TOK VE TURAN 12 EYLÜL ÖZEL’DE KONUŞTU

Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri İl Başkanı Serkan Tok ve Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanı Serdar Turan, 12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümünde 12 Eylül Özel Programı’nda Hunat TV ekranlarında Kürşat Açıkgöz’ün konuğu oldu.

MHP Kayseri İl Başkanı Serkan Tok ve Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanı Serdar Turan, 12 Eylül 1980 darbesinin yıldönümünde Kürşat Açıkgöz’e önemli açıklamalarda bulundu. İl Başkanı Tok, MHP’nin kurulması hakkında bilgiler verdi. Tok; “Eylül ayı 12 Eylül 1980’den sonra Türk Milliyetçileri ve Ülkücüler için hüzün ayı olmuştur. Rahmetli Genel Başkanlığımızı yapmış olan Başbuğumuz, Ülkücü Hareketi kurgulayıp metot haline getirerek bugünkü noktada 1969’da siyasal bir güç haline getirmiştir” dedi.

“MİHRAPLAR, ÖNÜMÜZE ÇETELERLE SET OLUŞTURDULAR”

Türk tarihimize baktığımız zaman, Türk milliyetçiliğini çok sıcak görmekteyiz yani biz sonradan bir hareket kurulmadığını vurgulayan Tok,

“Bu Türk milliyetçiliği fikir sistemi, Türk tarihinin bize bir yansımasıydı. Bunu ideoloji haline getiren Başbuğumuz ve dava arkadaşları 70’li yılların ortalarında gördükleri Türkiye’nin siyasal yönde değiştirilmesi sorunu ile uğraşmaya başladılar. Üniversite olaylarının sokağa taşması, sokağın da tüm şehirleri araştırması sürecinde Ülkücü Hareketin içerisinde 5 bin evladımızın, abimizin, kardeşimizin, büyüğümüzün şehit olduğu bir dönemdir. Eğitimli bir gençliğin Ülkü Ocakları’nda bin kadar bir şubede bulunmasının ne olduğunu anlayan mihraplar, bizim önümüze her türlü çetelerle bir set oluşturdular. Bu set en son 12 Eylül 1980 darbesiyle kendisini tamamen ifşa eden hatta o kadar da ileri giden bir yapıyla karşı karşıya bıraktı. CIA’nın Eski Bölge Direktörü Paul Hanze, Amerikan Başkanı Jimmy Carter’a ‘Bizim çocuklar darbeyi gerçekleştirdi. Şimdi sizin çocuklar kim?’ demiştir. O günkü Kenan Evren’in yönetimi Paul Hanze’ nin ifadesiyle, Jimmy Carter’a söylemiş olduğu raporunda ‘Bizim Çocuklar’ tabiriyle yerini alıyor. Bir Türk Generali’nin, Amerika’nın çocuğu konumunda olması ve onların verdiği emirler doğrultusunda MHP ve Ülkü Ocaklı binlerce dava arkadaşımıza işkence etmeleri çok korkunçtur. Yüzlerce davanın aleyhine sonuçlanması ile birlikte idamlar, idamlarla beraber cezaevi süreçleri, cezaevi süreçleriyle beraber işkence dönemidir” ifadelerini kullandı.

“FETÖ’NÜN OYUNLARI BİZE 12 EYLÜL’Ü İŞARET EDİYOR”

O günkü Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren adını duyunca tüylerinin diken diken olduğunu söyleyen Tok, “Ben 13 yaşından beri Kenan Evren ismini duyunca tüyleri diken diken olan bir Türk Milliyetçisiyim. Kenan Evren’in ölmeden rütbeleri sökülmesi Allah’ın takdir ilahisiydi. Bizim o dönemde cezaevinde yatan abilerimizin gözyaşının, onların ailelerinin gözyaşının, acı hatıraların, o hatıraların da bugüne yansımasının bir zuhuruydu. Tabi bu bizim çocukların, onların çocuklarının neler yaptığını anlatmakla bitiremeyiz. 12 Eylül’ün bizim devletimizin ilerleme sürecini teknoloji, bilim, sanat ve kültürel alanda ilerleme sürecini de engellediğini görüyoruz. Türk Devleti 12 Eylül 1980 darbesiyle karşı karşıya kalmamış olsaydı, Türk Devleti bugün ki yapısından daha da ileride olacaktı. Yakın zamanda da 15 Temmuz kalkışması yapıldı. Bu iki darbe girişimi olmamış olsaydı bugün Türk Devleti’nin dünya genelindeki yeri çok daha iyi bir konumda olacaktı. Şu anda da FETÖ ‘nün oyunları bize 12 Eylül 1980’i işaret ediyor. Bu zekice planlanmış 15 Temmuz 2016 darbesinin nedeni 12 Eylül 1980 darbesidir” dedi.

