Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) MYK Üyesi Serap Şule Kalın 15 Temmuz 2016 FETO darbe girişiminin yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamasında “Kökü geçmişe dayanan bir kinin kahpe bir yansımasını yaşadığımız 15 Temmuz gecesi Türk Milletinin yeniden dirilişine vesile olmuştur.” dedi.
Kalın açıklamasında şu ifadelere yer verdi; ”
Kahramanlar sadece isim değiştirir diyoruz ya hani..
Tam da öyle…
15 Temmuz gecesi Demet Sezen, Gülşah Güler , Kübra Aydoğan, Sevda Güngör, 97 yıl önce düşman karargâhının önünde şehadete selam duran Rahmiye Hanım kadar korkusuz, gözü pek ve kararlıydı. Ruh aynı ruh, maya aynı mayadır.
Destanlaşan Türk Kadını savaşta,barışta,bağımsızlığımız ve egemenliğimiz için son nefeslerine kadar gayret etmişlerdir.
O zaman Türk Milletini ve devletini yok etmek isteyen güçlere karşı verilen Kurtuluş Savaşı şüphesiz Türk kadınının desteği ile destanlaşmıştır. 15 Temmuz darbesinde gördüğümüz kadınlarımız da tam da bu ruhun yeniden tecellisi gibiydi sanki.
Adına ne derseniz deyin ama bu topraklarda kadınlara giydirilen ruh, vatan aşkı, bayrak ve millet aşkı vatanın ve milletin bütünlüğü söz konusu olduğunda destanlaşan varlığıyla yine gün yüzüne çıkmaktadır.
Bu topraklar Nene Hatunların, Asker Saimelerin,Binbaşı Ayşelerin ,Gördesli Makbulelerin ve isimlerini saymakla bitiremeyeceğimiz kahramanlarımızın toprağıdır.
O zaman top mermilerini çocuğun battaniyesine saran kadınımız ile , 15 Temmuz gecesi tankın karşısına dikilen ve “Benim olmadığım yerde kimse yoktur” duruşunu tüm dünyaya haykıran aynı kadınımızdı.
15 Temmuz günü tankın önüne dikilen elbette milli bir vicdandı. Demokrasinin ve Vatanın namusunu koruyanlar bu Memleketin kadınlı erkekli vatan evlatları idi. Adeta siperler açıldı yurdumun dört bir yanındaki meydanlarda. Ve Milli Siperlere yatanlar , bile bile ölümü kucaklayanlar bu kahramanlardı.
Kökü geçmişe dayanan bir kinin kahpe bir yansımasını yaşadığımız 15 Temmuz gecesi Türk Milletinin yeniden dirilişine vesile olmuştur.
Askeriyle,polisiyle,siviliyle devletin tüm kademelerine sızmış hainlerin karşısında yine Mehmetçiklerimizle, polisimizle ve tüm vatandaşlarımızla tek yürek mücadele ettiğimiz o geceyi unutmadık.
Bugün iştahla ve azimle dağılmamızı bekleyenler karşısında tek yürek ve tek bilek Türk Milleti olarak tüm şer odaklarına karşı mücadelemizi sürdürmekteyiz.
“Anımız bir, adımız bir” diye haykırdığımız tüm 81 şehir meydanımız ve “Ne Mutlu Türküm diyene” diye and içtiğimiz tüm sabahlar şahit olsun ki ; Biz kadını ile erkeği ile Türk Milletiyiz !
Bu vatanın evlatları olduğu müddetçe bir kalkışmaya, darbeye ya da gerilememize vesile olabilecek hiçbir müdaheleye de asla izin vermeyeceğiz.
Kadını ile erkeği ile şehadet şerbeti içmiş, bir gül bahçesine girer gibi ölüme koşa koşa gitmiş, askeriyle, polisiyle, siviliyle mücadele etmiş, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek bu sözü kanlarıyla tarihe bir kez daha yazarak tescil ettirmiş ; 249 aziz şehidimiz ;
Ruhunuz şad olsun.
Mücadeleniz mücadelemizdir ve bu şuur hiç değişmeyecektir.
Ne Mutlu Türk’üm diyene!”