3 Mayıs 2024 Cuma

ÖZGÜR GELECEK SENSİN BAĞIMLI OLMA!

Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanlığı’nın öncülüğünde Kocasinan Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen “Özgür Gelecek Sensin, Bağımlı Olma!” başlıklı, madde bağımlılığının önüne geçmek adına bir konferans düzenlendi. Programa Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanı Serdar Turan, Milliyetçi Hareket Partisi Kadın Kolları İl Başkanı Emine Özge Soysal, Milliyetçi Hareket Partisi Kocasinan İlçe Başkanı Hacı Ali Doğan, Milliyetçi Hareket Partisi Melikgazi İlçe Başkanı Enes Ertuğrul Kalın, Milliyetçi Hareket Partisi İl Yönetimi ve Ülkü Ocakları Kayseri İl Teşkilatı katıldı. Programda konuşan Turan, bu anlamlı programda emeği geçen herkese teşekkür etti.

Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanlığı’nın öncülüğünde Kocasinan Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen “Özgür Gelecek Sensin, Bağımlı Olma!” başlıklı, madde bağımlılığının önüne geçmek adına bir konferans düzenlendi. Programda konuşan, Kocasinan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sendur Karağan: “Kıymetli İl Başkanımız beni bu göreve layık gördüğünden beri bölgemizdeki en büyük sorunun madde bağımlılığı olduğunu gördük. Bunun la ilgili bölgemizde bazı çalışmalarda bulunduk. Gerek emniyet kuvvetleriyle gerek mahalle muhtarlarıyla gerek esnaflarımızla istişarede bulunduk. Ve esnaflarımıza stickerlar dağıttık. Faydasını da gördük. Bu konuda bir adım daha ileriye gitmek için konusunda uzaman eğitimcilerimizi burada buluşturarak bu paneli düzenledik. Kocasinan Ülkü Ocakları olarak madde bağımlılığıyla mücadelemiz her zaman sürecektir” dedi.

ERÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elçin Balcı “Ben size burada herkesin bildiğini düşündüğüm ama yakınınıza gelmeden yanınıza yaklaşmadan çok fazla hissetmediğiniz bunun biraz yönetimiyle ilgili nasıl yönetebileceğinizle ilgili risk faktörleri ve bunları önlemeyle ilgili biraz daha yukarıdan bir bakış açısıyla sizlere aktarmaya çalışacağım. Uyuşturucu nedir, madde nedir, bağımlılık ne demek biliyoruz ya da bildiğimizi sanıyoruz. Ama birtakım eksikliklerimiz var. Farklı bir bakış açısı kazanmak gerekiyor. Tütünle mücadelede de aynı sıkıntıyı yaşıyoruz. Herkes uyuşturucunun, tütünün zararlı olduğunu biliyor ama ne yapması gerektiğini aslında çok fazla bilmiyor. Madde ve bağımlılık tanımlarıyla başlayacağız. Uyuşturucu kelimeyi kullanmamaya çalışacağım. Çünkü her madde uyuşturucuymuş gibi algılanıyor. Ortak bir kararla artık madde kelimesini kullanıyoruz. Uluslararası politika strateji belgesinde tanımlamalarda madde nedir ya da uyuşturucu olarak tanımlanan maddeler nelerdir? Bunların özellikleri nelerdir? Vücudu ya da işleyişi bozan maddelerdir. Bu olumlu ya da olumsuz, aktive eden veya de aktive eden faktörler içerebilirler. Maddenin merkezi sinir sistemi üzerine bir etkisi var. Bu etki aslında ilk kullanıldığı andan itibaren insanın hoşuna gidebilen daha sonrasında ki etkileriyle çok daha kötü sonuçlara yol açabilen maddeler. Bu maddelerin tamamı yasa dışı değil, doktor reçetesiyle kullanılan da var. Bu kullanıla maddelerin bir kısmıda kötü kullanıma açık. Kötü kullanıma açık olması da kontrolü zorlaştırmaktadır” ifadelerini kullandı.

