşekkür ediyorum. Önemli olan bu salgının kalıcı olumsuz etkilerinden kurtulmak için devlet, millet, reel ve özel sektör dayanışma içerisinde olması. Finans sektörümüz ve reel sektör birbirlerinin varlık sebebidir. İşletmelerin yaşaması ve çarklarını döndermesi için finans sektörün de elini taşın altına koymalıdır. Özel bankalardan kamu bankaları gibi destek görmek istiyoruz. Birbirimize güveni kaybetmemiz gerekiyor. Kamu kurum ve kuruluşları dayanışma içerisinde bu beladan kurtulacağız” diye konuştu.