İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Siyasi İşler Başkanı Mustafa Cihan Paçacı, İyi Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik ve İyi Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Burcu Akçura, Kayserili Parti Üyeleriyle İyi Parti Kayseri İl Binasında bir araya geldi. İyi Parti Kayseri İl Başkanı Sebati Ataman ve İyi Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş’ın beraberliğinde gerçekleşen basın açıklamasında konuşan Paçacı, “Devlet çalışmıyor, Devlet Kurumları çalışmıyor ve Türkiye her geçen gün tıkanmaya doğru gidiyor” diyerek mevcut hükümet sistemini eleştirdi.
İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Siyasi İşler Başkanı Mustafa Cihan Paçacı ve beraberindeki parti üyeleri, Kayseri’de bulunan STK’ları ziyaret ve vatandaşlarla görüşmek için Kayseri’ye geldi.İyi parti Kayseri İl Binasında basın mensupları ve İyi Parti Kayseri İl Yönetimi ile bir araya gelen Başkan Paçacı, mevcut yönetim sistemini çok sert bir şekilde eleştirdi. “Ak Parti siyasi ömrünü tamamlamıştır . Yanında ki ortağı ile birlikte azınlığa düşmüştür. Niye böyle oldu diye bakarsanız Cumhur İttifakı’nın bir ortağı ‘askıda ekmek’ kampanyası başlatırken öteki ortağı aya gideceğimizi ifade etmektedir” diyerek Cumhur İttifakı’nı eleştiren Paçacı; “Değerli arkadaşlar, bu denli büyük krizlerle karşı karşıya kalışımızın temel sebeplerinden biri de değişen sistemdir, değiştirilen sistemdir. Yani yönetim sistemidir. Bunun adına Cumhurbaşkanlığı hükumet sistemi adını verdiler ancak tek adam sistemidir bu. Bu sistemin dünya literatürde çeşitli isimleri vardır. Bir kısmı diktatörlük derler, bir kısmı otoriter bir yönetim derler, otokrasi derler vb. ama tabi düşünce bir kişinin her türlü yetkiye sahip olması ve o ülkede o ülkenin geleceğinin iki dudağının arasına sıkıştırılmış olmasıdır. İşte Türkiye’nin temel problemleridir. Özellikle 2018 sonrası temelinde o değiştirilen sistem yatıyor. Onun için biz İyi Parti olarak, güçlendirilmiş parlamenter sistem önerimizi yaptık ve önerimizi ısrarla sürdürdük ve bugün vatandaşımızın yaklaşık %65’i ‘evet’ mevcut bu tek adam sisteminin değiştirilmesi lazım der duruma geldi. Her şeyden önce ortak aklın hüküm bulması ve kuvvetler ayrılığının yeniden oluşturulması şarttır. Bugün adalet sistemi çökmüştür, bugün devletin maalesef işleyiş sistemi çökmüştür ve o devletin işleyişini ortaya koyan tarifini yapan anayasa maalesef uygulanmaz duruma getirilmiştir. Kurum ve kuruluşlar ve onun başında ki görevliler tek başına irade alamaz durumdadır. Herkes Sayın Cumhurbaşkanının gözünün içine bakmakta, şu işi yaparasam görevim değişir mi? Yoksa göze mi girerim gibi kısır anlayış içinde sıkışmış kalmıştır. Devlet çalışmıyor, Devlet Kurumları çalışmıyor ve Türkiye her geçen gün tıkanmaya doğru gidiyor. Ben bu tıkanıklığın bugün ki hükümet sistemi içerisinde aşılacağı kanaatinde değiliz onun içinde 2023 erken seçim olmayacağını ifade ediyorlar zamanında seçim olacağını ifade ediyorlar ama Türkiye bu yükü 2023’e kadar kaldıracağı kanaatinde değilim Türkiye mutlaka zamanını bilemem ama erken seçim olacağını düşünüyorum. Değerli arkadaşlar, siyaseten gördüğümüz şudur Ak Parti siyasi ömrünü tamamlamıştır. Yanında ki ortağı ile birlikte azınlığa düşmüştür. Niye böyle oldu diye bakarsanız, Cumhur İttifakı’nın bir ortağı ‘askıda ekmek’ kampanyası başlatırken, öteki ortağı aya gideceğimizi ifade etmektedir. Şimdi böylesine farklı 2 anlayışlıyı bir araya getirin ve ülke yönetiminde de söz sahibi yapın bunun sonu başarısızlıktır” dedi.
