Bir dönem AK Parti’de milletvekilliği yapan Kutalmış Türkeş, Danıştay’ın Andımız kararının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye bir çağrıda bulunarak “Devlet Bey, işte beklediğin an! Geç karşılarına: ‘Millete sözüm var Andımızı tekrar okutun ya da ittifakı bozarım’ de! Gör bakalım okutuyorlar mı okutmuyorlar mı” ifadelerini kullandı.
Okullarda ‘Andımız’ın okutulmaması yönündeki Danıştay kararının ardından, eski AK Parti milletvekili Kutalmış Türkeş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve ağabeyi AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş’e çağrıda bulundu.
“DEVLET BEY, İŞTE BEKLEDİĞİN AN”
Bahçeli’nin 2014 yılında Andımız’ın kaldırılmasıyla ilgili yaptığı bir açıklamaya Twitter hesabından yer veren Türkeş, “Devlet Bey, işte beklediğin an! Geç karşılarına: ‘Millete sözüm var Andımızı tekrar okutun ya da ittifakı bozarım’ de! Gör bakalım okutuyorlar mı okutmuyorlar mı! Yaparsan Türk tarihine şerefle geçersin, yapmazsan MHP’yi esir, kendini de rezil etmiş şekilde tarihe geçersin! Hodri Meydan!” notunu düştü.
BAHÇELİ, “ANDIMIZI OKUTMAZSAM NAMERDİM” DEMİŞTİ
Bahçeli o konuşmasında “En az haftada bir gün o ikametgâhın önünde Andımızı okutmazsam namerdim. Devlet dairelerinden sildiğin T.C’yi her tarafa tekrar yazdırmazsam namerdim. Bunların alayının hesabını sormazsam da namerdim. Ama Cenab-ı Allah ne büyük ki günü saati geldi, bir işaret koydu. Nedir o? 17 Aralık büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu…” ifadelerini kullanmıştı.
BAHÇELİ’NİN DANIŞTAY KARARINA TEPKİSİ
Devlet Bahçeli’nin dün ise Danıştay’ın kararına ilişkin yaptığı yazılı açıklama şu şekildeydi: “Türk’üm, Doğruyum’ haykırışıyla başlayan Öğrenci Andımız; 10 Mayıs 1933 tarihinden itibaren uygulamaya konulmuş; 1972, 1997 ve 2012 yıllarında da değişikliğe uğramıştır. And, adı üstünde yemindir, milli ruhun körpe dimağlara aşılanması, milli değerlerin aktarılmasıdır. Hatırlanacağı üzere, Öğrenci Andımızın kaldırılmasına dönük yönetmelik düzenlemesine karşı Türk Eğitim Sendikası’nın Danıştay’a açmış olduğu yürütmenin durdurulması ve iptal davası 24 Nisan 2018 tarihinde Danıştay 8.Dairesi tarafından karara bağlanmıştır.
Bu kapsamda Danıştay 8.Dairesi, 8 Ekim 2013 tarihli ve 28789 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1.maddesinin iptalini temyiz yolu açık olmak suretiyle kararlaştırmıştır. Bunun üzerine söz konusu iptal kararının temyiz edilmesi amacıyla Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na karşı dava açılmıştır.
Türkiye’nin çok hassas bir döneminde, geçtiğimiz Cuma günü Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu sorumsuzca, şuursuzca, haktan ve hukuktan mahrum bir şekilde, adeta yangına körükle gider gibi, 8.Daire’nin kararını bozduğu medyaya yansımıştır. Konunun bir başka tuhaf ve tartışmalı yönü ise, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından Şubat ayında bu kararın alındığı, ne var ki halen imzalanmadığı anlaşılmıştır.
Türkiye’nin milli birlik ve diriliş ruhunun zirveye tırmandığı bugünlerde, medyaya sızdırılan, üstelik henüz imzalanmamış olan Öğrenci Andı aleyhine alınan karar milletimizde büyük bir huzursuzluğa ve kaygıya yol açmıştır. Yaklaşık iki yıldır bekletilen bu davanın, bir anda karara bağlanarak servis edilmesi maksatlıdır, marazidir, melun bir hevesin ve hedefin işaretidir.
“PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBADIR”
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun Türk’üm demekten rahatsızlığı hüsran verici bir çarpıklıktır. Nitekim Danıştay skandal bir karara imza atmış, milli gerçeklerle çatışmıştır. Ülkemizi yeni bir karmaşanın içine çekmeye, anlaşmazlıkları körüklemeye, kutuplaşmayı tahrik etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun henüz açıklanmamış, fakat bir vasıtayla sızdırılmış kararına şiddetle karşıdır. Kaldı ki Öğrenci Andımızın okullarda okutulmasına engel çıkarmak, hukuken set çekmek haysiyetli ve demokratik bir tavır olamayacaktır. HDP’li bölücülerin fezlekelerinin TBMM’ye gönderilip milli dayanışma şuurunun çelikleştiği bugünlerde Öğrenci Andı kararı pimi çekilmiş bir bombadır. Danıştay bu yanlıştan dönmeli, Türk milletinin tarihi hasletleriyle, çiğnetilmeyecek emanetleriyle oynamaya teşebbüsten vazgeçmelidir.”