Hunat TV Kayseri'nin Ekranı
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri İl Başkanı Enes Ertuğrul Kalın, yaptığı yazılı açıklama ile CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin’e yanıt vererek; ”Hal böyle ve bu durumdayken Liderimiz, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin hangi muhataplık çerçevesinde çağrı yaptığı da aşikârdır. PKK’nın siyasi uzantısı DEM Parti ile görüşmesinin temelinde terör olaylarını yüzleşerek bitirmek olduğunu sağır sultan bile duymuştur” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri İl Başkanı Enes Ertuğrul Kalın, bugün yaptığı açıklamada “Terörist başı Abdullah Öcalan’ı çıkarmak için çaba harcayan bu iktidarın artık sonu gelmedi mi?” diyen CHP Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin’e yanıt verdi. Kalın, CHP’li Keskin’in açıklamasını “talihsizlik” olarak nitelendirerek, Türkiye gerçeklerine aykırı olduğunu ve muhalefetin altı boş ifadelerle kimseye fayda sağlamayan bir siyaset anlayışı içerisinde bulunduğunu vurguladı.
Kalın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ısrarla terörle mücadele konusu üzerinde durduğunu belirterek, “PKK’nın siyasi uzantısı DEM Parti ile görüşmesinin temelinde terör olaylarını yüzleşerek bitirmek olduğunu sağır sultan bile duymuştur” ifadelerini kullandı.
CHP’nin büyükşehirlerde “Kent Uzlaşısı” adı altında kurduğu ittifaka atıfta bulunan Kalın, “Her laf da laf-ü güzaftır. Terör örgütüne direk ya da doğrudan yardım ve yataklıkta ısrar eden, konuyu sulandırmaya ve başka yönlere çekmeye çalışan herkesle hesabımız vardır” şeklinde konuştu.
MHP’li Kalın’ın açıklaması şu şekilde;
“CHP Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin’in bugün yapmış olduğu, vatandaşa, Türkiye gerçeklerine, konjonktüre yabancı, “muhalefet” olsun diye, altı boş, kime fayda sağlayacağı muamma, kendilerinden ve partilerinden, yaptıkları herzelerden bihaber açıklamasına cevabımızdır. Meclis kürsüsünden sokaklara, caddelerden kahvehanelere, beldelerden şehirlere anlattığımız her şeyi, bu ülkenin bekası uğruna attığımız her adımı, defalarca anlattığımız her şeyi bir kez daha tane tane anlatıyor, anlamazsan bir kez daha anlatırız diyerek şerh düşüyoruz geleceğe. Zira kendilerinin her yaptığını mübah gören, söz konusu “Önce Ülkem ve Milletim” şiarındaki Milliyetçi-Ülkücü Hareket olunca aslan kesilen keskin (!) zekâlıları görünce bu sözü de peşinen verme gereği hissettik.”
“DEM TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’NIN HİZMETİNDEDİR”
“Abdullah Öcalan bir terörist başı ve PKK terör örgütü kurucusu, DEM ise bu zamana kadar HEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DTP, BDP, HDP, Yeşil Sol gibi zaman içerisinde değişen isimler ile PKK Terör örgütünün siyasal uzantılarıdır. Sağdan, soldan, yukarıdan, aşağıdan her nereden ve nasıl okursanız okuyun başka tarifi, açıklaması, adı, soyadı yoktur ve bizim nazarımızda bu gerçek hiçbir şartta değişmeyecektir. Abdullah Öcalan 26 yılı aşkın bir süredir İmralı’da yatmaktadır ve kurduğu terör örgütü PKK da iğrenç ve acımasız terör faaliyetlerine aralıksız devam etmektedir. Bugünün DEM partisi de tüm hal, hareket, tavır, duruş, eylem ve söylemleriyle terör örgütünün sabah, akşam hizmetindedir.”