Bağımlılıktaki risk faktörlerine değinen Balcı: “Yoksulluk ve işsizlik temel nedenlerden bir tanesidir. Yoksulluk ve işsizlik genel aile yapısını bozduğu için en temel faktördür. Gelir düzeyi düşük bir bölgede yaşamak, varoş tabir ettiğimiz özellikle şehrin göç alan bölgelerinde yaşamak. Evdeki yaşam koşullarının uygun olmayışı. Ailede madde kullanımı var ise. Çocuk istismarı, ihmalin ya da şiddettin daha çok yaşandığı evler. Aile içi stresin daha fazla olduğu evler. Geniş ve kalabalık aileler: çocukların kontrolü daha zor olduğu için. Parçalanmış, boşanmış aileler. Baskıcı aileler, ilgisiz aileler, eğitimsiz aileler: emel nokta aslında aile. Aile içinde rol model alınacak birilerinin olamayışı ya da doğru rol modelin olmayışı. Çocukların vakitlerini sağlıklı ve kaliteli değerlendirecek ortamlarının olmayışı” dedi.

Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Nuray Şimşek: “Ben davranışsal bir bağımlılıktan bahsedeceğim davranışsal bağımlılıklar da tıpkı madde bağımlılıklar gibi bireyleri etkileyen madde bağımlılıkları gibi hastalık oluşturan bir durum. Nedir bağımlılık diye baktığımızda da herhangi bir konuda desteklenmek için bir şeye veya birisine bağımlı olmak diye tanımlanıyor baktığımızda. Dolayısıyla ne için bir şeye bağımlı oluyoruz. Bazen sevdiğiniz birine bazen yanımızda bir yetişkine bağımlı oluyoruz onlar olmadan o bize bir şey söylemeden bir şey yapamıyoruz. İnternette bir şeylere bağımlı oluyoruz. Bazen bir maddeye bağımlı oluyoruz. Medeni cesaretimizi toplayacak bir şeyler arıyoruz hayatımızda dolayısıyla bağımlılık dedipimiz konu çok geniş bir konu aslında sadece madde ile sınırlı bir kavram değil farklı davranışsal sorunlardan söz ediyor. Bir kişiye bağımlı diyebilmek için bir şeyi aldığımızda beden ve ruh sağlığımızın aile toplum iş okul toplum uyumumuzu bozacak derecede kullanıyor olmamız lazım. Şimdi diyeceksiniz ki internet kollanılıyorsa ben sağlığını ruh sağlığını neden bozsun tabi ki bozulur. Cünkü neredeyse saatini internette geçirdiğini söyleyen gençlerimiz var. Ruh sağlığını da etkiliyor mu bu degesiz yaşamaynı şekilde uykusuz gergin depresif olduğumuzu gösteriyor. Bazı olumsuz içerikler de ruh sağlığını etkiliyor. Aile içi de olumsuz etkileniyor. Evet aramızda çocukları olanlar da var bu durumlardan etkilenen genç arkadaşlarımız da. Genç arkadaşlarımız da aileleriyle çalışma yaşıyor bilgisayarn başından kalmadığında ailesi kalk artık diyor. Toplum iş okul derken tolum iş okul derken bu kadar ben bu kadar vaktimi işe ayırıyorken olumsuzlukar yaşıyor ya da öğrenciysem okul başarım düşüyor okula devamsızlıklarım artıyor. Ve okulun uyumsuzluklarını bozuyor. Sık ya da fazla miktarda madde kullanma ya da bu tür davranışlara sık ve fazla miktarda zaman ayırmam gerekiyor” diye konuştu.

Bağımlılık konusuna değinen Şimşek: “Gençlerde bağımlılık daha çok merakla başlıyor. Özellikle maddeye yönelim merakla başlıyor. Onun dışında arkadaş isteği hayır diyememek, her şeyi kontrol edebileceğimizi düşünüyoruz ama kontrol etmek düşünüldüğü kadar kolay olmuyor, sorunlardan kaçış olarak da düşünülüyor. Bir kereden bir şey olmaz düşüncesi var, eğlenmek amaçlı düşünülüyor. İnterneti kullanımının azaltası ya bırakılması konusunda huzursuzluklar varsa başlangıçta yapılanlardan daha uzun süre kullanılıyorsa bağımlılıklar artar” dedi.