“TÜRKİYE’NİN CARİ AÇIĞI 37 MİLYAR DOLARI AŞTI”
Türkiye’de geçen yıl itibariyle cari açığın 37 milyar doları aştığını, bütçe açığının da 173 milyarı bulduğu söyleyerek “Türkiye’nin döviz rezervi nereye gitti?” diyen Paçacı; “Özellikle mutfağımızda tenceremizin kaynamasını önleyen ekonomik sıkıntıdır. Ekonomi de çok büyük yanlışlıklar yapıldı ve Türkiye ilk defa bütçe açığıyla cari açığını aynı anda yaşamaya başladı. Geçen yıl itibariyle cari açığı 37 milyar doları aştı. Bütçe açığıda 173 milyarı buldu. Bu yıl maalesef bundan daha da kötü olacak öyle görünüyor. Değerli arkadaşlar son dönemlerde bir tartışma Türkiye’nin gündeminde. Türkiye’nin döviz rezervi nereye gitti? Sorusunun cevabı araştırılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı da 2 gün önce yaptığı açıklama da Türkiye’nin döviz rezervlerinin kurun yükselmesi için harcandığını ifade etti ama bir diğer Bakan cari açığını kaptmak için bunu yaptık dedi. Birbirleriyle de örtüşmeyen ifadeler söz konusu. Şimdi kurun yükselmesine sebep olan neydi? Kurun yükselmesine sebep olan, Sayın Cumhurbaşkanı’nın yanlış değerlendirmesiydi. Enflasyonun sebebinin fazi olduğunu ifade etti. Hatırlarsanız ve faiz oranları hızla %24’ten %8.25’e kadar düşürüldü ve enflasyon o dönemlerde %12’lerdeydi %12 enflasyon %8 faiz ile para doğal olarak dövize gider ve dövize gidince de kurlara gitmeye başladı. Kurlar artınca aman kurlar artmasın diye de Merkez Bankası elinde ki 128 milyar doları bozdurdu. Peki bu 128 milyar doları kim aldı? Kaçtan aldı ve ney yaptı? Ben size bir örnekle bunu ifade etmeye çalışayım. Çeşitli kuruluşların yapmış olduğu değerlendirmeler de 128 milyar doların ortalama, satış fiyatı 6 Lira 22 kuruştan 128 milyar dolar ortalaması satılmış. Yatırımcı tabi portföy yatırımcısı 8.50’den bu doları bozdurdu aradaki farkı siz düşünün. 6.20 -8.50 aradaki fark 2.30. Sonra bunu tutamayacakları anlaşılınca faiz oranlarının artırılacağı açıklanmaya başladı. Bu dönemde ellerinde ki dövizi 8.50’lerden bozduranlar döndüler faize, tabi dövizleri bozdurunca döviz kurları aşağıya indi ve bugün %17’den bu ellerinde ki miktar faizde değerleniyor ve buradan da bir gelir elde ediyorlar. 8.50’den sattıkları dövizi de çok daha düşük bir fiyattan yerine koyarak da alıp gidecekler. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı faiz lobisinden bahseder, döviz lobisinden bahseder ama bunu yaratan Sayın Cumhurbaşkanının değerlendirmeleridir. Tabi bunlar böyle olunca Türkiye’nin kaynakları bu insanların cebine gidince özellikle esnaf, çiftçi, besici mağdur duruma düştü” dedi.
“PROGRAMLI DEVLET DESTEĞİ GEREKLİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiyede Yapılan büyük projelerin ihalelerini, gözdesi olarak nitelendirdiği 5 müteahhite verdiğini ifade eden Başkan Paçacı; “Sayın Cumhurbaşkanı’nın gözdesi var biliyorsunuz. 5 tane müteahhit. Bu 5 tane müteahitte Dünya’nın en yüksek kamu ihaleleri verildi. Dünyada bir numaradır bu 5 şirketin aldığı kamu ihalesi. Köprü yapıldı, hava alanı yapıldı hep garantili yapıldı bir taraftan merkez bankası kredileri garanti etti, diğer taraftan yolcu garantisi alındı ve bunların maalesef vergileri affediliyor, erteleniyor. Şimdi bunları yapacağına esnafa devletin imkanlarını biraz açsalar esnaf nefes alacak ama işte bir kaç gün önce yeni bir karar aldılar, hava alanı işleticilerinin kiralarını 2 yıl ertelediler ve %50’de düşürdüler ama kiraya 5 bin lira veren esnafa 750 lira veriyorlar. Tabi bu anlayışla bu problemler çözülmez. Yapılması gereken şey kaynakların belli bir kesime aktarılması değil, geniş kitlelere eşit bir şekilde paylaşılmasından geçmektedir. Dolayısıyla esnafa, çiftçiye, besiciye başta bunlar olmak üzere ve ve diğer sektörlere programlı devlet desteği gerekir” diyerek sözlerini noktaladı.
HABER: HASAN MEMİŞ