Türkiye’nin özellikle de Milliyetçi Hareketin ihtiyacı olduğu bir dönemde yaşadığını söyleyen Tok, konuşmasına son verirken, Ülkü Ocakları’nın yaptığı çalışmalardan dolayı Ülkü Ocakları Kayseri İl Başkanı Serdar Turan’a teşekkür etti.

Bu sancağı Allah rızası ve şehitlerimizin hakkı için taşıyacaklarını ifade eden Turan, 12 Eylül Darbesi’nin Türkiye Cumhuriyeti’nde emir komuta zinciri olarak gerçekleşen ilk darbe olduğunu söyledi. Turan: “Bizler 12 Eylül darbesinden özellikle Ülkücüler olarak etkilendik. Kırıldık, döküldük ama yıkılmadık. Şu anda Kayseri Ülkü Ocakları’nda bir seminer var. 12 Eylül dönemini yaşamış taş medreseli ağabeylerimizle sohbetimiz ettik. Orada sohbete çıkmadan taş medreseli bir ağabeyimizin benden talebi bizi gerçekten çok etkiledi. Bu ağabeyimiz bu hareketin cezasını yatmış, işkencesini görmüş, cefasını çekmiş. Hayata kimileri kadar şanslı başlayamamış ve bu ağabeyimizin benden talebi; ‘vefat ettiği zaman cenazemin Ülkü Ocakları tarafından kaldırılmasını’ istediğini söyledi. Bu beni gerçekten çok etkiledi. Neden etkiledi, bu hareketin cezasını, cefasını çekmiş insanlar hala bu harekete sırtını dönmeden, hala sizlerin emrinizdeyiz diyerek bizlere destek olması, bizlere yardımcı olmak istiyorlarsa Allah rızası için bizde bu sancağı devraldığımız gibi lekesiz, onurlu bir şekilde şehitlerimize yakışır bir şekilde taşımaya dalgalandırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“SEN BENİM İDAM EDİLMEME DAYANAMAZSIN, ÖNCE SEN…”

12 Eylül sonrasında Ülkücü Hareket’in genel durumuna bakarak, Ülkücü Hareket’in kayıplar verdiğini söyleyen Turan: “Ülkücü Şehitlerimiz dedi ki: “Sen benim idam edilmeme dayanamazsın, önce sen” Bunlar gerçekten fani bir insan ömrünün görebileceği büyük fedakarlıklar, büyük hizmetler. Bizler bu ağabeylerimizin açtığı bu yolda Allah’ın izniyle onlara yakışır şekilde gece gündüz demeden inandığımız davayı bir adım ileri taşımak için elimizden geleni yapacağız. Bizde bu bağlamda Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı olarak Sayın İl başkanımız Serkan Tok’un da bahsettiği gibi eğitim çalışmalarına ağırlık verdik. Eğitim çalışmaları olarak Sayın Genel Başkanımız Sinan Ateş’in takdirleri ve onaylarıyla Ülkü Ocakları Dergileri’nin sayıları artmaya başladı. Şu an da Ülkü Ocakları Dergilerimiz tamamen akademik makalaler içeren gerçekten üst düzey dergiler oldu. Bunun yanında Dönence Kültür ve Sanat Dergilerimizi çıkardık. Sayın Genel Başkanımıza ithafen yaptığımız ortaöğretim düzeyinde Bilge Türk Dergileri çıkardık. Bu konuya gelmişken değinelim Bilge Türk dergilerimiz de artık Kayseri’de ki tüm gazete ve dergi bayilerinde satışa başlamıştır” dedi.

“HER HAFTA BİLGE TON YUKUK SEMİNERİMİZ OLACAK”

Kayseri Ülkü Ocakları olarak her hafta düzenli olarak Bilge Ton Yukuk Seminer’i düzenleyeceklerini ifade eden Turan: “Sayın Genel Başkanımız’ın müsaadeleriyle Kayseri ilimizde birçok çalışmalar, faaliyetler başlattık daha da devam edeceğiz. Bugün ilkini gerçekleştirdiğimiz Bilge Ton Yukuk seminerlerimiz Kayseri Ülkü Ocakları’nda her hafta Salı günleri akşam saat 7’de halka açık bir şekilde gerçekleşecektir. Bunlar her hafta süre gelen farklı konular bir hafta tarih, bir hafta edebiyat, bir hafta güncel siyasi konular ve bir hafta taş medreseli ağabeylerimizin katılımıyla olacak. Bizler bugün program yaptık ama biz 12 Eylül dönemini ve Ülkücü Hareket’in o dönemde çektiği sıkıntıları bir güne mümkün değil sığdıramayız. Bizler bunu yetişen arkadaşlarımıza da milli bilinçten ve bu ağabeylerimizin çektiği sıkıntılardan uzak kalmaması adına ayda bir defaya mahsusta bu seminerlerimizi nasip kısmet olursa gerçekleştireceğiz. Önemli konu ve konuşmacılarla aylık düzenleyeceğimiz Prof. Dr. Erol Güngör konferanslarımızı özellikle üniversite bazında gerçekleştirip gerçekten bizim temel amacımızın ne olduğunu arkadaşlarımıza aktarmak istiyoruz. Bu ay bildiğiniz üzere Türk Dil Bayramımız var. Türk Dil Bayramıyla alakalı olarak Türkçe’nin dünü, bugünü ve yarını adlı konferansımızı 26 Eylül’de Erciyes Üniversitesi’nde gerçekleştireceğiz. Buna da Erciyes Üniversitesindeki tüm öğrenci arkadaşlarımı ve Kayseri’de ki vatandaşlarımızı davet ediyoruz. Özellikle biz eğitimlere temelden başladık ortaöğretim düzeyindeki arkadaşlarımıza değerler eğitimi vermeye başladık. Eğitimlerimiz konusunda en önemli olanlarından biri hiç şüphesiz Kutadgu Bilig adlı eserimizi çocuklar için hazırladık. Bu eser Türk tarihi açısından çok büyük önem arz ediyor. Esere göre 4 temel ilkemiz var. Bunlar adalet, akıl, saadet ve devlet. Bunlardan sapmadıktan sonra Türk toplumu olarak yeniden dünyaya hükmedebilir” dedi.

