Hunat TV
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hitaplarını gerçekleştirmek üzere Kayseri’ye geldi. Mitingde konuşan Bahçeli, “Kılıçdaroğlu zillet koalisyonunun Cumhurbaşkanı adayı olmak için çırpınmaktadır. Gelişmeler can sıkıcı olunca CHP yönetimi mayasız masa ittifakını tehdit noktasına gelmiştir” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hitaplarını gerçekleştirmek üzere Kayseri’ye geldi. Mitingde konuşan Devlet Bahçeli, “Zilletin diğer failleri birbirlerine daha da düşecek, alayının yüzü turşu satacak, sığınacak hiçbir bahane bulamayacaklardır. Onların adayı şu olmuş, bu olmuş artık bir önemi yoktur. Çünkü tavşan yamacı aşmış, atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiştir. Kaldı ki, henüz talimat gelmedi. Henüz izin ve icazet alamadılar. Bir isim üzerinde uzlaşamayan bir ittifakın Türkiye’nin milli hedeflerinde uzlaşması akıl karı mıdır? Birbirlerine güvenmeyen bir ittifakın Türk milletine güven vermesi mantık işi midir? Birbirlerinin açığını arayan, kokuşmuş bir ittifakın hangi yaraya merhem olması düşünülecektir. Zillet ittifakından hiçbir halt olmaz, olamaz. Bunların istikameti şaşmış, iradeleri sakatlanmış, itibarları sıfırlanmış. Vücuttaki safra neyse zillet ittifakı odur. Onlar varsın aday falı atsınlar, o mu olsun, bu mu olsun diye masaları aşındırsınlar. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Adayımızdan da kararımızdan da geri dönersek gök girsin, kızıl çıksın” ifadelerini kullandı.
‘TARİHİMİZİ VE ECDADIMIZI SORGULAMA YOLUNA GİRENLERİN ALNINI SANTİM SANTİM KARIŞLARIZ’
Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı İmparatorluğu’nun güncellenmiş, eklemlenmiş ve gücüne güç katmış devamı olduğunu söyleyen Bahçeli, “Bugün yaşananlar dünün Fazilet ve feraset yüklü fedakarlıklarına çok şey borçludur. Bugünkü varlığımız geçmişin muazzez ve muhterem mücadele ahlakından tebarüz etmiştim. Son günlerde tarihimizi tartışmaya açma girişimleri ecdadımız üzerinde kuşku uyandırma densizlikleri vahim bir insafsızlık ve vandal bir ilkesizlik düzeyine ulaşmıştır. Bu tabloyu müteessir bir duyguyla takip ediyor olmak çok hazindir. Dünyanın hiçbir yerinde atasına ve milli anılarına, ülkemizdeki bir güruh kadar yaralayıcı hakaretimiz ve yıkıcı konuşan yoktur. Dünyanın hiçbir yerinde milli kimliğe ve tarihi köklere bu denli saldırgan, bu denli tahammülsüzlük hain ve haşerat yığını görülmemiştir. Mustafa Kemal paşanın Samsun’a gönderilmesindeki asıl mana ve maksat üzerinde fikir ve görüş ayrılıklar sürekli ikmal edilen nifak adımları çok tehlikeli boyutlar kazanmaktadır. Kadir kıymet bilmeyen Türk ve Türkiye muhalifi, kaymak bir tabaka, bayağı ezberlerini sıralarken, bizi biz yapan değer hükümlerini açıkça ve alçakça hedef almaktadır. Tarihte gerçekte ne olup bittiğinin araştırılması, analizi ve açıklaması tarihçilerimizin işidir. Bize düşen buna saygı duymaktır. Ancak biz tarihimizi ve ecdadımızın ideolojik gayelerle suçlama yoluna giren köksüzlere müsaade etmeyiz hepsinin anlını santim santim karışlarız. Türk tarihi onların tarihi değildir. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı İmparatorluğunun güncellenmiş geçmişin rotasına eklemlenmiş ve gücüne güç katmış devamıdır” şeklinde konuştu.
