Hunat TV
Yıllar önce ressamlık yaparken gördüğü bir rüya sonucunda resim çizmeyi bırakan ve kaligrafi sanatıyla tanıştıktan sonra tasavvuf ağırlık yazılar yazan Bakir Güngör, kalemin kapağının açınca sihrin başladığını, kapandığında ise sihrin sona erdiğini dile getirdi.
Ressamlık yaparken bir gece yarısı gördüğü rüya ile eline bir daha kalem almadı. 2008 Yılı’nda bir arkadaşının tavsiyesiyle kaligrafi sanatıyla tanışıp tasavvuf çizimlerine yöneldi. Kaligrafi Sanatçısı Bekir Güngör, 12 yıldır sanatını icra ediyor. Gördüğü rüyadan çok etkilendiğini dile getiren Güngör: “Resim çizmeyi çok seviyordum, ressamlığı çok seviyordum. Fakat gördüğüm rüyanın sonucunda bırakmak zorunda kaldım. İlahi bir uyarıydı diyebiliriz. Farklı bir ressam arkadaşım beni kaligrafi sanatıyla tanıştırdı. Elime kalemimi alıp Sultan Ahmet’e gittim. Ömer Başdağ ve Muhammed Başdağ ağabeylerim bana çok destek oldu. Daha sonra Antalya’ya gidip birkaç sanatçıyla daha görüştüm. Sonucunda da bu işi yapmaya karar verdim” dedi.
Yaklaşık 12 yıldır bu işi yaptığını dile getiren Güngör: “Bana bu işi öğreten ağabeyim kalemin sihirli olduğunu söyledi. Kalemin kapağının açıldığında sihrin başladığını, kapattığında ise sihrin bittiğini dile getirdi. Yazıyı yazmam için bir zemin olması yeterli. Alın yazısı hariç her şeyi yazabiliyorum. İnsanların ismini bir kağıda yazıp yüzündeki gülümsemeyi görmek gerçekten çok güzel. Yazdıkça gülümseyen yüzler görmek mutlu ediyor” ifadelerini kullandı.
HABER: SALİH ZEKİ ÇETİN
