Hunat TV
Merakla beklenen 2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) tercih süreci 6 Ağustos itibariyle başladı. Bu kapsamda öğrencilerin tercih yaparken dikkatli olmaları gerektiğini aktaran Rehber Öğretmen Durna Özer, tercih yaparken puana değil, sıralamaya dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.
Uzun ve yorucu maratonun ardından YKS tercih süreci başladı ve öğrenciler geleceklerini şekillendirecek bölümleri araştırıyor. YKS öğrencileri tercihlerini yaparken sıralamalarını dikkate alarak istedikleri alanı tercih etmeleri gerektiğini belirten Rehber Öğretmen Durna Özer: “Tercih sürecinde çocukların özellikle dikkat etmesi gereken en önemli şey 6-14 Ağustos tarihleri arası tercih süreci içerisinde “AİS ÖSYM” üzerinden ÖSYM şifreleriyle birlikte giriş yaparak tercih başvurusunda bulunup sonrasında onaylamaları gerekecek. Öncesinde kendi puan aralıkları dahilinde 2 yıllık bölüm tercih edeceklerse TYT puanı dahilinde, 4 yıllık bölüm tercih edeceklerse başarı sıralamaları kaç bine girdikleri sınav aralıkları dahilinde tercihleri yapmaları gerekecek. Bu süreçte sayısal, eşit ağırlık, sözel ve dil olmak üzere 4 farklı bölümde çocuklar tercih yapabilecek. Kendi alanları ne yöndeyse ona göre sıralama ve puanlarına dikkat ederek tercihlerini gerçekleştirebilecekler. Toplamda 24 tercih hakları olacak ve öğrencilerin dikkat etmesi gereken en önemli şey gerçekten ilerde bu mesleği yapmak istiyor mu? Neyi tercih edecek? Öncelikle bu noktada kendilerini gerçekten tanımaları gerekiyor ve buna göre hareket etmeleri gerekiyor. Unutmamalılar ki ileride 40-45 yıllık meslek hayatlarında bunu icra edecekler ve gerçekten başarıya ulaşmak isteniyorsa o mesleği severek yapmaları gerekecek” ifadelerine yer verdi.
“TERCİH SİHİRBAZI, TERCİH YAPARKEN KULLANILABİLİR”
Öğrenciler için tercih sürecinin iyi yönetilmesi gelecekte hayallerine kavuşması için atılan bir adım olduğunu ve tercih sürecinde en önemli şey kendi başarı sıralamasına yakın olan bölümleri tercih etmesi gerektiğini belirten Özer: “Tercih yaparken sıralamanın önemine yeniden vurgu yapmak istiyorum ki öğrencilerimiz açıkta kalmasın. Örneğin 100 binde bir öğrenci 40 binde tercih yaparsa o bölüm gelmeyecektir ve öğrenci bu yıl üniversiteye yerleşemeyecektir. Fakat kendi başarı sıralamasına yakın 100 binde ise eğer 90 binden, 95 bindeki öğrenci 110- 120 binden tercihlerde yaparak esnek bir aralık düşünüp tercih sıralamasını oluşturması gerekiyor. Herkes üniversiteye başlayacak diye bir şartta yok. İstedikleri bölümün gelmemesi durumunda bir yıl yine mezuna da bırakabilir. Bazı bölümlerde baraj var, bölüm barajında bir sıralama içinde değilse tercih yapılmamalıdır. Sıralamalarının uyuşmadığı bölümler için tercihlerimizi oluştururken kullanabileceğimiz ‘Tercih Sihirbazı’ adlı çok iyi bir robot sunuluyor. Öğrenciler bu robotu kullanarak rahatlıkla istenilen bölüm ve şehir kısıtlamaları yaparak tercihlerini oluşturabilirler” dedi.
“KARARI ÖĞRENCİYE BIRAKSINLAR”
Sınav ve tercih süresi boyunca öğrenciler kadar heyecanlı velilere de kararın öğrencilere bırakılması gerektiğini öneren Özer: “Velilerimiz genelde çocuklarından ayrılmak istemez. Öğrenci tek başına kaldığı zaman kendi kendini idare edemeyeceği kaygısını yaşarlar fakat gençler bu yaşta daha çok dışarı açılmak isterler, farklı şehirlerde hayatı öğrenmek isterler. Bu sebeple anne babalar onları kırmadan biraz daha onların ihtiyaç ve isteklerini göz ardı etmeden yaklaşırlarsa bu süreç içinde anlaşmazlıklar yaşanmaz. Velilerimiz önerilerde bulunsun ama kararları öğrenciler adına vermesinler. İleri ki yaşamlarında mutlu olacağı meslek ne ise onu seçmeleri noktasında destek olsunlar” dedi.
HABER: SERAP KAYHAN