“Öğretmenler de öğrenciler de okulsuzluğa, rahata alıştı” diyen gazeteci Nagehan Alçı’ya eğitimcilerden tepkiler çığ gibi büyüyor. Ki şahsın bu ilk bu gereksiz ve bilinçsiz çıkışlarla gündeme gelişi değil. Gazeteciliğin sözlük anlamı dışında bir de halkın bildiği anlamı ‘doğru-tarafsız-objektif-farklı bakış açısı’ var. Aylardır salgınla mücadele eden dünyada kim severek yaptığı meslekten uzak kalıp rahata alışır ki? Okulların kapalı kaldığı süreçte birçok öğretmenle konuştuğumuzda ‘Okulumuzu özledik, öğrencilerimizi özledik, o cıvıl cıvıl seslerini özledik’ diyorlar. Şimdi işin içine özlem girince Alçı’nın dediği ‘rahatlık’ devreden çıkar.
Öğretmen değilken eğitim hakkında bu kadar ‘rahat’ konuşabilmesi akıllara tek bir soruyu getiriyor:
- Ne anlarsın sen eğitimden?
Yaptığı televizyon programlarında alınan eğitimci konuklarla eğitimci kimliği kendisine yüklenmediğini bilmesi ya da birilerinin kendisine bunu anlatması gerekir. Üniversitede hocam “Her konuda profesyonel olunmaz, alanın neyse orada en iyisi olunur” derdi. Kendi alanımızda bir şeyler öğrenirken de işin A’sından başlayıp öğrenmemiz gerektiğini vurgulardı. Şimdi Sayın Alçı, eğitim alanını neresinden başlayıp, neresinden bitirdi?
Her bir eğitimci okullarına döneceği günü sabırsızlıkla beklerken, uzaktan eğitim ile çocuklarımıza bir şeyler katmak için elindeki imkanları sonuna dek kullanıyor. Bugün uzaktan nasıl faydalı olabilirimin derdine düşen, elinden geleni yapan, sunumlar hazırlayan ve öğrencilerinden uzak kaldığı için gözyaşı döken öğretmenlerimizin aldıkları para analarının ak sütü gibi helaldir.
Şimdi gazeteciliğe geldiğimizde ise birçok kesim tarafından takip edilip fazlasıyla ön planda olan Nagehan Alçı’nın adı ne yazık ki hep tartışmalara sebebiyet verilecek konularda anılıyor. Ya verdiği tepkiler ya da gereksiz gündem oluşturma çabaları ile tutarsız çıkışlar! Tüm gazetecilerin aklına ‘mesleğin yüz karası’ olarak kazınma ve Sayın Alçı size ufak bir tavsiyemdir;
“Kendi mesleğini hakkıyla ve amacının dışına çıkmadan yap bir de yeri gelmişken ekranlarda ‘rahat’ça boy göstermek dışında yap lütfen”
ve Sayın Alçı, tüm eğitim camiasından özür dilemelidir.
SERAP KAYHAN