Bağımlılık halinde neler yapacağımıza değinen Şimşek: “Hiç bulaşmayacağız, başladıktan sonra belki tedavisi mümkün olmayabilir onun için hiç başlamayacağız. Bir maddeye yönelim veya alma bir saygınlık göstermesi y a da bir sorun çözülmesi olmadığını bilelim yönelmeyelim. Maddelere ve bu tür bağımlılık yapacak şeylere. Dış durdurucular kullanmak lazım. İnternet kullanımı ile hedefler kullanmak lazım. Hatırlatıcı kartlar kullanmak lazım internet yerine yapmak istediğimiz hedeflere yönelmek önemli. Ailenin çocuğu takip etmesi çocukla. İnternet yerine gençlerimizin önüne farlı hedefler koymak istiyoruz. O hedeflere ulaşmak için desteklememiz gerekiyor. Aile ile vakit geçirmek önemli bir şey. Her şeyden önce birbirimizin farkında olmamız gerekiyor. Son olarak şunları söyleyebiliriz bağımlılık bir karakter zayıflığı değil bu bir hastalıktır ve tedavi edebilir. Bu bir hastalıktır tedavi edilebilir. Sağlığı korumak tedavi etmekten her zaman daha kolaydır. Daha ekonomiktir daha kolaydır. Temamız çok güzel bir temaydı özgür gelecek sensin bağımlı olma” diyerek sözlerini noktaladı.

Bağımlılık hasta düzeyine geldi tamam bundan sonra tedavisine bakalım hiçbir bağımlılık sizden daha güçlü olmadığını ifade eden Kayseri Devlet Hastahanesi AMATEM Kliniği Sorumlu Hekimi Dr. Yasemin Şimşek: “İnsan durum para şöhret vs. olmadan yaşayamayacağımızı düşündüğümüz anda aslında özgür değil bağımlıyız demektir. Bağımlılıkla ilgili çok sık duyduğum ve gerçekçi olmayan bazı şeyler var hocam on yıldır kullanıyorum ama bağımlı değilim her an bırakabilirim, okulum bitsin bundan kurtulacağım. Çünkü yaşadığınız sorunların üstesinden gelemediğinizi düşünüyorsunuz en ufak bir şekilde taşa takılsak ya ben şu an ne yapabilirim diye düşünmüyoruz da kime kızsam ne yapsam bu acıyı nasıl yaşamasam diye düşünüyoruz. Özellikle gençlerimiz çocuklarımızda bu durum giderek artıyor. Arkadaş ortamında kendini ispatlama ve bir kereden bir şey olmaz en büyük bizi yanıltan şeylerden bir tanesi” diye konuştu.

