Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, “Alışılmadık, görülmedik şekilde ürünlerde fiyat farkları varsa bunları hemen belediye zabıtalarına iletin” dedi.
TBMM 27. Dönemin ilk grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, stokçuluk ve fırsatçılık yapanlara karşı vatandaşlara seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sevgili milletim, marketlerde şurada burada sizler işi en yakından teftiş eden insanlarsınız. Gerçekten alışılmadık, görülmedik şekilde ürünlerde fiyat farkları varsa bunları hemen belediye zabıtalarına iletin.
Belediye başkanlarımıza da sesleniyorum, lütfen zabıtalarınızı bu konuda hassasiyet üzere olmaya teşvik edin. Nerede bu tür fiyatlarda ciddi manada oynamalar varsa, hatta stoklar varsa bunların stoklarını basmak ve onlara gereğini yapmak bizim de devlet olarak milletimizin buradaki haklarını koruma bakımından görevimizdir” diye konuştu.
“Kimse ‘bu benim yakınım, buyum, şuyum’ diye bize aday teklifi ile gelmesin”
Mahalli idareler seçimlerine değinen Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinden milletimizin teveccühüne mazhar olarak başarı ile çıktık. Mahalli idareler seçimlerinden de hem oy oranı hem belediye başkanlığı sayısı bakımından benzer bir başarıyı, hatta daha iyisini elde etmemiz gerekiyor. AK Parti şahsım başta olmak üzere mahalli idarelerdeki başarıları ile tevayüz etmiş bir kadro tarafından kurulmuştur. Bugün de milletimizle aramızdaki bağı güçlü şekilde muhafaza etmemizi büyük ölçüde mahalli idarelerdeki başarımıza borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Milletimizin doğrudan hayatına dokunan hizmetlerin ifa edildiği mahalli idarelerde ne kadar güçlü olursak Cumhurbaşkanlığında ve Mecliste o derece rahat ve etkin hizmet vereceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.
AK Parti kampının 5 yıl aradan sonra tekrar Kızılcahamam’da yapacağını belirten Erdoğan, mahalli seçim hazırlıklarına 24 Haziran’ın hemen ardından başladıklarını belirterek, “Kızılcahamam kampında bunları enine boyuna konuşacağız. Mahalli seçimlerde en isabetli adayları belirleyerek, en verimli çalışmaları gerçekleştirerek hedeflerimize ulaşmalıyız. Kimse ‘bu benim yakınım, buyum, şuyum’ diye bize aday teklifi ile gelmesin. Bunu özellikle ifade ediyorum. Burada ehliyet ve liyakat esastır ve buna göre adımlarımızı atmakta kararlıyız. Bütün prensiplerin üstünde bu prensip vardır. Sizlerden partimize, şehirlerimize ve ülkemize en iyi katkıyı sağlayacak bir yaklaşım içinde olmanızı bekliyorum. Bize tevazu ehli isimler getirin. Halkına tepeden bakacak adamları bize getirmeyin. Hem işini iyi bilecek hem çalışacak hem de bu davayı iyi hazmetmiş olacak. Şehirlerimize ve ülkemize en iyi hizmetleri getirecek en iyi isimlerle seçimlere girdiğimizde bundan milletimizle birlikte partimiz ve bizler kazançlı çıkarız.
Yani adayın da bir karşılığının olması lazım. Sadece partinin karşılığına sığınarak adaylık değil. Adayın da bir karşılığı olacak. Başarıları ve hizmetleri ile milletimizin gönlünde yer eden arkadaşlarımızla zaten devam edeceğiz. Bunun yanında FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine bulaşmamış olması, milletimizin değerleri ile çatışmaması, birikimi ve projeleri ile hizmet etmeye uygunluk arz etmesi şartıyla AK Parti’nin kapıları herkese açık. Hatta bu vasıflara sahip isimleri partimize gelmeleri beklemeden gidip kendimiz arayıp bulacağız.
Partimizin saflarına katılan her adayı kendimiz ve ülkemiz için bir kazanç olarak görürüz. ‘Bu benim akrabam, bu benim yakınımdır, bu bizim sendikadandır.’ Arkadaşlar işin ehli mi, değil mi? İşin ehli olur, beraber yıllarca aynı STK’da hizmet vermiş olabilirsiniz, o ayrı konu. Bugün bu çerçeveden hareket ederek ilçe başkanlarımızla iki grup halinde bir araya geliyoruz. İlk grubun ilk toplantısı bu sabah başladı. İl başkanlarımızla zaten sık sık bir araya geliyorum, en kısa zamanda istişarelerimizi yapacağız. Böylece aday tespiti ve kampanya hazırlıklarını erkenden tamamlamayı planlıyoruz” açıklamasında bulunarak partililere seçim öncesinde yapılması gereken çalışmalarla ilgili bilgiler verdi.
