Hunat TV Kayseri'nin Ekranı
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şubesi Başkanı Yılmaz Üçkan, Hunat TV ekranlarından Türkiye gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Üçkan, Malazgirt Zaferi’nin yıldönümü münasebetiyle de açıklama yaparken, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği faaliyetleriyle ilgili bilgiler verdi.
Başkan Üçkan, ecdattan 948 yıl önce aldığımız vatan emanetini en son 1922’de de kutlu zaferimizle taçlandırıp bugüne kadar taşındığını bundan sonra da taşınmaya devam edeceğini belirtirken; “5 gün önce şehadete yürüyen 3 Mehmetçiğimiz ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Rabbim ailelerine sabır versin, ülkemizin başı sağ olsun. Tabi ki bu vatan var olduğu sürece şehit ve gazilerimiz olacak. Bu tür şeyler kaçınılmaz çünkü 948 yıl önce 1071’de ecdadımızın Anadolu’nun kapısını açarken canla ve kanla açtığını biliyoruz. O günkü can ve kanda alınan bu kutsal vatan toprağına o günden bugüne kadar bedeli can ve kan olarak ödenmiş ve bugüne kadar getirilmiş hamdolsun. Bizler de yine ecdattan 948 yıl önce aldığımız vatan emanetini en son 1922’de de kutlu zaferimizle taçlandırıp bugünlere kadar taşıyabildik, taşıdık ve taşımakta da kararlıyız. Bize ecdat nasıl ki can ve kanla bu vatanı sahiplendiyse sırası geldiğinde de her Türk Genci, bireyi gibi bizler de hazırız dedik. Bizler şehadet şerbeti içemedik ama gazi sıfatı bize de nasip oldu. Sizlerin de destekleri ile topluma yayıyoruz, bu konuda da sizlere teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Pençe-3 Harekatı kapsamında 5 gün önce verdiğimiz şehitlere Allah’tan rahmet dilerken, acılı ailelerine baş sağlığı dilerken, terörle mücadelenin bitirilmesi ve toplum olarak neler yapılabileceğine dair bilgiler veren Üçkan; “Özellikle şunu vurgulamak lazım Türklüğün büyüklüğünü, Türk Milleti’nin gerçekten dünyada hem ümmetin hem de soydaşların tek sığınacak kapı olduğunu burada vurgulamak lazım ve 1071’den bu yana Türk kimliğinin ne kadar önemli bir rol aldığını Osmanlı’dan bu yana ecdadın yüzyıllarca dünyada imparatorluklar kurduğunu hepimiz biliyoruz. Bu bilinçle Türklüğün büyüklüğünü biz inşallah sürdüreceğiz. Terörle mücadele için yalnızca ordudan bir şeyler beklemekle değil şehir merkezinde de bunu desteklemek gerekir” dedi.
Üçkan, Mecliste HDP dediğimiz siyasi kuruluşun PKK terör örgütünün sözcülüğünü yapmasından ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin maddi imkanların dışında vatan aşkı ile çetin hava koşullarında mücadelesini sürdürdüğünü söyledi. Üçkan; “PKK eşittir HDP’dir. Adını anmak istemiyorum ama baktığınızda eylemleri, söylemleri ve yaptıkları PKK’nın aynısıdır. Biri kırsal alanda ülkeyi bölmeye yönelik hain planlar yaparken, diğeri de şehir merkezinde bazı kılıflara bürünerek aynı şeyleri yapıyor. TSK için örnek verecek olursak bir insan milyonlar için tırnağının bile en küçük parçasını feda etmez. Biz öyle bir ecdadın ferdiyiz ki, 1071’de ecdat canla kanla bu vatanı aldığında her şeyden önce bize miras bıraktığı vatanın çok önemli olduğunu biliyoruz. Şehadet şerbetini içen Mehmetçiklerimizin ailelerinin ağzından tek bir cümle çıkar ‘vatan sağ olsun!’. Biz Türk Milleti olarak önce vatan sonra evlat diyoruz işte Türk Milleti budur. Ecdadın bize bu vatanı nasıl bıraktığını yarınları da emanet edeceğimiz gelecek nesillerde unutmasınlar.