‘TESTİDE NE VARSA DIŞARI SIZAN ODUR’
Kayseri’de meşhur olarak söylenen ‘Ahraz’ın dilinden anası anlarmış’ sözünü hatırlatan Devlet Bahçeli, “Kayseri’nin meşhur bir sözünü hatırlatmak isterim. ‘Ahraz’ın dilinden anası anlarmış.’ Ne var ki bu Kılıçdaroğlu’nun dilinden de dileğinden de dimağından da anlayan, anlayacak olan yoktur. Yalancılık, milli ve manevi değer yağmacılığı, yabancılara yağcılık, zillettir, illettir, rezalettir. CHP’sinden HDP’sine İYİ Partisi’nden Devasına kadar hepsinin yakasına yapışmıştır. Kılıçdaroğlu’nun tek bir doğru lafının duyanınız oldu mu? CHP’nin ve diğerlerinin milletimizin ve devletimizin lehine küçükte olsa olumlu bir görüşüne şahitlik edeniniz çıktı mı? Testide ne varsa dışarı sızan odur. Fikirde ne bulunuyorsa fille yansıyan odur. İleri düzeyde akıl dağılması yaşayan Kılıçdaroğlu meğer Sakarya savaşının Sakarya ilinde yapıldığını sanıyormuş. Nasıl olsa bozacının şahidi şıracıdır. Sakarya çakılması arasında kendisini dinleyenlerin alkış tufanı koparması da toplu bir cehalet gösterisine işarettir” diye konuştu.
‘TÜRK’Ü DE BİZİZ, KÜRT’Ü DE BİZİZ, BİZ TÜRK MİLLETİYİZ’
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmak için çırpındığını söyleyen Bahçeli, “Kılıçdaroğlu zillet koalisyonunun Cumhurbaşkanı adayı olmak için çırpınmaktadır. Gelişmeler can sıkıcı olunca CHP yönetimi, mayasız masa ittifakını tehdit noktasına gelmiştir. Kılıçdaroğlu eğer aday olmazsa Alevi olduğu için reddedildi algısı yeşerirmiş, bunu toplum ve demokrasi hazmedemezmiş, üstelik altılı masa da dağılırmış. Masa dağılacağı kadar zaten dağıldı. Ancak CHP yönetimi diğer uçuk kaçık ve karanlık söylemlerinin ahlaki ve makul hiçbir yanının bulunmadığı da ortadadır. Alevi inancına sahip kardeşlerimizi tahrik eden dil, bölücü, ayırıcı, kutuplaştırıcı ve nefret saçan bir dildir. Bu bühtanı ağzına alanlar Türk milletinin varlığından, birliğinde, kardeşliğinden yükseliş ve diriliş gayesinden çok rahatsız olan namertlerdir. Alevi’si de bizim Sünni’si de bizi, Caferisi de bizimdir. Türk’ü de biziz, Kürt’ü de biziz, biz Türk Milletiyiz” ifadelerini kullandı.
‘BİZ BAĞIMSIZ VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’DEN TARAFIZ’
Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Cumhur İttifakı’nın Türkiye’nin mazlumların, gariplerin ülkeyi büyütme geliştirme ve zenginleştirme mücadelesi veren iş adamlarının arkasında olduğunu dile getiren Bahçeli konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Zillet ittifakı Türkiye’nin karşısında, Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’nin tarafındadır. Zillet ittifakı terörist başı Gülen’in, PKK’nın, Firavunun, müstevlilerin, sömürgecilerin yanındadır. MHP ve Cumhur İttifakı Kayseri’nin, Nevşehir’in, Niğde’nin, Aksaray’ın, Kahramanmaraş’ın, mazlumların, gariplerin ülkemizi büyütme geliştirme ve zenginleştirme mücadelesi veren iş adamlarımızın arkasındadır. Biz bağımsız ve güçlü Türkiye’den tarafız. Biz birlikte Türkiye diyen tarafız. Biz zalime yavuz mazluma Yunus olan tarafız. Biz küresel oyunlara karşı milli duruştan tarafız. Çağrımız önce ülkem ve milletim diyen herkesedir. Çağrımız bu millet, bu vatan, bu bayrak benimdir diyen herkesedir. Paylaşılacak vatanım, vazgeçilecek insanım yok diyen her vatan evladı ile yolumuz birdir. Biz birlikte Türkiye’yiz diyen herkes bu milletin öz be öz evladıdır.”