“DEVLET BAHÇELİ’NİN HANGİ MUHATAPLIK ÇERÇEVESİNDE ÇAĞRI YAPTIĞI DA AŞİKÂRDIR”
“Hal böyle ve bu durumdayken Liderimiz, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin hangi muhataplık çerçevesinde çağrı yaptığı da aşikârdır. PKK’nın siyasi uzantısı DEM Parti ile görüşmesinin temelinde terör olaylarını yüzleşerek bitirmek olduğunu sağır sultan bile duymuştur. Bu muhataplık ne sizlerin yaptığı gibi bir seçim muhataplığı, ne bir menfaat muhataplığı, ne partimize oy kazandırma muhataplığı, ne kendisiyle ilgili siyasi ikbal muhataplığıdır. “Teröre cephe alın, Türkiye Partisi olun” diye çağrı yapan bir Liderin “Terörün lağvedildiğini haykır” sözlerinden neden bu kadar rahatsız oldunuz?”
“CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde kurulan 6’lı masanın bu partilerle işbirliği ve ittifak yaptığı herkes tarafından bilinmektedir. Bu ülkede herkesin gözü önünde bunlar yaşanmışken hangi riyakârlık çerçevesinde “Abdullah Öcalan’ı çıkarmak için çaba sarf edildiğini” söyleyebilmektesiniz? Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli terörü bitirme çağrılarını yüksek sesle dile getirdiği günlerden beri hepiniz kuyruğu kapana sıkışmış şekilde adeta kıvranmaktasınız. Son seçimlerde “Kent Uzlaşısı” adı altında yaptığınız ucube ittifakın ne olduğunu bilmiyoruz mu zannediyorsunuz? Silahlar ya gömülecek ya da silah tutanlar gömülecektir.” şeklindeki çıkışın ve bu çıkışın ardından yapılan görüşmelerin içeriğinin hangisi sizi rahatsız etti de yine bir riyakârlık örneği gösterip aklınızca ekonomi ile bağlantı kurup kafaları bulandırmaya çalışıyorsunuz?”
“Türkiye bölgesinde ve kendi içerisinde terörle amansız bir mücadele verirken yapmış olduğunuz bu riyakârlıklar tarihe not düşecektir. Bizler Milliyetçi Hareketin mensupları olarak bu ülkenin en temel ve hayati meselesinin terör meselesi olduğunun bilincinde Cumhur İttifakı olarak hükümetimizin, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Liderimizin her söz ve hareketinden gurur duymaktayız. Konjonktür bu aşamaya gelmişken, şartlar olgunlaşmışken söylenen her söz boştur, her laf da laf-ü güzaftır. Terör örgütüne direk ya da doğrudan yardım ve yataklıkta ısrar eden, konuyu sulandırmaya ve başka yönlere çekmeye çalışan herkesle hesabımız vardır. Milletimizin mezhebi, yöresi, memleketi neresi olursa olsun birileri tarafından sokulan tüm fitneleri yerinde çözmek için elimizi değil, gövdemizi taşın altına koymuş bulunmaktayız.”
“Bu konuyu sündürmek, sulandırmak, hedef dışına çıkarmak riyakârlıktır. Sağduyu, akıl, fikir sahibi, muhakeme yapabilen her vatandaşımız konunun özünü, atılan adımların hedef ve istikametini anlamıştır. Türk milletine ve devletine maddi ve manevi olarak yıllardır büyük zarar veren terör belasının akıttığı pis suyu kökünden bitirmek için gözüne gitmek gereklidir. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin de yaptığı budur. Teröre yok etmeye harcadığımız kaynaklarımızın korunması demek bugün (sözde) vatandaşımızı düşünerek yaygarasını yaptığınız ekonomik durumların iyileşmesi demektir. Bu durum sizi neden rahatsız etmektedir? İş bu noktada ise; siz mi terörü , terör mü sizi beslemektedir? Biz sizi bilmeyiz! Bizim mücadelemiz son terörist etkisiz kalana kadar devam edecektir, buna ne siz, ne patates, ne soğan, ne de anlamsız çıkış ve söylemleriniz engel olacaktır.”