“ÜLKÜCÜLÜĞÜN TEMELİ ÖRNEK İNSAN YETİŞTİRMEKTİR”

Ülkücülüğün temelinin topluma örnek insan yetiştirmek olduğunu ve bu konuda da Allah’ı izniyle toplumda yer eden sayılı insanları Kayseri Ülkü Ocakları’nda yetiştireceklerini söyleyen Turan: “MHP il binamızın altındaki altında ki Fırat Çakıroğlu Okuma Salonu ve Etüt merkezimizde, YDS’ye hazırlık kursu ve temel hazırlık kursu kayıtlarımız başlamıştır. Buna da Kayseri Ülkü Ocakları sosyal medya hesaplarından başvuru linkleriyle ulaşılabilir. Oradan kayıt yaptırabilirler. Spor birimi olarakta Sayın Genel Başkanımızın takdir ve teveccühleriyle Kayseri Ülkü Ocakları olarak dernekleşip milli sporcular yetiştirme yolunda ilk adımlarımız attık. Nasip kısmet olursa satranç, dart, atletizm ve eski Türk oyunu olan Bocce oyunlarıyla başlayıp daha sonra bu yelpazeyi biraz daha genişletip, ülkü ocakları bünyesinde sporcu arkadaşlar yetiştirmek istiyoruz” diye konuştu.

“ÜLKÜ OCAKLARI’NDAN VATAN HAİNİ ÇIKMAZ, DARBECİ ÇIKMAZ”

Turan: “Ülkü Ocakları bu milletin sigortasıdır. Ben buradan ailelere sesleniyorum: Ülkü Ocaklarından haydut çıkmaz, Ülkü ocaklarından vatan haini çıkmaz, Ülkü ocaklarından darbeci çıkmaz. Ülkü Ocaklarından sinsi planlar hedefler çıkmaz. Ülkücü dümdüz adamdır. Tavrı çok nettir. Dimdik adamdır. Tek derdi vardır vatanı milleti devletidir. Bizleri idam sehpalarına çıkardılar, cezaevlerine attılar, işkenceler gösterdiler. Bunlar bu şekilde yılar, bunlar bu şekilde uslanır bunlar ideallerinden bu şekilde vazgeçerler. Ama bilemdiler ki 39 yıl geçesine rağmen şu anda ki Ülkü Ocaklarındaki her bir gencimizin, abilerinin çektiği çileye talip olabileceğini, abilerinde devraldıkları inanç fikir düşünceyi yine aynı çizgide aynı doğrultuda devam ettirebileceklerini hesaba katmadılar” diyen Turan, Ülkü Ocakları’nın 2019 yılında hala dimdik ayakta olduğunu ifade etti.

“BİZLER ŞEHİTLERİ UNUTMAYIZ, UNUTTURMAYIZ”

“Cengiz Baktemur, Ahmet Kersek, Mustafa Pehlivanoğlu, Halil Esendağ, Selçuk durak, Ali Bülent Orkan, İsmet Şahin, Cevdet Karakaş’ı bizler unutamayız. Unutturmamalıyız. O abilerimiz bizlerin bugün buralarda varoluş sebeplerimiz. Biz onlardan razıyız. Başta idam edilen abilerimiz olmak üzere hareketin ömrü boyunda 5 binin üzerinde verdiğimiz şehitler ve vatanın ve milletin bekası için çalışan asker ve polis şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Bizler her zaman Ülkü Ocakları olarak hiçbir karşılık beklemeden milletimizin hizmetinden olduğumuzu tekrardan belirtmek istiyorum” diyerek sözlerine son verdi.