AMATEM başvuruları hakkında bilgi veren Şimşek: “Kayseri Devlet Hastanesi AMATEM Kliniği var yatarak ve ayaktan tedavi hizmetleri vermekte öncelikle başvuru değerlendirilerek hastanın ayakta mı yatarak mı tedavi edileceği belirleniyor. Alnımızın arkasında frontal lob dediğimiz bir bölge var yani bizi insan yapan doğru kararlar verdiren organize işleri yapmamızı sağlayan bir yer. Ancak belli bir süre madde kullandıktan sonra bu lobun işlevleri yeterli düzeyde olmamaya başlıyor. Bazen diyoruz ki yatıralım durumun ciddiyetinin farkındalığı belli olsun. Yatarak tedavi için randevu veriliyor. Yaklaşık bir hafta içerisinde çağırıyoruz. Bu arada da bilgilendirmeler mutlaka yapılıyor. Yatarak tedavinin temel amacı fiziksel yoksunluğun giderilmesidir. Bu süreçte temel sıkıntı hastaların canının çekmesi, yoksunluk hissiyatı ve bu sebeple daha çok ilaç talebi… Bir insan aç kalmadan aç kalmaya alışmadan aslında kilo veremez. Yatarak tedavi yoksunluğun hissedilmesiyle başlıyor ve yoksunluk hissiyatı git gide azalıyor. Tedavi sürecinde yoksunluk ve acı çekilebilir. Yatarak tedavide sağlanmaya çalışılan uyku düzeni, yemek düzeni ve gerekli ve yeterli bedensel aktivitenin yapılması. Günlük iki saat aktif spor yaptırıyoruz hastalara. Bu neyi sağlıyor? Bahsettiğimiz dopamin bir madde alındığında insanlar kendilerine mutluluk verdiğini düşünüyor. Madde aslında insanlara mutluluk vermiyor. Madde sizin 1 haftalık depolanan dopamininizi bir dakika içinde harcamanızı sağlıyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Madde bağımlılığı toplumsal bir olduğunu vurgulayan Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Şube Müdürlüğü’nde görevli Polis Memuru Erdal Özmen: “Uyuşturucu madde dünyada büyük bir sorun. Türkiye jeopolitik konumu nedeniyle maddelerin geçiş güzergâhı üzerinde bulunmaktadır. Kayseri de Türkiye’de bir geçiş noktası konumundadır. Bu sebeple milletimizi bilgilendirmeye çabalıyoruz. Unutulmamalıdır ki uyuşturucu madde küresel terör örgütlerinin temel gelir kaynağıdır. 2019 itibariyle narkotimler kuruldu. Narkotimler sokakta çalışıyor ve uyuşturucu ile mücadelede etkin bir şekilde görevliler. Mekruh binalar madde kullanımının çok yoğun olduğu yerler bu binalarla ilgili de çalışmalarımız devam etmektedir. Alan denetimleri yapılmaktadır. Narko rehber uygulamamız var. Narkotik suçlarla mücadele daire başkanlığı madde ile ilgili rehber olabilecek kişileri eğiterek vatandaşlara ulaşmasını sağlamaktadır. Kolluk kuvveti olarak vatandaşlarımızla birlikte çalışmak zorundayız. Vatandaşlarımız olmadan çalışmalarımızda eksik kalıyoruz. Bu eksikliklerin giderilmesi amacıyla 05552 155 38 38 numaralı watsapp ihbar hattı düzenlenmiş ve aktif bir şekilde kullanılmaktadır. Aynı şekilde UYUMA isimli android uygulama düzenlenmiş ve vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuştur. İhbar hattından ve uygulama üzerinden hızlı bir şekilde ihbarda bulunabilirsiniz. Uyuşturucu sadece içmek veya satmanın suç olduğu düşüncesi de yanlış bilgilerden bir tanesidir. Bunlarla birlikte özendirici faaliyette bulunma, içilmesi için yer temin etme, aracılık etmek hepsi birer suç teşkil eder” dedi.

Programla ilgili emeği geçen herkese bu anlamlı konferans için teşekkürlerini ileten Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanı Serdar Turan: “Böyle güzel bir programın hazırlanmasında emeği geçen Kocasinan Ülkü Ocakları başkanıma ve yöneticilerime teşekkür ediyorum. Katılımlarından dolayı kıymetli hocalarıma ve siz değerli dinleyicilere teşekkür ediyorum. Bizler Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı olarak sancağı devraldığımız günden beri söylediğimizi bugün de tekrar ediyoruz. Ocağa giden genç adam olur, ocağa giden genç alkol kullanmaz, ocağa giden genç madde bağımlısı olmaz. Biz burada yine bunların teminatını veriyoruz. Ayrıca da sesleniyoruz. Bizler Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfıyız. Bizler vatan millet sevdalısı, devletine, dinine, törelerine bağlı gençler yetiştirerek tertemiz, pırıl pırıl nesiller yetiştirmek amacıyla buradayız. Bizler bütün kardeşlerimizin en iyi şekilde eğitimlerini tamamlayıp biraz önce hocalarımızın ortak olarak bahsettiği dışarıda aradıkları o boşluğu Ülkü Ocaklarındaki aktivitelerle doldurmak için buradayız. Bizlerden çekinmeyin, kardeşlerimiz gelsin. Her zaman kapımız gönlümüz açıktır” diye konuştu.

HABER: CENGİZHAN KOCA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.