“Şu anda bir ateşkes süreci devam ediyor”
Suriye’de yaşanan gelişmeler, Cenevre ve Astana süreçleri ve Rusya ile yapılan İdlib anlaşmasına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler Rusya ile bir Soçi zirvesini yaptık ve İdlib’te kötü giden bir süreci, sürekli bombalanan ve İdlib halkının İdlib’i terk ettiği bir dönemde artık duramazdık ve Sayın Putin ile ikili temaslarımız neticesinde bunu Soçi zirvesine dönüştürdük. Ve hamdolsun orada bir muhtırayı Savunma Bakanlarımız imzaladı. Şu anda bir ateşkes süreci devam ediyor. İdlib çevresinde 12 gözlem noktası bize ait, 10 gözlem noktası Rusya’ya, 6 gözlem noktası İran’a ait. Rejimin İdlib’i tehdidi noktasında Rusya her türlü tedbiri alıyor, içeride radikal uçlara karşı Türkiye olarak biz her türlü tedbiri alıyoruz, gerektiğinde Rusya ile birlikte hareket ediyoruz. Buradan yeni yeni bazı ne terör ne de bombalama olayları çıkmasın istiyoruz. Bunu Amerika’da da aynı masada yemek yediğimiz Lavrov ile etraflıca konuştuk” diye konuştu.
“Bu tezimizi inşallah dünyaya da kabul ettireceğiz”
Bölgede masada olunması gerektiğinin altını çizen ve masada olunmaması durumunda hiçbir söz sahibi olunamayacağını kaydeden Erdoğan, “Eğer alanda varsanız, masada varsanız sözünüz geçer, yoksanız sözünüz geçmez. Onun için biz hep dünya 5’ten büyüktür dedik. Bu alana bizim sürdüğümüz bir tezimizdir. Bu tezimizi inşallah dünyaya da kabul ettireceğiz. Buraya doğru bir oluşumu sağlamamız lazım. Amerika bir 7’ler düzenlemesi ‘small group’ adı altında yapıyor, biz de ona karşı, ben bir latife yaptım, biz de 4 ülkenin katılımı ile Türkiye, Rusya, Almanya, Fransa İstanbul zirvesini yapacağız. Bu da büyük bir ihtimalle ya bu ay sonuna kadar veya önümüzdeki ay itibariyle gerçekleşecek. Hedefimiz yine bu bölgede, yani koalisyon güçleri ile beraber Rusya-Türkiye burada masaya oturup ne yapacağımızın kararını verelim istiyoruz. İdlib’de rejim ile muhalifler arasında bir görevli bölge oluşturma ve tarafları çatışmalardan uzak tutma kararımız sayesinde hem büyük bir katliamın hem de ülkemizi hedef alacak göç dalgasının önüne geçtik. 3,5 milyon zaten var, bir 3,5 milyon daha gelirse bizim halimiz ne olur? Onun için bu tedbirleri aldık.
Bu kararları hayata geçirmenin kolay olmadığını, çok büyük gayret gerektirdiğini, büyük riskler içerdiğini elbette biliyoruz. Kiminle, hangi liderle görüştüysem, 14 liderle dar kapsamlı görüşmeler yaptı, hepsi teşekkür etti, ‘sizin bu yaptığınızı kimse yapmaz.’ Bu 3,5 milyon dünyaya dağılsaydı o zaman halleri ne olacak bunu çok iyi biliyorlar. Bugüne kadar Suriye’de attığımız hiçbir adımın yanlış olmadığını gördüğümüz için İdlib’deki imtihanda da yüzümüzün akıyla çıkacağımızdan şüphe duymuyoruz. Suriye’deki iç savaşı ülkemize taşıma hesaplarından, Suriye halkının geleceğini kendi topraklarında güvence altına alma inisiyatifine gelmiş olmamız gerçekten tarihi bir başarıdır” şeklinde konuştu.
“Bunları dünyaya nasıl izah edeceksiniz?”
Suriye halkının doğrudan muhatap alınarak çözüme gidilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Suriye halkı diyorum, yönetim demiyorum. Bazıları bunu birbirine karıştırıyor. Türkiye’nin sınırları boyunca oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna destek veren ülkelerle ancak bu teşebbüsten vazgeçilmesi halinde bölgede birlikte çalışma imkanı bulabiliriz. İşte Suriye’nin kuzeyinde 19 bin tırı silahlarla oraya gönderdi, YPG-PYD’ye. Bunlar PKK’nın yan kolları, bunun yanında Amerika’nın 22 tane üssü var, 3 bin civarında kargo uçakla sürekli silah mühimmat gönderildi. Bunlar kime kullanılacak veya kime karşı kullanılacak. Sınırın öbür tarafında Türkiye var. Biz sizinle stratejik ortak değil miyiz? Biz paramızla silah istedik veren yok ama terör örgütüne bedava veriyorsunuz. Bunları dünyaya nasıl izah edeceksiniz?. Bu emperyal mantıkla bir yere varmak mümkün değil. Ama insanlık bunları görüyor. Biz de dilimiz döndüğü kadar anlatacağız. Bu ekonomik savaş, ticaret savaşı bunlardan kopuk değil, hepsi iç içe. Türkiye’ye rağmen yapılan hiçbir işin bu bölgede başarıya ulaşmayacağını herkes görmeli ve bilmeli. Aynı durum Kıbrıs ve çevresinde gelişen hadiseler için de geçerlidir. Ülkemizin burnunun dibinde, Türkiye’ye rağmen ve hatta Türkiye’ye karşı işler yapabileceklerini sananlar yanıldıklarını yakında anlayacaklar” dedi.