Türkiye’ye düzenlenen saldırıları ve bölücü terör örgütlerini Türkiye’nin başına musallat eden güçlerin dış güçler olduğunu açık ve net gördüğümüzü ifade eden Üçkan; Özellikle biz Amerika’nın da İtalya, Almanya, Rusya gibi ülkelerinde destek verdiğine inanıyoruz. Hem bir taraftan Türkiye’nin yanındayız denilse bile bir taraftan da onlar destekleniyor, o da açıkça görünüyor zaten ama gizli kapaklı yaptıkları zannediliyor. Çünkü biliyorsunuz Rusya’da da geçmişte PYD’ye yönelik büro açılmaları vardı. Biz bir taraftan o hainleri biliyoruz. Suriye içindeki savaşta da Suriye’de olmamız bize göre doğrudur. Çünkü gerçekten artık ülkemiz içerisinde hainlerin yapmış olduğu eylemlerin sonuna gelinmiş oldu. Terörizm ve terörle mücadelede biz içeriden başarıya odaklandık ama tabii ki dışarıda ki hain saldırılar sürekli devam edecek ve ismini anmak istemiyorum orada bir devlet kurulması konusunda çalışma var. Başarılı olup olmayacağı konusunda ise kesinlikle başaramazlar. Her zaman söylüyoruz inançlı ve imanlı Türk evladı o sınır boylarında da Allah’ın izniyle başarılı olacaklar. Zaferlerinin üstüne zaferler yazacak. Şunu da artık görüyoruz ki Suriye sınırları içerisindeki Kürtler dahi Türk Milleti’nin orada ne kadar hoşgörülü ve aslında onlar için orada var olduğunu anladılar. Zaten Suriye kökenli vatandaşlar onlara destek vermiyor aslında orada Türk askeri bir adım daha öne çıkıyor ve her zaman olduğu gibi büyüklüğünü gösteriyor” dedi.
Başkan Üçkan, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği’nin şehitlik ve gaziliği topluma anlatabilme, toplum içerisinde gerektiği değeri gösterebilme ve aynı zamanda şehit haberlerinin alındığında ailelerinin yanında olduklarını söyledi. Dernek faaliyetleri hakkında bilgiler vererek konuşmalarına son verdi. Başkan Üçkan; Derneğimizin kuruluşu 1915’tir ve 1983’e kadar sürmüştür. 1915’te de yine kurulma amacı şehit ve gazilerimize yardım etmekti. 1983’ten sonra da malumunuz Türkiye’de şu anda da mevcut durumu hala yaşıyoruz. 1983’te de şehit ve gazi suiistimale çeşitli dernekler açılmış ve suiistimal edildiği görülmüştür. O dönemin başkanı bunların suiistimal edilmemesi için çalışmalar yapmıştır. Bizim derneğimiz kurulmasına ön vermiştir. Yasa ile kurulup, kamu yararına çalışan bir dernektir. Kayseri’de de 2003 yılında birkaç arkadaş beraberinde ben de derneğimizi 9.şube olarak açtık. Yapmış olduğumuz çalışmalarla Türkiye’de 47 şubemiz 35 temsilciliğimiz vardır. Kısaca Türkiye’nin 81 ilinde varız. Rabbimin vermiş olduğu bu mertebeleri yansıtmaya çalışıyoruz. Yapmış olduğumuz faaliyetler; Şehitlik ve gaziliği toplumda anlatabilme, toplum içerisinde gerektiği değeri gösterebilme ve aynı zamanda da şehit haberi aldığımız zaman şehit ailelerinin yanında olmaktır. Yaşanan travmayı atlatmalarını sağlamaktır. Daha sonra da her türlü yasal haklardan başlayıp, manevi haklarda yanında olmaktır. Gazilerimize de aynı şekilde ilk yaralandıklarından itibaren yanlarında olup, onlara moral ve destek veriyoruz. Psikolojik süreci atlatmalarını sağlamak amacımızdır. Vatan için verilen bedelin en güzel bedel olduğunu, onun rütbesinin farklı olduğunu, onun yerinin doldurulamaz olduğunu anlatıyoruz. Her kardeşimizde aynı duygu ve düşüncede bu şekilde devam ediyoruz.
Maddi boyutta da şehit ailelerimizin sıkıntı içinde olanlara ekonomik olarak müdahale ediyor, yardımcı oluyoruz. Manevi olarak zaten yanındayız, sosyal etkinliklerimiz var ve şehit çocuklarını bir araya getiriyor, toplumda onlara yakışır şekilde davranılmasını sağlıyoruz. Diğer çocuklarla kaynaştırma çalışmaları yapıyoruz, burslarımız var ve buradaki asıl amaç gazi ve şehit ailelerine vermiş oldukları bedel karşısında onlara olan saygıyı hissettirmektir. Biz de dernek olarak onlar için bir köprüyüz, inşallah bundan sonra da Kayserimizde ki bu çalışma Türkiye’mize de örnek olur diyoruz.”