İş yerlerinde bir kısım yöneticiler tarafından yapılan bazı sendikaların üyelerine yönelik istifa baskıları sendika ve işçilerin protesto etmelerine neden oluyor. Hukukçu Ahmet Coşkun, Hunat TV mikrofonlarına yaptığı açıklamada işyerlerinde işçilerin e-devlet şifreleri istenerek bağlı oldukları sendikadan ya da iş yerinden istifa etmelerine zorlanması gibi durumların ortaya çıktığı, bu sendikal baskılarda ve sendikal fesihler nedeniyle sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanununa göre en az 1 yıllık brüt ücreti tutarında sendikal tazminat talep hakkı doğduğunu ifade etti.
İş yerlerinde yöneticilerin işçiye yönelik sendikaya üye olması nedeniyle yaptığı baskı sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi suçu Türk Ceza Kanunu’nda 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Hukukçu Ahmet Coşkun, Hunat TV mikrofonlarına yaptığı açıklamada işyerlerinde işçilerin e-devlet şifreleri istenerek bağlı oldukları sendikadan ya da iş yerinden istifa etmelerine zorlanması gibi durumların ortaya çıktığını ifade ederek şöyle konuştu; “Öncelikle ülkemizde Sendikal hakları koruyabilmek için kanun koyucu gerek Anayasa da gerek Türk Ceza Kanunu ve İş Kanunu’nda gerekli düzenlemeleri yaparak kişilerin sendika özgürlüğünün engellenmesi ortadan kaldırılmak istenmiştir. Sendikal özgürlüğün Anayasal düzeyde güven altına alınması bu özgürlüğe verilen önemi bir kez daha gözler önüne sermektedir. Sendikal özgürlük dediğimiz kavramı kanunda Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 25.maddesinin üçüncü fıkrasına göre, “İşçiler, sendikaya üye olmaları ve olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya herhangi bir nedenle farklı muameleye tabi tutulamazlar.” Burada kanun tek başına sendikanın mevcut üyelerini korumamakta, üye olmak isteyip üye olamayan işçiler de bu kanun kapsamında koruma altına alınmıştır. Ancak maalesef ki işverenlerin sendikanın varlığını istememesi üzerine gerek Kayseri’de gerekse Türkiye’de işçilerin sendikal örgütlenmesinin engellenmesi açısından hukuka aykırı uygulamalar gerçekleştirilmektedir. İşçilerin sendikaya üyeliği engellendiği gibi sendikalı işçilerin de sendika üyeliğinin sonlandırılması tehditleri ile karşı kaşıya bırakılmaktadır. Bu uygulamaların birkaçı, işçilerden e- devlet şifresinin istenerek sendika üyeliğinin tespiti ve sonlandırmaya yönelik tehditler, e devlet şifrelerinin verilmemesi halinde sendikalı addedildiğini beyan etmek, sendikalı işçilere “emre itaatsizlikten yersiz tutanaklar ve iş akdinin feshi” şeklinde kendini göstermektedir. Bu durumlarla mevcut yargılamalarda sıklıkla karşılaşmaktayız. İşte bu zorlu nokta da işçinin anayasal özgürlüğünün kısıtlanması sonrası fesihle karşı karşıya kalması muhtemel hal almaktadır. Bu durumla karşılaşan işçinin yasal haklarını bilmesi önem arz etmektedir.”
“İŞÇİNİN YASAL HAKLARI İŞ KANUNU İLE GÜVENCE ALTINA ALINIYOR”
Sendikal baskılarda ve sendikal fesihler nedeniyle sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanununa göre en az 1 yıllık brüt ücreti tutarında sendikal tazminat talep hakkı doğduğunu ifade eden Hukukçu Coşkun; “Öncelikle İşçinin çalışma sırasında sendikal baskıya uğradığı yahut sendikal haklarının engellediği zaman 6356 sayılı sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kanununa göre en az 1 yıllık brüt ücreti tutarında sendikal tazminat talep hakkı doğmaktadır. Kanun burada en az diyerek işçinin kıdemi, sendikal baskının yoğunluğu ve eylemlere göre 1 yıldan daha fazla tazminata hükmedilebileceğini öngörmüştür. Aynı zamanda gerek sendikal baskıyı yapan yetkili gerekse yetkiliye bu yönde emir veren işveren hakkında 5237 sayılı TCK 118/1 gereğince şikayet hakları mevcuttur. Yasa gereği ise bu suça ilişkin ön görülen ceza 6 aydan 2 yıla kadar bulunmaktadır. Öte yandan işçilerin iş akdinin sendikal nedenle feshedilmesi halinde ise; işçinin akdin sendikal nedenle feshedildiği ve bu sebebin geçersiz olduğunu ileri sürerek işe iadesine 4 aya kadar boşta geçen süre ve iş verene başvurma şartına bile tabi olmadan en az 1 yıllık ücreti tutarında sendikal tazminata hükmedilmesini talep edebilir. İşe iade davasında çıkan karar üzerine kararın kesinleşmesine istinaden işçinin başvurmasına rağmen işe iade edilmemesi halinde işçi bu haklara ek olarak kıdem ve ihbar tazminatına da hak kazanacaktır. Feshe rağmen işe iade talebi olmayan işçi sadece sendikal tazminat talebinde de bulunabilir. Görüldüğü üzere yasal hakları iş kanunu ile güvence altına alınan işçinin Sendikal özgürlükleri de Anayasal düzeyde koruma altına alınmış ve işveren aleyhine ağır yaptırımlara bağlanmıştır. Bu nedenle işçilerin gerek sendikal haklarını çalışma hayatında özgürce kullanması ve bu özgürlüğü engelleyen, ortadan kaldıran eylemlere karşı hukuki yollara başvurmasını temenni etmekteyiz” şeklinde konuştu.
HABER: SERAP KAYHAN